Baklavanın tadı hiç bu kadar kaçmış mıydı?
İyi baklavacıların kullandığı ‘un, yağ, şeker ve fıstık’ fiyatları, fıstıkta stokçuların oyunları, şekerde ise oligopol (az oyunculu) piyasa koşulları yüzünden ‘yüksek enflasyonun çok ötesinde’ artınca, milli tatlımız baklavanın maliyeti 9 ayda en az 2 kat yükseldi. Esnaf, aşırı yükselen maliyeti, fiyata yüzde 30-50 arası yansıtabilirken, vatandaş da baklava tüketimini yüzde 25-40 kıstı. Bir süre önce fıstıktaki stokçulukla mücadele edilmesi için sektör adına basın toplantısı yapan Baklavacılar ve Tatlıcılar Derneği Başkanı Mehmet Yıldırım, “Fıstıklı baklava üretimimizi mümkün olduğunca azaltacağız, fıstıkta stokçuluk var” şeklindeki açıklamasıyla gündeme gelmişti. Yıldırım’a, bu çabasının nasıl sonuç verdiğini sordum. Yıldırım, “Hedefleri 600 liraya çıkarmaktı, biz mücadele kararı alınca yapamadılar, 440 lirada kaldı. Yine de fıstıkta fiyatı 20 günde 240 liradan 440 liraya çıkarmış oldular. Fıstık geçen sene 8’inci ayda 160 liraydı. Şu anda 380 lira seviyesinde ve biz stokçulardan ciddi tehditler alıyoruz. Çünkü son hedeflerine ulaşamadılar ve bunu bizim engellediğimizi düşünüyorlar” diyor.
Şekerde sorumlular süreci iyi yönetemedi
Peki, şekerde neler oluyor? Şekerde devlet ve kooperatifler etkili, üretim mi az ki fiyatlar bu kadar yükseldi? BAKTAD Başkanı Mehmet Yıldırım’ın bu konudaki yorumu da ilginç: “Türk şeker maalesef süreci iyi yönetemedi. Özel şeker firmaları da üretimi kısarak piyasaya şeker vermeyip zam üzerine zam yaptılar. Şeker fiyatı da yokluğundan değil, birileri farklı yöntemlerle fiyatı artırdığı için uçtu. Ne yazık ki memlekette özellikle gıda da nasıl oyun oynanacağını birileri çok iyi öğrenmiş. Şekerin çuvalı Ocak ayında 250 liraydı. 1250 liraya kadar uçurdular. Şu sıralar 950 liralarda. 7 ayda 250 liradan 950 liraya neden yükselsin?” Mehmet Yıldırım’a göre şeker piyasasını devletin daha iyi yönetmesi ve denetlemesi gerekiyor. Yıldırım, 1 yıldan daha az sürede bazı ürünlerde 6 aylık sürede yüzde 150-200’lük fiyat artışları olduğunu, fiyatlara yüzde 30 kadar zam yapabildiklerini, bunun bile bütün sektörde satışları miktar bazında ortalama yüzde 25 düşürdüğünü belirtiyor.
Lisanslı depoculuk ve üretici desteklensin
Ülkemizin ünlü baklavacılarından Süleyman Köşkeroğlu ise hem fıstıkta hem de şekerde piyasanın yüzde 60’ının stokçuların elinde olduğunu düşünüyor. Köşkeroğlu, “Şekerde, fabrikayı 50 ya da 100 TIR mal ile bağlıyorlar, sonra şeker fiyatlarıyla oynuyorlar. Yılbaşında 250 liraya aldığımız şekeri bugün neden 1000 liraya alıyoruz? Bütün bunlar özelleştirilen fabrikalar üzerinden oluyor. Şekerde devlet, ithalatı son anda açtı ama pek etkili olmadı” diyor. Fıstıkta da en az 2 ay ithalatın serbest bırakmasını istediklerini ama bunun yapılmadığını belirtiyor. Köşkeroğlu şöyle özetliyor görüşlerini: “Fıstıkta da şekerde de üretici kazanmıyor. Fıstıkta, üreten zaten stok yapamıyor. Birileri büyük ölçüde kayıt dışı alıyor ve stokluyor. Ramazan ayının başında 220 lira olan fıstık (bizim kullandığımız) 450 liraya kadar çıktı şu anda da 410 lira. Bizim devletten istediğimiz; lisanslı depoculuğun desteklenmesi. Bu, stokçuluğu ve kayıt dışılığı büyük ölçüde ortadan kaldırır ayrıca ürünün kalitesini de artırır. Üretene teşvik verilmesini de istiyoruz. Üretici ürününü lisanslı depoya teslim etsin, onun ürene istediği zaman satılsın. Özetle, fıstıkta, çayda olduğu gibi bir düzen olsun.”
8 aydır dikiş tutmuyor, unda da büyük sorun var
Bir diğer ünlü baklavacımız Murat Bozanoğlu ise bir çırpıda görüşlerini sıralıyor: “Kaliteden taviz veremeyiz ama bu maliyetleri de fiyata yansıtamayız, bu nedenle 8 aydır dikiş tutmuyor. 6 ay önce şekeri 282 liraya alıyorduk, bugün 1025 liraya aldık. Fıstık, 180-220 liraydı, şu anda 425- 440 lira. Sadeyağın kilosu da geçen sene 90 liraydı şu anda 180-200 lira arasında. Baklavalık unun fiyatı da uçtu gitti. 360-400 lira olan un da şu anda 1050 lira civarında. Ancak daha da önemlisi şu anda baklavalık un yokluğu yaşıyoruz. Şekerde yokluk sorunu vardı ama bakanlık bir kapı açtı. Türk Şeker, kapasite raporunuzu gönderince bir miktar belirliyor ve Susurluk Şeker Fabrikası’ndan ürün veriyor, onunla çözüm buluyoruz.” Bozanoğlu, muhtemelen yakın zamanda tüm baklavacıların bir miktar zam yapmak zorunda kalacağını belirtiyor. İşyerlerinin doğal gaz ve elektrik faturalarında bir sübvansiyon olmaması nedeniyle enerji maliyetlerinin de yüzde 150 arttığını ekliyor ve neredeyse bütün girdi maliyetlerinin iki katından fazla arttığını belirtiyor. Bozanoğlu, “Pandemide çoğumuz yüzde 30 kapasite çalıştık. Pandemi bitti işler düzeldi ama hemen savaş çıktı. Şimdi de bu nedenle maliyet krizi yaşıyoruz. Müşteri kaybetmemek için cepten yiyoruz. Yakında baklavaya zam gelecek gibi görünüyor. Şu anda yeşil dolamayı piyasada 440 liraya satan baklavacılar var. Normal fıstıklı baklava ise 270 lira civarında. Vatandaş bu fiyatlarla nasıl baklava alacak? Tabii ki zorlanıyor” diyor.