İlk ders: Pazarlığın üzerine pazarlık olmaz
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, babası Sani Konukoğlu'nu anlatıyor.
İlkokula başlamadan önce, 5-6 yaşlarımda babam Sani Konukoğlu’nun hidrofil pamuk tesisine giderdim. Pamuklar açılır, temizliği ve ardından kasarlaması yapılırdı. Pamuğu açma işlemi çok keyifliydi. Ortaokul ve lise yıllarımda tatil dönemlerimde iplikhane, tarak, penye ve bobinde, okulu bitirdikten sonra ise örgü ve boyahanede çalıştım.
Kişiliğimin ve iş ilkelerimin gelişiminde, babamın, “İşin hilesi dürüstlüktür” sözü etkili oldu. İşini iyi yapanın zaten hile yapmadan parasını kazanacağını örneklerle anlattı. Bu söz, babamın bize en önemli mirasıdır.
Aldığım önemli derslerden birisi de “Pazarlığın üzerine pazarlık olmaz“diye özetlediği iş ilkesi oldu. Daha 12-13 yaşlarımda kulağımda küpe olan ve bende çok önemli iz bırakan konu şöyle gelişti: O yıllarda elektrik kesintileri yaşandığı için motorlar çok sık arıza yapardı. Babamla samimi dost olan Ali Küçükparmak, arızalı motorları götürür, tamirini yapardı. Cumartesi günleri ödeme günümüzdü. Ali Amca da geldi. Sohbet ettikleri sırada babam, “Adil, Ali amcanın faturasını öde” dedi ve faturayı bana verdi.
Faturada 2,5 lira küsurat vardı. Küsuratı vermeden Ali Amcaya ödeme yaparken bunu söyledim. Ali Amca, “Canın sağ olsun” dedi. Çocuk mantığı ile 2,5 lira eksik ödeyerek doğru bir şey yaptığımı, işletmeye para kazandırdığımı zannettim. Fakat babam öyle bir kızdı ki; “O parayı hemen öde“diye tepki gösterdi. Adeta dondum. Babam, “Bu hareket sana yakışıyor mu” dedi. Bir şey anlamadım. Üstelik iltifat bekliyorum, “Aferin oğlum, ticareti öğreniyorsun” diyecek sanıyordum. “Sen, faturadan bir kuruş dahi kestiğimizi ne zaman gördün de böyle bir şeye cesaret ediyorsun” diye kızgınlığını sürdürdü. Ali Amcanın babama itirazları eşliğinde, ağlayarak 2,5 lirayı ödedim.
Ali Amca gittikten sonra babam beni karşısına alarak “Hayatta bir daha pazarlığın üzerine pazarlık yapmayacaksın. Önemli olan pazarlığı baştan yapmaktır. Malı alırken pazarlığını yaparsın, istenilen rakamın belki yüzde 25’ini kesersin ama pazarlık bitmiş, adam işi tamamlamış, faturası düzenlenmiş. Sen o faturanın kuruşunu dahi kesmemelisin ki hakkı sende kalmasın. Yani iş bittikten sonra pazarlık yapılmaz. Yaparsan o insanın hakkını gasp etmiş olursun, bütün hakkı sana geçmiş olur” diyerek bana neden kızdığını anlattı. Bu olay, hayatıma yön veren bir ders oldu. O günden sonra tüketici olarak alışveriş yaparken dahi “üstü kalsın” derim. Bozuk param olmazsa, yaşadığım bu tecrübeden ötürü fazlasını veririm.
Babamın, “İşinizle evinizi birbirine karıştırmayın. İşinize giderseniz evinizi, evinize giderseniz işinizi unutacaksınız” öğüdü de yol haritamda yerini aldı. Babamın öğütleri ile büyüdük, dediği gibi hareket ediyoruz.
Rahmetli babamdan Allah rahmetini esirgemesin, mekanı cennet olsun. Evlatları olarak kenetlenerek çizdiği yolda ülkemize değer katmaya devam ediyoruz.