Geleceğin restoranları nasıl olacak?

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Yapay zekâya her şeyden önce kendimizi güncel tutmak için ihtiyacımız var. En son ATP CEO’su iken bir araya geldiğim Ümit Cinali’nin Konuk Ağırlama Teknolojileri ve Uygulamaları AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu görmek için internette arama yapmam gerekmezdi. Ancak yapay zekâ çağı açıldığında bile Cinali’nin yaptıklarını anlayabilmek için kendisinden dinlemeyi tercih edeceğim.

Cisco yıllarından tanıdığım Ümit Cinali’nin yaptıklarından kopmamak için kendisi ile sık sık buluşmak gerekiyor. Bir önceki buluşmamızda restoranlardaki değişimi servisinden patatesine kadar konuşup buralardaki verimliliğin nasıl olacağını ele almıştık. Cinali’nin işi öğrenme zamanı olduğu anlaşılan bu dönemin ardından şimdi iş geleceğe yönelik teknolojiler üretmeye gelmiş. Bu arada Cinali, 2021’de kurulan Konuk Ağırlama Teknolojileri ve Uygulamaları AŞ’nin yönetim kurulu başkanlığını üstlenmiş. 26 Kasım 2021’de Türkiye’de kurulan şirketin tamamı ATP Ticari Bilgisayar Ağı ve Elektrik Güç Kaynakları Üretim Pazarlama ve Ticaret AŞ’ye ait.

Bunları kafa karıştırmak için değil, zihin açmak için yazıyorum. Amacım, bir teknoloji platform şirketinin bir çözüm şirketine dönüştüğünün altını çizmek. Bu günümüzde çok önemli: Beş yıl kadar önce dijitalleşmenin en önemli boyutunun dönüşüm olduğunu ve bunun platform, ekosistem ve ilişki (engagement) boyutları ile tasarlanması gerektiğini anlatıyordum. Pandeminin ardından bu değişti: Günümüzde Lego ile bina, uçak ya da insan yapmaya benzer biçimde ya da Rodin’in heykellerini parçaları birleştirerek yapmasında olduğu gibi çözümünüzü modüller haline getirmeniz, bunları sürekli güncellemeniz ve günü geldiğinde ihtiyacı karşılamak için bir çözüme dönüştürmeniz gerekiyor.

ATP, pandemi sonrasının şirketi olmayı başardı

Pandemi, e-ticareti öne çıkarırken bu çözümün de ilk olarak ticaretin elektronik alanında gündeme gelmesine neden oldu. Gartner’ın kullandığı İngilizce adlandırma ile “composable commerce” kavramını bugünün popüler yapay zekâ versiyonu generative AI’a benzetebilirsiniz. Her ikisi de önemli bir dönüşüm yaratmaya aday ve işlerin külliyen değişmesi sonucuna hizmet ediyor.

Stratejik boyutu anlamak için Fikret Ballıkaya’ya kulak vermek gerekiyor. Bilkom Genel Müdürü Ballıkaya ile birlikte, Malatya’da depremden sonra konteynerlerle kurulan yaşam alanındaki Umut Kent’te web sitesi tasarımı ile başlayan bilişim eğitimine başlayan gençlerle bir video çektik. Karşılıklı konuşmanın konuşma yapmaktan daha iyi sonuç aldığını gördüğümüz bir deneyim oldu. Bunun ardından Ballıkaya’yı gençlere işin asıl sırrını aktarırken yakaladım. “Bu teknolojileri kullanarak önce buradaki sorunları çözün. Başkalarının sorunlarının da benzer olduğunu göreceksiniz ve bu deneyim sayesinde, bunları nasıl çözeceğinizi de bileceksiniz.”

Ballıkaya, bu öğüdü işkembe-i kübradan konuşarak vermiyordu; Bilkom, pandemi sırasında Çinli dev TCL’in Türkiye’deki televizyon üretim operasyonunu –TCL kadroları Türkiye’ye gelemezken- başlatmış ve geçen aylarda, oluşan satışta distribütör olarak sahip olduğu başarısının yanında bu kimliği ile de en üst kategoride ödüllendirilmişti. Bilkom liderliği ve Token’ın desteği ile Malatya’da kurulan Umut Kent’teki gençler, Ballıkaya’nın söylediğini anlamışlarsa belki de gelecekte Ümit Cinali’nin başlattığı işi daha ileri götürecekler. Hem Bilkom hem de Token, Koç Holding’in amiral gemileri arasında yer almasalar da, geleceğin şekillendirildiği yer ile finansal sonuçların oluştuğu yerin farklı olduğunu gösteren büyük bir işin temelini atmış olabilirler.

Tıpkı bizim Cinali’nin şirket heyeti ile dar bir medya profesyoneli grubu olarak bir araya geldiğimiz Zanzibar (Zorlu Center) ile biraz aşağımızda Kışlaönü’nde Cinali’nin bahsettiği teknolojilerin test edildiği örnek restoranın birbirinden farklı olması gibi. Bizim iki saate yakın süren sohbetimiz sırasındaki yemek seçimimiz ve garsonumuz ile ilişkimiz, Burger King restoranındaki deneyim ile uzaktan yakından bir benzerliğe sahip değil. Deneyimler bütünüyle farklı ancak yaratmamız gereken iş sonuçları da birbirinden aynı derecede farklı olduğu için her iki deneyim de doğru ve yerinde oluyor.

Cinali’nin liderlik ettiği adımları bu kadar etraflıca konuşmasaydık, ben bu yazıyı yazarken internette ek bilgi peşine düşmeyecek ve önemli bir ayrıntıyı atlayacaktım. Ata Holding’in internet sitesinde teknoloji sektörü altında yer verilen Konuk Ağırlama Teknoloji ve Uygulamaları sayfasında öne çıkanlar satırındaki Kiosk (Kioks olarak yazılmış), QR ile sipariş ve Yeni teknolojiler kutucukları, linklenmemiş olsalar da son derece göz alıcı ve çözümlere varlıklardan daha fazla önem verildiğini gösteriyor. Alttaki ATP, ATP Tradesoft, ATP Zenia ve ATP Digital markalarının gücünü düşündüğümüzde bu alana verilen önem anlaşılıyor.

Hamburger ve teknolojinin buluştuğu yer

Marka için cironun ve müşteri için de hızla karnını doyurmanın önem taşıdığı türden restoran işinde, cironun oluştuğu yer olan zincir restoranların doğru yönetilmesi ve tatmin edici araçlarla donatılması büyük önem taşıyor. Hızlı yemek zincirlerinde son hamburgerimi yememin üzerinden 10 yılın üzerinde bir süre geçmişken Acıbadem pazarı seferimin ardından dinlenip karnımı doyurmak için Burger King’e girdiğimde sipariş verilen dev ekranın önünde “ne yapacağız şimdi” diye eşime baktım. Neyse parkuru tamamladık ve fişimizi alarak siparişimizi alacağımız noktaya geçtik. Ben ücretsiz sosları işaretlemeyi unuttuğum için onları şifahen talep ettik. Kırmadılar ama tuzu unuttum ve utanıp o noktaya bir daha dönmedim.

Oturduğum sürede iki şey dikkatimi çekti: Birincisi, gençlerin hamburgelerinde isteyip istemediklerini de işaretleyerek ve özellikle kampanyaları seçerek kioskları çok iyi kullanmaları. İkincisi ise, sürekli içeri giren kuryelerin, hacim olarak, orada yiyenlerden çok daha büyük bir paket servis işinin varlığına işaret etmesi. Aynı tabloyla, İstanbul Sabiha Gökçen havalimanında uçağa giderken de karşılaştım. Yürüyor olmama karşın, insanların ekranda bana göre çok daha fazla noktaya basıp ayrıntılı sipariş verdiği dikkatimden kaçmadı. Diğer alışkanlıkları gözlemleme fırsatım olmadı. 

Ümit Cinali, işin içinde ve işi yöneten biri olarak, ayrıntılara çok daha hakim. Anlattıklarından aklımda kalan noktaları özetlersem, şunları söyleyebilirim: Yaptıkları iş, çok daha büyük ölçüde veri (data) işine dönüşmüş durumda. Bu verinin üzerine inşa ettikleri otomasyon çözümleri ve eşiğinde bulundukları yapay zekâ geleceği şekillendirmelerinde en önemli başlıklar olmaya aday ancak şirketin en önemli gücü, daha önce de belirttiğim gibi bir çözüm makinesine dönüşmüş olması.

Mayıs 2021’in sonunda (27-28 Mayıs) halka arz edilen ve 4 Haziran 2021 itibariyle Borsa Istanbul’da (BIST) işlem görmeye başlayan ATP Yazılım ve Teknoloji A.Ş.’nin hisse değerinin, uzun süren bir yatay seyrin ardından Temmuz 2023 sonunda yükselişe geçmesi, yatırımcıların da yapılan işleri ve gelecekte yaratılacak değeri algıladığını gösteriyor.

Bunun iş tarafına dönersek, ATP CEO’su Ümit Cinali, “Şu anda Balmumcu’da yeni uygulamalarımızı denediğimiz bir restoranımız var. Şu anda kiosktan siparişi verdikten sonra size bir parça veriyorlar ve bu sayede yerinizi bilen çalışan siparişinizi getiriyor. Yakında bunu insan yerine robotla götüreceğiz. Yoğun bir iş hacmi yaratan moto-kuryelerin restoran içine girmeden ürünleri teslim alacakları bir bölüm üzerinde de çalışıyoruz” diyor.

Basit gibi görünen bu teknoloji uyarlamalarının ekonomik karşılığı çok büyük: sipariş alma ve servis noktasında iki işi ortadan kaldırması mümkün olan çözüm, 50 bin restorana uyarlanması durumunda 100 bin işi ortadan kaldıracak. Asgari ücretli bir çalışanın şirkete maliyetinin toplam maliyetinin ulaşım ve yeme-içme gibi giderler dışında 24 bin 500 lira olması, aylık 2,5 milyar liraya yakın bir ekonomik baz oluşturuyor. Yıllık olarak ise, bu rakam 30 milyar liraya yaklaşıyor ve 1 milyar doların altında bir büyüklüğe karşılık düşüyor. Bunun değer olarak üretildiğini ve ciro olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade ettikten sonra işi biraz şiirsel bir boyuta taşımak istiyorum. 

Büyüyen rakamlar ve değişimi yönetebilmek

Cinali, “Şirketi, 100 milyon dolarlardan 400 milyon dolara getirdik. Tarih belirtmeyeceğim ancak hedefimiz 1 milyar dolarlık şirket olmak. Burada da durmayıp değerimizi daha yukarı birden çok milyar dolara çıkarmak istiyoruz” diyor. Bu yazı yazılırken 12,32 milyar liralık piyasa değeri ile 400 milyon doların altında bir düzeye gerilediğini not düşeyim.  

2024’te hitap ettikleri pazarlarda yatırımlarını artırarak büyümeyi sürdürme hedeflerini ortaya koyan Cinali, yakın zamanda açıkladıkları 2023 finansallarından bahsederken cirodaki yüzde 39’luk büyümeye eşlik eden yüzde 37’lik FAVÖK artışı dikkat çekiyor. 2023’teki net kâr artışı ise, yüzde 802 olarak ifade ediliyor. Rakamsal olarak, 2023 yılında yıllık bazda yüzde 39’luk artışla 1 milyar 251 milyon liraya ulaşan ciro, yüzde 37 artarak 296,4 milyon liraya ulaşan FAVÖK ve yüzde 802’lik artışla 123,2 milyon lira olarak gerçekleşen net kâr söz konusu.

Yüzde 39’luk ciro büyümesinin “enflasyondan arındırılmış” olduğunu vurgulayan Cinali, bu büyümenin “çeşitlendirilmiş ve dengeli” iş modelleri sayesinde elde edildiğini ifade ediyor. “Gelirimizin  yüzde 33,6’sı uluslararası pazarlardan sağlanırken, toplamda yüzde 64,7’si döviz cinsinden  gerçekleşti. Makroekonomik belirsizlikleri etkin bir şekilde yönetme başarısını göstererek, büyüme yolculuğumuzu sürdürdük” diyen ATP CEO’su Cinali’nin, gelecekteki çözümlerinde yapay zekâ, makine öğrenimi, robotik otomasyon ve otonom robot kullanımının katkılarını artırmayı hedeflediklerine ilişkin sözleri, başlıktaki soruyu yanıtlıyor.

ATP’nin şansı, geliştirdiği teknolojiler için test ortamları kurarak, tutmayandan vazgeçme ya da tutması için gerekeni keşfetme şansını oluşturacak yatırımları da yapmasından geliyor. Dijital çağın en önemli gereğini bu oluşturuyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar