“Gizleme suçunun” kanunilik şartlarındaki değişikler

Veysi SEVİĞ
Veysi SEVİĞ Bize Göre

1) Vergi incelemesinin başladığı tarih ile ilgili yapılan değişiklikler

7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 140/2. maddesi hükmü kaldırılmış, anılan maddenin birinci fıkrası şu şekilde değiştirilmiştir:

“İncelemeye tabi olana, vergi incelemesinin konusunu ve incelemeye başlanıldığı hususunu bir yazıyla bildirirler. Ayrıca, yazının bir örneğini bağlı olduğu birime ve ilgili vergi dairesine gönderirler.”

Madde hükmü değişmeden önce, vergi incelemesine başlama tarihi, incelemeye başlama tutanağının mükellefin tutanağı imzaladığı tarihtir. Tutanakta mükellefin imzasının bulunmaması halinde tutanağın vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih olarak kabul edilir. Ancak söz konusu madde hükmünün değişmesiyle birlikte, incelemeye başlama tarihi, incelemeye tabi olana, vergi incelemesinin konusunun ve incelemeye başlandığı hususunun bir yazıyla bildirildiği tarih olarak değiştirilmiştir. Dolayısıyla defter ve belge ibrazı talebi, incelemeye başlanıldığı hususunun bildirildiği yazı ile birlikte ve/veya sonrasında yapılmakla, ibraz yükümlülüğü doğacaktır.

2) Vergi incelemesinin yapılacağı yer ile ilgili yapılan değişiklikler

7338 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile VUK’un 139. maddesinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre vergi incelemelerinin esas itibarıyla, incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılacağı hususu, vergi incelemelerinin esas itibarıyla dairede yapılacağı şeklinde değiştirilmiştir.

VUK’un değişmeden önceki 139. maddede hükmü esasen gizleme suçunun kanunilik unsuru bağlamında defter ve belge ibraz talebinde bulunulmadan önce incelemenin, incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılmasının kanunda yer alan sebeplerden biri ile tevsik edilmiş olması sonrasında oluşacağı şeklinde müstekar hale gelen Yargıtay kararları çerçevesinde önem arz etmekteydi.

Vergi incelemelerinin esas itibarıyla dairede yapılacağı şeklindeki değişikliğin yürürlük tarihi 01.07.2022 olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak bu tarihten itibaren gerek asliye ceza mahkemelerinin gerekse de Yargıtay’ın gizleme suçunun kanunilik unsuru bağlamında incelemenin işyerinde yapılması şartını aramaları söz konusu olmayacaktır.

3) İdarenin uhdesinde bulunan e-defter ve e-faturalar yönüyle gizleme suçu

- Genel Olarak e-Defter ve e-Fatura tanımı:

Elektronik defter ile ilgili düzenleyici hükümlere Vergi Usul Kanunu’nda yer verilmiştir. Elektronik defter, belge ve kayıtların tanımı anılan kanunda yapılmış, ancak bunlar ile ilgili usul ve esaslar konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiştir. Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun defter tutma yükümlülüğü başlıklı 74. maddesinde elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esaslarının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nca müştereken çıkarılan tebliğle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Vergi Usul Kanunu’nun 242. maddesinde yer alan elektronik defter, belge ve kayıt tanımları ile bunların usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin Maliye Bakanlığı’na verilen yetkilere ilişkin hükümler şu şekildedir;

“- Elektronik defter, şekil hükümlerinden bağımsız olarak bu kanuna göre tutulması zorunlu olan defterlerde yer alması gereken bilgileri kapsayan elektronik kayıtlar bütünüdür.

- Elektronik defter beratı, elektronik ortamda tutulan defterlere ilişkin olarak, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından onaylanmış elektronik dosyayı ifade eder.

- Elektronik muhasebe fişi, şekil hükümlerinden bağımsız olarak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standart ve içeriğe uygun olarak elektronik ortamda düzenlenen, imzalanan, muhafaza ve ibraz edilebilen muhasebe fişine ait elektronik kayıtlar bütünüdür.

- Elektronik belge, şekil hükümlerinden bağımsız olarak bu kanuna göre düzenlenmesi zorunlu olan belgelerde yer alan bilgileri içeren elektronik kayıtlar bütünüdür.

- Elektronik kayıt, elektronik ortamda tutulan ve elektronik defter ve belgeleri oluşturan, elektronik yöntemlerle erişimi ve işlenmesi mümkün olan en küçük bilgi ögesini ifade eder.

Bu kanunda ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümler elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerlidir. Maliye Bakanlığı, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkilidir.

Maliye Bakanlığı; elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması, düzenlenmesi ve ibraz edilmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına, düzenlenmesine ve ibraz edilmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığı’na veya Maliye Bakanlığı’nın gözetim ve denetimine tabi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Cumhurbaşkanı’nca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkilidir. Bu kanunun vergi mahremiyetine ilişkin hükümleri, bu kapsamda kurulan şirketin ortak, yönetici ve çalışanları ile elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, imzalanması, iletilmesi ve saklanması hususlarından herhangi biri için hizmet verme konusunda yetkilendirilenlerin ortak, yönetici ve çalışanları hakkında da uygulanır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Özel Tüketim Vergisi 16 Ekim 2023
Orta Vadeli Program 18 Eylül 2023
Özel Tüketim Vergisi 04 Eylül 2023