Test raporunda yol haritası nasıl olmalı?

Deprem nedeniyle birçok şehirde binaların sağlamlığına ilişkin test talebi arttı. İnsanların bu süreci sağlıklı yürütebilmesi için konuyu uzmanlara sorduk ve yol haritası hazırladık.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Test raporunda yol haritası nasıl olmalı?

Leyla İLHAN

TEST SÜRECİNE BAŞLARKEN hangi raporlar alınmalı, hangi test ücretli hangisi ücretsiz, kimler başvuru yapabilir, kiracılar bu süreçte ne yapmalı? Tüm bu soruları Agra Mimarlık Kentsel Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen’e sorduk.

Vatandaş binasının güvenli olup olmadığını öğrenmek için ilk olarak hangi adımı atmalı? Test için kime ve nasıl başvurmalı?

2000 yılı öncesinde yapılan binalarda oturan vatandaşlarımızın bu testi yapmalarında fayda var. Yerleşim bölgelerindeki belediyede rapor verebilecek ilgili teknik kadro var ise belediyeye, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine, üniversitelere veya Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkili kıldığı özel firmalara müracaat edebilirler.

İstanbul’da yaşayanların test için başvurabileceği ilk yetkili merci hangi kurum olmalı? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) hızlı tarama testi bu açıdan faydalı olabilir mi?

Kesin, hızlı ve resmi bir rapor isteniyor ise Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkilendirdiği özel firmalarına müracaat etmeleri doğru olacaktır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tarama testi resmi rapor değil, sadece görsel inceleme ve resmi bir rapor niteliği taşımıyor.

Testin maliyeti nasıl belirleniyor ve bu maliyeti kim ödüyor?

Testin maliyeti arsa ve bina alanına göre değişebilir. Firmalara ödenecek çalışmanın bedeli ise daire başına yaklaşık 1000 TL ile 1500 TL arasında değişiyor. Raporların bedeli müracaat eden kişi veya mülkiyet sahipleri tarafından ödeniyor.

Bu testler neyi içermeli? Hem zemin hem de bina malzeme kalitesinin ölçümü için hangi inceleme türü seçilmeli?

Yapılacak olan resmi rapor için binanın bulunduğu arazinin zemin incelemesi yapılarak zemin etüt raporu hazırlanır öncelikle. Akabinde beton değerleri için beston numunesi karot örneği alınır, demir donatı incelemesi yapılıp aynı zamanda projesine uygun olup olmadığı incelendikten sonra performans analizi yapılır. Şu anki yönetmeliğe göre incelemesi ve hesaplamaları yapılarak riskli olup olmadığı teknik hesaplamalar neticesinde ortaya çıkar.

Peki, Ne kadarlık bir süreden söz ediyoruz?

Özel yetkili firmalarda bu testi yaptıranların sonuçlarını alması ve raporun onaylanması yaklaşık 30 gün içinde gerçekleşiyor.

Oturulan binanın projesinin varsayılan plana uygun olarak yapılıp yapılmadığını nasıl öğrenebiliriz peki?

İlgili belediyeden bu talep edilebilir. Bu incelemede projeye uygunluk yanında binada ne gibi bir tadilatlar yapıldığı, taşıyıcı sistemlerine zarar verilip verilmediği de incelenmiş oluyor.

Testler soncunda bina dayanıksız çıkarsa bina ne kadar zaman içinde tahliye ediliyor?

Rapor riskli bina olarak kesinleşti ise 60 gün içinde binanın tahliye edilmesi gerekir. Eğer 60 gün içinde tahliye edilmezse ilgili belediyesi tarafından ilave 30 gün süre verilir. İlave verilen 30 gün sonunda elektrik, su, doğalgaz gibi abonelikler iptal edilerek kesim işlemleri yapılır ve ilgili idare tarafından kolluk güçleri vasıtası ile tahliyesi gerçekleştirilir. Binanın yıkılması önce maliklere bırakılır yıkmazlarsa belediye resen yıkar.

Binasının sağlam olmadığını test sonucu gören kat malikleri sonraki süreçte ne yapmalı?

Eğer binaları riskli ise kat maliklerinin binalarını tahliye etmeleri en doğrusu olacaktır.

Kiracı doğrudan değil, şikayet yoluyla dolaylı olarak sürece dahil olabilir

AVUKAT ALİ GÜVENÇ KİRAZ

TEST TALEBİ ARTARKEN, Gayrimenkul Hukuku Derneği (GHD) Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, sürecin yarattığı kafa karışıklığına açıklık getirirken işin hukuki boyutuyla ilgili bilgi verdi.

Ücretli olan Deprem Analiz Raporu’nun maliyetini kiracı değil aidat şeklinde ev sahibinin ödemesi gerektiğini aktaran Kiraz, ödemezlerse icra takibi yapılarak, aylık %5 yıllık %60 faizle rapor bedeline kendi payları oranında katılmak zorunda kalacakları bilgisini aktardı.

İBB raporunu kiracının da isteyebileceğini fakat Deprem Analiz Raporu’nu kiracının isteyemeyeceğini aktaran Kiraz, şunları söyledi: “Kiracı riskli yapı tespiti raporu konusunda ÇŞB İl Müdürlüğüne şikayet edebilir. Bakanlıklar; direk kendi ya da İl Müdürlüğü veya Beledi vasıtası ile şikayeti inceler veya inceletir. Bu noktada haksız ve mesnetsiz bir şikayet değilse maliklere karot aldırmak üzere süre verir ve bu süre içinde karot alınmazsa bizzat aldırır, bedelini de maliklerden tahsil eder. Kiracı özetle doğrudan değil dolaylı olarak şikayet yoluyla bu sürece dahil olabilir. Ancak takdir yetkisi Bakanlıktadır.”

Binanın riskli yapı niteliğinde olması durumlunda kiracının artık kira sözleşmesini erken fesih tazminatı (en fazla 3 ay) ödemeden sözleşmeyi fesh edebileceğini söyleyen Kiraz, “Ancak kiracı taşınmaz riskli yapı olmuşsa taşınmazda bu durumun giderilmesini veya kira bedelinin düşürülmesini de talep edebilir. Bu seçimlik bir haktır” dedi. Riskli yapılarda 18 ay ve riskli alanlarda 48 ay kira yardımı yapıldığını hatırlatan Av. Kiraz, kiracıların başvuru halinde 2 aylık bir kira yardımı aldığını söyledi.

Yıkılmayan binanın mucizevi yöntemi yok bilineni uygulamak yeterli

OLASI İSTANBUL DEPREMİ tartışmaları alevlenirken, Türkiye genelindeki yapıların depreme dayanıklılığı tartışılmaya başladı. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Tanyeli, Türkiye’de depreme dayanıklı yapıların nasıl inşa edileceğinin bilindiğini belirterek, “En riskli zeminlerde, yalın teknolojilerle ve aşırı hızlı, hatta çırpıştırma inşaat yapılıyorsa, yapı kalitesi yükselemez” dedi. Olası İstanbul depremi öncesi için ise her yapı için ciddi araştırma yapılması gerektiği söyleyen Tanyeli şunları söyledi: “İstanbul’un en riskli semtleri ve zeminleri biliniyor. Depreme dayanıklı yapılar yapmak için öncelikle yeniden yöntem keşfetmeyi gerektirmeyen, bildik kurallara uygun yapılar inşa etmek gerekir. Doğru mimari tasarım yapmak, doğru inşaat mühendisliği projeleri hazırlamak ve hesaplamak ve onlara uygun inşaat yapmak gibi. Sadece bilinenleri uygulamak, depremi bugün muhtemel olandan daha az hasarla atlatmamıza yeter.”