Fitek Teknoloji, 2024’te ürünlerini markalaştıracak

Geliştirdiği ürünleri dünya pazarına sunmak adına çalışmalar yapan ve ülkemizdeki global firmalar aracılığıyla yazılımları birçok ülkede kullanılan Fitek Teknoloji, 2024 yılında yazılımlarının markalaşma süreçlerini tamamlamaya odaklandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Fitek Teknoloji, 2024’te ürünlerini markalaştıracak

ALİ ŞAHİN
BURSA - ERP, MRP, MRP2, CRM ve süreç yönetim sistemleri konusunda 2013 yılından bu yana endüstrilerin çözüm ortağı olan Fitek Teknoloji, kendi yazılımlarını geliştirirken ihracat pazarları için de piyasa araştırmalarına başladı. Talaşlı imalat tarafına ağırlık verdiklerini ve bu alanda önemli bir saha uzmanlığına da sahip olduklarını belirten Fitek Teknoloji Genel Müdürü Samet Güler, “Yaptığımız işte üretim ve saha içerisindeki operasyonu anlamadan iyi bir çözüm sunmak mümkün değil. Bu sebeple içinde bulunduğumuz sektörlerin hem bu süreçlerini öğreniyor, hem de edindiğimiz bilgiler ile onların sorunlarına çözüm sunuyoruz. Ağırlığımız talaşlı imalatta ama plastik ve otomotiv yan sanayisinde süreçleri yönetiyoruz. Yaptığımız işi özetlersek firmaların üretim otomasyonu, müşteri takip sistemi, stok yönetimi, sahadan veri toplama sistemleri, API ve entegrasyon süreçleri konusunda çözümler sunuyoruz” dedi.

“Yurtdışı operasyonumuzu başlatıyoruz”

Yazılımlarının uluslararası firmalar aracılığı ile ülke dışında da kullanıldığını belirten Güler, “Şu anda direkt bir ihracatımız yok ama bu konuda çalışıyoruz. Hedeflediğimiz en önemli pazar Polonya. Yaklaşık 6 yıldır kendi yazılımımızı geliştirip butik çözümler sunuyorduk. Hedeflerimiz doğrultusunda stratejimizi bir adım yukarıya taşıdık ve yazılımlarımız için standart paketler hazırladık. 2024 itibarı ile markalaşma süreçlerini tamamlayıp ticarileştirmeyi planladığımız bu ürünler ile bir noktaya kadar standart ama devamında firmaların süreçlerine uyumlu olarak özelleştirilebilen çözümler sunacağız. Her firmanın iş yapış süreci, raporlama modelleri farklı ve bu sebeple geliştirilen ürünlerde de bu hassasiyetin olması gerektiğini düşünüyoruz. Her yıl gelişimimizi sürdürürken yaptığımız işe de değer katmayı misyon edinen bir ekibiz” ifadelerini kullandı. Karadağ’da bir şirket kuruluşu gerçekleştirerek yurtdışı operasyonuna da başladıklarını belirten Güler, “Yazılım mekan bağımsız kontrol edilebilen ve global anlamda pazarlanabilecek bir sektör. Bu avantajları doğru kullanmak ve piyasadaki boşlukları bulabilmek adına faaliyetler yürütüyorduk. Karadağ, üretimin sınırlı olduğu ve son dönemde ticaret için oldukça popülerleşen bir lokasyon. Hem geliştirdiğimiz yazılımları, hem de bu yazılımlar ile kendimize ait bir ticaret sistemi kurabileceğimiz birçok alan tespit ettik. Karadağ operasyonumuzda hem kendi ülkemize ihracat katkısı yapabileceğimiz, hem de şirketimizin büyüme stratejisini destekleyecek projeler geliştiriyoruz” dedi.

“Kiralama modeli sektöre fayda sağladı”

Sektörün son 3 yıldır kiralama modeline yöneldiğini söyleyen Samet Güler, “Kiralama modeli aslında birçok açıdan sektörün geleceğini görebilmesi adına güzel bir hamle oldu. Hem ilk alım maliyetinin uygunluğu hem de dijitalleşme alanında zorunlu tutulan bazı uygulamalar sektörün gelişimine katkı sağladı. Ne yazık ki her sektörde olduğu gibi bizde de nitelikli personel sorunu yaşanıyor. Ayrıca uzaktan çalışmaya uygun olamayacak süreçler için bile uzaktan çalışma talebi gelmeye başladı. Beyin fırtınası ile çözülmesi mümkün süreçler için bu tarz taleplerin gelmesi de sektördeki gelişimi yavaşlatıyor. Üniversitelerdeki eğitim programlarımızı endüstrinin ihtiyaçları doğrultusunda güncellememiz gerekiyor. Ülke olarak gerçekten kaliteli işlere imza atıyoruz. Bu sorunu da aşabilirsek çok daha iyi bir noktaya gelebileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.