Minyatür şaheserler

Sanatçı Mert Ege Köse ile işbirliğine giden Lion Diamond’dan yeni bir koleksiyon: Monad. Markanın kurucusu Öznur Yakın ile mücevher trendlerini ve takılabilir sanat eseri fikrini konuştuk…

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Minyatür şaheserler

ASLI BARIŞ

38 parçalık yeni bir koleksiyonla mücevher severlerle buluştunuz… Koleksiyonun konseptinden bahseder misiniz?

Sanatçının eserlerinden yola çıkarak “Sanat eserlerinden mücevhere” öyküsüyle tasarımlarımıza başladık... Koleksiyonda bulunan her bir parça aslında devasa boyutlarda yapılmış heykellerin minyatür ve takılabilir halleri. Sanatçının heykel dili içerisinde boyut bağlamı çok özel bir rol oynadığı için aslında alışılmışının dışında devasalıkların olmadığı, aksine minyatürlüğün gerçekleştiği bir koleksiyon ürettik. Sonunda büyük heykeller serisinin yaşayan mücevherlere dönüşmesi serüvenini mücevher ve sanatseverlerin beğenisine sunuyoruz.

Sanatçı Mert Ege Köse ile işbirliğine gitme fikri nasıl ortaya çıktı?

Uzun yıllardan beri sanat ve sanatın insanı farklı dünyalara götüren, farklı bakış açıları sunan yönü beni çok etkiliyordu. Bu ilgimi daha bilinçli hale getirmek için dört yıldan uzun bir süreden beri de sanat tarihi eğitimi alıyorum. Bu kadar sanatla iç içeyken çok severek yaptığım mücevher işimde de tasarımlarıma sanatın dokunuşunu yansıtmak doğal bir süreç olarak gelişti. Hangi sanatçının ve eserlerinin daha uygun olacağını düşünmeye başladım. Mert Ege Köse’nin eserlerini ve başarılarını zaten bir süredir beğeniyle takip ediyordum. Tanıştığımızda ise eserlerinin oluşumundaki felsefe beni çok etkiledi, bu büyüleyici parçalar benim kafamda yavaş yavaş takılabilir sanata dönüştü. Birlikte sanat üzerine yaptığımız sohbetlerde çalışmalarının ne kadar mücevhere dönüşmeye uygun olduğunu düşündük, bunu gerçekleştirmenin heyecanını hissettik ve bu yola birlikte çıktık.

Monad koleksiyonunun ilham kaynağı nedir?

Monad, hayatımızın büyük resmine katkıda bulunan anları ve deneyimleri hatırlatmak üzere tasarlanmıştır. Koleksiyonun alıcılarına ilham vereceğini umuyoruz… Ve bu tasarımlar hayatta hissettiğimiz bütünlüğü ve bütünlüğe katkıda bulunan küçük parçalara değer verip kutlamayı hatırlatıyor.

Bu minyatür şaheserleri üretirken, ne tip kıymetli taşlar ve nasıl bir teknik kullanıldı?

Bu serüveni 38 parça ile tamamladık… 14 ayar altın maden kullanarak tamamen el işçiliği ile ürettik. Kullanılan her bir pırlanta renk, temizlik, kesim, cila, simetri hususunda aynı özelliklere sahip olmasına azami dikkat gösterdik. Aynı zamanda koleksiyonda yakut ve savorite taşları da kullandık. Mücevherlerin her biri tek tek elde kalem sanatı da dahil edilerek motiflendirildi.

Bu tip işbirliklerinin devamı gelecek mi?

Evet. Lion Diamond markası bu işbirliğimizi takip eden duyguyla yeni projelerin hazırlığında… Yurt içi ve yurt dışı platformlarda sanat ve mücevheri birleştiren marka olarak bizi görmeye devam edeceksiniz…

Bu koleksiyonun lansmanı için seçtiğiniz adres Dubai… Lion Diamond, küresel pazarı domine etmeye mi hazırlanıyor?

Sanatçımızın eserlerinin özellikle Dubai de önemli ölçüde yer alması koleksiyon lansmanımızın ilk buluşmasını orada yapmamızda önemli bir etken oldu… Bunun takibinde yukarıda da bahsettiğim gibi gelişen projelerimiz doğrultusunda emin adımlarla adımızdan söz ettirmeye devam edeceğiz…

Hikayeyi biraz geri saralım… İş hayatına nasıl başladınız?

Erken yaşta başlayan iş kadınlığı serüvenim var… Tekstil  alanında dönemin adından söz ettiren markalarının tedarikçisi idim… Tecrübeli ve alanında başarılı kadrom ile üretimde ve sektörde güçlü ithalat payım söz konusu idi… Bu arada evliliğimden kısa bir süre sonra hayatımda yeni bir heyecan yer aldı… başlayan hamilelik dönemim  ve  kısa aralıklarla dünyaya gelen çocuklarımın sorumluluğu ile iş hayatıma ara vermem gerekti...  4 çocuk annesiyim… Şu an tekstil işimdeki tüm ince zevk ve ayrıntıları 12 yıldır kurucusu olduğum markama taşıdım. Mücevherlerimizin üretiminde tasarımlarında tüm detaylarında yakından ilgileniyorum... İşime tüm samimiyetimle bağlıyım.

Lion Diamond’ı 2012’de kurdunuz… Böyle bir marka yaratırken, hedefiniz neydi?

Aslında mütevazi olan hayat görüşümü maalesef burada sürdüremiyorum. Çünkü gerçekten çok başarılı mücevherlere ve projelere imza atan bir ekip ruhu yaşıyor bu markada… İnanarak ve çok çalışarak ciddi bir yol katettik… Tabii bu enerji ürettiğimiz her bir mücevhere yansıyor… Bu sadece üretimden vitrine gelene kadar olan kısımda değil. Onu vitrinden çıkarıp servisini yapıp sunumunu tamamlayana kadar devam eden bir heyecan. Son derece özenle hazırlanan butik tasarımlar yapıyoruz. Taş kalitemiz dünya standartlarındaki kalitelerde… Üretimdeki ustalarımız işinin ehli ve sevdalısı diyebilirim. Detaylar ince işçilikler uzun süren atölye çalışmaları bizim markamızın vazgeçilmezi…Böyle olunca aslında ürünümüzü anlatmaya çok da gerek kalmıyor. Kendi kendini ifade edip sahibine gidiyor.  Tabii en önemli ayrıntılardan bir tanesi de geniş bir koleksiyon yelpazesine sahip olabilmek. Butik mağazamıza gelen bin bir farklı özellik ve beklentideki misafirlerimiz arzu ettikleri mücevheri rahatlıkla bulabiliyor. İlham kaynağımız en ağır Osmanlı hazinelerinin mücevherlerinden, yeni doğmuş bebeğin ruhuna dokunabilecek kadar geniş bir açıya sahip...

Sizin kendi güncel yaşamınızda en çok takmayı sevdiğiniz ürünleriniz hangileri?

Güne başlarken önceliğim takılarımı takmaktır. Küpe vazgeçilmez takımdır. Çoklu olarak kolye bileklik takmayı tercih ederim. Tektaş ve uygun yüzükler serçe parmağı işaret parmağı yüzükleri çok severim.