Doğuştan Lider Olunur mu?

Hakan OKAY
Hakan OKAY Helikopter Bakışı

M.Ö. 928 yılında İyonya’da doğmuş, batı edebiyatının ilk büyük eserleri kabul edilen “İlyada ve Odysseia” destanının yazarı veya derleyicisi olduğu kabul edilen Homeros, bu eserde liderlerin en önemli dört özelliğinin adaletli olmak, bilgelik, hünerlilik ve cesaret olduğunu ifade etmiştir. 

M.Ö. 500 yıllarında Wu Devleti'nde yaşamış ünlü Çinli komutan, filozof ve askeri bilge Sun Tzu “Savaş Sanatı” adlı eserinde, liderlik kavramını açıklarken zekâ, güvenirlik, cesaret, kararlılık ile insanı anlama ve ona değer verme gibi özellikleri liderliğin önemli kavramları olduğunu ve her birinin ayrı bir rolü olduğu vurgulamıştır. 

M.Ö. 428 yılında Antik Yunanistan’da doğmuş filozof Platon (Eflatun), “Devlet” isimli eserinde liderlik yapabilmek için zekâ, adalet, erdemlik ile kendine ve başkalarına ilgi özelliklerinin gerektiğini yazmış, en iyi öğrencisi olan Aristoteles ise, iyi bir liderlik için adalet, ılımlılık, sağduyu ve dayanıklılık olmak üzere dört özellik gerektiğini ileri sürmüştür. 

M.S. 434 yılından, 453 yılına kadar Hun İmparatorluğunu yöneten Atilla, güçlü liderlerin tecrübe yoluyla yetenek haline getirdikleri özellikler arasında cesaret, özgüven, kararlılık, azim, sorumluluk ve güvenirlik gibi özellikler bulunduğunu belirtmektedir. 

1469-1527 yılları arasında Floransa’da yaşamış olan tarih ve politika biliminin kurucusu sayılan İtalyan düşünür, devlet adamı, askeri stratejist, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden, şair ve oyun yazarı Niccolò di Bernardo dei Machiavelli, “Prens” isimli eserinde bir liderin hem zeki hem de cesur olması gerektiğini yazmıştır. 

Liderlik kavramı, kahramansı ve efsanevi özellikleri olan “Büyük Adam”ların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Liderlik alanında “Büyük adam” düşüncesini inceleyen birçok araştırmacı, bu liderlerin doğuştan gelen özelliklere sahip olduklarını veya içerisinde bulunduğu şartlar gereği olağanüstü işler başardıklarını varsaymışlardır. 

“Genetik Teori” olarak da anılan “Büyük Adam” düşüncesi özetle, liderlerin bazı özelliklere doğuştan sahip olduklarını ve bu özellikleri sayesinde olağanüstü işler başararak büyük izler bıraktığını varsaymaktadır. (1) 

Sosyal bilimciler, 1900’lü yılların başından itibaren liderlerin özelliklerini daha yakından incelemeye başlayınca, “Büyük Adam” düşüncesinin yerini “Özellikler Kuramı” almaya başlamıştır. Aslında, özellikler kuramı büyük adam düşüncesinin devamı niteliğinde olduğunu düşünebiliriz, özetle bu kuram  liderin kişisel nitelikleri üzerine odaklanan bir kuramdır. (2) 

Bu kuramın hareket noktası “Lider olarak doğulur, sonradan lider olunamaz” ifadesi ile özetlenebilir. Bu yaklaşıma göre; bazı kişiler doğuştan liderlik vasıflarına sahiptir ve bu bireyler uygun olan her ortamda bu özelliklerini yansıtacaktır. 

Bu özellikler, fiziksel özellikler (Boy, ağırlık, yaş, cinsiyet, sağlık durumu) ve kişisel özellikler (Zeka, eğitim durumu, konuşma yeteneği, sosyal ilişkiler, iletişim gücü, cesaret, kararlılık, bilgi) olarak gruplandırılır. 

Günümüzde Liderlik, sadece dünyayı değiştirmekle ilgili değildir. 

Günümüzde kurumlarda veya işletmelerdeki ekipleri yöneten kişilerin birer lider olmaları veya liderlik özelliklerini taşımaları beklenmektedir. 

Yapılan  araştırmalar, iş dünyasında “Büyük Adam” veya “Özellikler Kuramı”nın geçerliğini  çok  fazla desteklememektedir. 

Belirli özellikler, belirli durumlarda başarılı olurken, başka durumlarda  aynı  özelliklerin  başarılı  olmayacağı öngörüsü yapılmaktadır. Bunun nedeni; özellik listesinin sonsuz olması, liderin var olduğu grup içerisinde daha üstün özellikte bireylerin olabilme ihtimali, özelliklerin tanınması ve ölçülmesinin güç olması ve liderliğin geçtiği ortamın görmezden gelinmesidir. 

Hatta değişken durum karşısında, kişisel özelliklerin yeterli olmayacağı kabul edilmektedir. Bu durumda “Davranışsal Liderlik” kuramı ortaya çıkmıştır. Bu kuramda, liderliğin öğretilebilir bir özellik olduğu değerlendirilmektedir. (3) 

Bu yaklaşım plan yapma, örgütleme, uygulama, eşgüdümleme, denetleme, haberleşme, yetki ve görev verme, kişileri motive etme gibi faaliyetleri kapsar. Bu yaklaşımın esas içeriği, liderleri etkili ve başarılı yapan niteliklerin, liderin kişisel niteliklerinden ziyade, yönetirken sergilediği davranışlar olmasıdır. 

Özetle, liderler için vizyon sahibi olmak, ekipleri koordine etmek, otorite, enerji ve stratejik doğrultunun gerekli olduğunu hepimiz kabul ediyoruz, ancak günümüzde liderlerin ekipleri yönetirken sergilenen davranışlar olan, motivasyon, iletişim becerileri, duygusal zekâ, empati, insan tanıma sanatı, kültürel zekâ, öfke kontrolü, stres yönetimi, zaman yönetimi, çatışma yönetimi gibi özelliklere de sahip olmaları gerekmektedir. Bu davranışların öğretilebileceği, geliştirilebileceği ve kontrol edilebileceği bilinmektedir. 

Kaynakça 

  • ZACCARO, S. J. (2007), “Trait-Based Perspectives of Leadership”, American Psychologist, 62(1); 6–16.
  • BASS, B. M. (1990), Bass & Stogdill’s Handbook of Leadership, 3rd Edition, The Free Press, New York.
  • Koçel, T. (2007). İşletme Yöneticiliği. 11th Ed., Arıkan Press, İstanbul.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Markalaşma ve Mantra 13 Mayıs 2024
Ekip Olmak 18 Mart 2024