Bursa plansız bir biçimde büyümeye devam ediyor

Bursa’da gerçekleştirilen 6. Kent Sempozyumu ile şehirde yaşanan sorunlar masaya yatırıldı. Kenti yönetmeye talip olan adayların da katıldığı sempozyumda şehrin plansız olarak büyümeye devam ettiği ve bu durumun şehirdeki ulaşım, kentsel dönüşüm, sanayi, tarım, altyapı gibi birçok sorunu tetiklediği vurgulandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bursa plansız bir biçimde büyümeye devam ediyor

ALİ ŞAHİN/BURSA
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa İl Koordinasyon Kurulu öncülüğünde organize edilen ‘direnen kent mi Bursa?’ ana temalı Bursa 6. Kent Sempozyumu gerçekleştirildi. Organizasyona Bursa’daki akademik odaların ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile birlikte kenti yönetmeye talip olan siyasi partilerin belediye başkan aday ve aday adayları katılım gösterdi. Sempozyumun açılışında konuşan Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, “Ülkemizin genelinde olduğu gibi Bursa özelinde de popülist siyasi kararlara ve sermaye baskısına paralel olarak kentsel mekanlarda ve doğal çevrede pek çok tahribat oluşmuş ve neredeyse her bir tahribat kronik bir kent sorunlarına dönüşmüştür. Ulaşım, kentsel dönüşüm, sanayi, tarım, altyapı ve buna benzer alanlar kronikleşen sorunlardan sadece birkaçıdır” dedi.
Bursa’nın kıyılan bir kent olduğu yorumunu yapan CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk yaptığı konuşmada, “Bugününe baktığımızda aslında Bursa’nın artık kendisini tanımlayan o yeşilinden, beyazından, temiz havasından ve temiz sularından bahsedemeyiz. Bursa’yı tanımlayan unsurları ortadan hep beraber yavaş yavaş kaldırdık. Bursa hem kullanma hem de koruma kapasitesini doldurdu. Artık Bursa'ya olan göçü engelleyen ulusal projeler gerekli. Biz hiçbir şeyi planlamıyoruz. Şehri de planlamıyoruz. Dolayısıyla planlayamadığımız bir şehri doğru yönetmeyi beklemek de doğru değil” diye konuştu.

“Bursa sahipsiz bir kent”

Sempozyumun açılışında konuşan İYİ Parti Bursa Milletvekili ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu, “Bursa samimiyetle plansız programsız, tabiri caizse kendi başına büyüyen bir şehir. Buna samimiyetle müdahale etmek lazım. Üç büyük tehdit gün gibi önümüzde. Deprem, küresel ısınma ve bir de iklim değişimi geliyor. Bursa direnmiyor. Ama dirençli kentleri mutlaka oluşturmak zorundayız. Bunun için yerel yönetimler önemli. Daha yaşanabilir, daha yeşil, ortak akılla yönetilen Akıllı şehir Bursa'da buluşmayı temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bursa’daki hava kirliliğine vurgu yaparak sözlerine başlayan CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “Bu kentin daha üst ölçekli planı yok. Bursa sahipsiz bir kent. Bugün planlar Ankara'da yapılıyor. Buraya geliyor, uygulanıyor. 2030 planları hazırlandı ama sonuçlanmadı. Bir anayasa dediğimiz kent anayasası dediğimiz üst ölçekli plan bu şekilde hazırlanmaz. Akademik odalar başta olmak üzere iş dünyası, esnaf, gençler, çocuklar, kadınlar, emekliler birçok kesimi içine alan bir anlayışla ancak kentin anayasal niteliğindeki bir planı yapılır. Kentsel dönüşüm sözcüğünü yanlış kullanan kent yöneticileri var. Siz büyük bir alanı dönüştürmeye kalktığınızda ‘kentsel ihtiyaçları da gidereceksiniz’ anlamı taşır kentsel dönüşüm. Bu türde, bu anlamda kentsel dönüşüm hiçbir yerde yapılmadı. Sadece bina yenileme yapıldı” dedi.

“Afet riskleri, sanayileşme ve artan nüfus tehdit ediyor”

Bursa’nın dirençli hale gelmesi adına yerel yönetim nezdinde yapılanları katılımcılara aktaran Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Gülten Kapıcıoğlu ise “Bursa’nın daha fazla değerini bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Büyükşehir Belediyesi olarak dirençli kent kavramını çok önemsiyoruz. Günümüzde çevresel faktörler, afet riskleri, sanayileşme, artan nüfus şehrimizi tehdit ediyor. Bugün geldiğimiz nokta her birimizin ortak problemi. TÜBİTAK'la ortaklaşa şehrimizin zemin risk kamera haritasını çıkardık. Ve onun üzerine de geliştirdiğimiz kentsel dönüşüm strateji belgemizle dönüşüm alanlarımızı belirledik ve burada faaliyete geçtik. Bir taraftan afet riskini önleme ve azaltma planının ikinci etabını Japon JICA firmasıyla devam ettirirken diğer yandan Türksat'la yaptığımız çalışma üzerine de pilot bölgeler belirleyip oralarda kentsel dönüşümlerimizi gerçekleştiriyoruz. Birçok ülke, birçok kent gelecekteki su problemini çözmek için arayış içinde. Biz Çınarcık Barajı'yla Bursa'nın 2060’a kadar olan su ihtiyacını çözmenin planlamasını yaptık. Jeopolitik yeri dolayısıyla kontrolsüz göç almış bir şehirdeyiz. 1950-1970 arasında Bursa'nın sanayi kalkınması hamleleri başladığında çok yüksek ve kontrolsüz bir nüfus artışıyla şehir büyümüş. Hem mevcut problemleri çözmek için büyük bir efor sarf ediyor, hem de her yönel yönetimi yapması gerektiği gibi geleceğe dönük, vizyonel projeler de üretmeye çalışıyoruz” dedi.