İzmir'in gökdelenlerle imtihanı
İzmir Türkiye’nin en hızlı büyüyen kentlerinden… İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye'nin üçüncü büyük kenti olan İzmir, son yıllarda inşaat projelerinin de gözbebeği. 60’a yakın gökdelen projesinin sahipleri; Sancak Ailesi’nden Rönesans’a, Türkerlerden İş Bankası’na, İstanbul ve Ankara’nın önemli müteahhit ve sermayedarlarından oluşuyor.
İzmir’de gökdelen projesi yapmak isteyen gruplardan biri de Ahmet Nazif Zorlu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Zorlu Holding. İstanbul’da Karayolları Genel Müdürlüğü arsasını aldıktan sonra oldukça tartışmalı ve zor bir sürecin ardından Zorlu Center’ı inşa eden Zorlu Grubu, bu kez İzmir’de sert kayaya çarptı.
İzmir’de son haftalarda kamuoyu, Zorlu Konak adı verilen bu yeni projeyi hararetli biçimde tartışıyor. Proje, İzmir’in kalbi sayılabilecek Pasaport’ta yapılacak ve 42 katla İzmir’in en yüksek binalarından biri olacak.
Ancak geçen günlerde Türkiye Mimar ve Mühendisler Odası Birliği Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Denetim Daire Başkanlığı ve Konak Belediyesi’ne Konak’taki gökdelen projesinin mevzuata aykırı ruhsatının durdurulması talebinde bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ilk açıklamalarında projenin üç kez olur aldığını belirterek, yatırımcının küstürülmemesi gerektiğini söylemişti. Sonra ise ruhsatın iptali için harekete geçtiği açıklandı.
Tunç Soyer’i aradım. Başlangıçta projeyle ilgili hukuki yol kalmadığı bilgisini aldığını ilk açıklamaları bu nedenle yaptığını söylüyor. Daha sonra yapılan araştırmanın sonucunda ise hukuki süreçlerin tüketilmediğinin ortaya çıktığını anlatıyor ve şu bilgileri veriyor:
“Gökdelen ruhsatının hukuki zeminini oluşturan 1/1000’lik Uygulama İmar Planı’nın iptal edilmesi halinde, imar yönetmeliğine dayanarak bir Mimari Estetik Komisyonu oluşturulacak.”
Bu adımın ardından burada yapılacak projeler 30 katlı Hilton’un kotunu aşamayacak. Zorlu Grubu’ndan da proje tadilatı istenecek.
ZORLU’NUN TAVRI NE OLACAK?
Zorlu’nun bu karara tepkisi ne olacak henüz belli değil. 42 kat olarak belirlenen projenin en fazla 30 kata indirilmesi gerekiyor. Zorlu Center’da yaşadıklarından sonra gayrimenkul projelerine soğuk bakan Ahmet Nazif Zorlu yine bir engele çattı. Peki şimdi ne yapacak? Holdinge sordum ama yanıt alamadım.
Başkan Soyer’in yeni gökdelen yatırımlarına ilişkin bundan sonraki yaklaşımı ise şöyle olacak:
“İzmir, yatırıma ihtiyacı olan bir şehir. İş imkanları ancak böyle doğar. Dengeyi kurmak zorundayız. Ancak kentin kimliği de önemli. Gökdelen yatırımlarının bölgesi Bayraklı Yeni Kent Merkezi. Sektördeki kriz nedeniyle yatırımlar dursa da, bölgede çok sayıda proje var. Ancak bundan sonra Bayraklı dışında gökdelen projesine izin verilmeyecek.”
Kentin silüetini bozacağı ortada olan bu projeye 2008’de Konak Belediyesi nasıl olur verdi? Benim şaşırdığım konu bu. İzmir’de güçlü bir sivil toplum hareketi var. Onların itirazlarıyla İzmir Körfez Geçiş Projesi, Kordon’u otoyola çevirecek yol projesi, Konak Meydanı AVM Projesi gibi yanlış projeler iptal edildi. İşte bu kamuoyu tepkilerinin dikkate alınacağını ve bu projenin yapılamayacağını düşünüyorum.
Zorlu Grubu tabii ki aldığı olurla bu projeyi planlamış ama yanlış olduğu anlaşılıyor. Umarım ısrar etmez!
YENİ YATIRIMLAR KRİZE TAKILDI
Bayraklı, İzmir’in küçük sanayii ağırlıklı bir ilçesiydi. Bölge, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun 2014’te yaptığı kent planlarıyla gökdelen bölgesi olarak seçildi.
Bayraklı bölgesinin 500 bin nüfuslu yeni bir kent merkezi olması planlandı. O günlerde yapılan açıklamalarda yapılacak yatırımların toplam değeri 18 milyar dolar olarak belirtiliyordu.
Bölgede bugün Sancak Grubu’nun inşaa ettiği Folkart Yapı’nın iki kulesi, Rönesans’ın Mistral Tower’ı, Kavuklar Grubu’nun Point Bornovası, Türkerler Grubu’nun Mahal Bomonti’si, İş Bankası’nın Ege Perla’sı tamamlanmış ya da tamamlanmak üzere olan projeler.
15 yılda 60’ın üzerinde gökdelen inşa edilmesi beklenen bölgede, yatırımlar şimdilik hız kesmiş durumda. İnşaat sektörü ve ekonominin genelinde yaşanan kriz nedeniyle projeler ertelense de uzun vadede bu bölgenin bir Manhattan olması hayal değil.
“Özgür basın olmadan verimlilik ve büyüme olmaz”
Türkiye Sosyal Siyasal Ekonomik Araştırmalar Vakfı (TÜSES) geçen cumartesi günü Prof. Daron Acemoğlu’nu konuk etti. Toplantı siyaset, bilim ve iş dünyasından oldukça ilginç ve önemli isimleri bir araya getirdi. Konferansta moderatör koltuklarında; gazetemizin yazarı Osman Ulagay, TÜSİAD Baş ekonomisti Zümrüt İmamoğlu ve Prof. Yüksel Taşkın oturuyordu.
Konferansa tüm siyasi partiler davet edilmiş ama sadece CHP’den Murat Karayalçın, Canan Kaftancıoğlu, Şerdil Dara Odabaşı, Muammer Keskin ve Burhan Şenatalar’ı, İYİ Parti’den İsmail Tatlıoğlu ve Murat Karaman ile Saadet Partisi’nden Mustafa Kaya ve Cihangir İslam’ı gördüm.
Konferansta iş dünyasından görebildiğim isimler de; Hüsamettin Kavi, Tavit Köletavitoğlu, Turgay Ciner, Zafer Yıldırım, Sami Kariyo, Candan Karlıtekin, Fatma Nur Ger, Abdullah Akyüz, Cem Kölemenoğlu, Nesrin Nas, Cem Haydar Bektaş, Dursun Bulut ve Altan Ertürk’tü.
Siyaset ve ekonomiyi buluşturan bu konferansta, Acemoğlu şu sözleriyle de ekonomi dünyasına özgürlüklerin önemini hatırlatıyordu:
“Siyasi kurumları düşünmeden ekonomiyi düşünemeyiz. Fikir ve ifade hürriyeti alanında 2000’den sonra hızlı bir artış vardı, 2006 sonrasında ise aşağı indi tekrar. Türkiye, dünyada en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke. Dünyada hapsedilmiş gazetecilerin yüzde 20’si Türkiye’de. Özgür basının olmadığı yerde sivil toplum olamaz, onların olmadığı yerde yapılar kurulamaz, yapının olmadığı yerde de ekonominin büyümesi, verimli olması beklenemez.”
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.