Küresel ekonominin kritik verisi ABD enflasyonu olacak

Erhan ASLANOĞLU
Erhan ASLANOĞLU Ekonomi ve Piyasalar

Önümüzdeki süreçte küresel ekonominin gidişatını belirlemede en önemli makroekonomik gösterge enflasyon, özellikle de ABD enflasyonu olacak.

40 yıl sonra gelen enflasyon

1970’lerde yaşanan petrol kriziyle gelen stagflasyon tüm dünya ekonomisinde ciddi bir enflasyona yol açtı. OECD ülkelerinde enflasyon yüzde 20’lere, ABD’de yüzde 15’lere geldi. Enflasyon ile mücadele için Önce ABD Merkez Bankası (Fed) faizi yüzde 20’lere çekti. Sonra birçok merkez bankası Fed’i takip etti. Sert ve uzun bir daralma pahasına da olsa enflasyon düşüşe geçti. 1990’larda kendisine çok daha güvenli ve enflasyon hedeflemesine geçen bağımsız merkez bankacılığı ön plana çıktı.  2000’lerin başında Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olmasıyla ucuz işgücüne dayalı ürünler birçok ülkeye kolayca gelmeye başladı. Rekabet birçok ülkede fiyatları aşağı yönde baskıladı. Özellikle batıda yaşlanan nüfusun işgücü piyasasından çıkması, gelir akışının azalması, yaşam beklentisinin uzaması ve tüm bunlara bağlı olarak tüketim eğiliminin azalması enflasyon düşüşüne katkıda bulundu. Diğer taraftan, gençler, Z ve Y kuşağı daha minimalist ve paylaşımcı olduğu için de özellikle imalat sanayi ürünlerine talep baskısı azaldı. Teknolojik gelişmeler maliyet baskısını düşürerek enflasyon düşüşüne katkıda bulundu. Gelişmiş ülkeler yüzde 2 enflasyon hedefini tutturmakta zorlanmadı hatta zaman zaman deflasyon riskiyle karşılaştı.

Pandemi ile beraber artan tedarik sorunları, ulaşım sorunları maliyet enflasyonu baskısını arttırdı. Tedarik sorunu, stokla çalışma eğilimini arttırarak emtia talebini yükseltti ve başta enerji olmak üzere fiyatlara yukarı yönlü baskı oluşturdu. Rusya - Ukrayna savaşı enerji ve gıda üzerinde baskıyı arttırarak enflasyondaki ivmelenmeyi güçlendirdi.

ABD hizmet sektörü ve ücretlere dikkat

Bu yılın Eylül ayında OECD ülkelerinde manşet enflasyon yüzde 10’ları buldu. Enerji ve gıda hariç çekirdek enflasyon yüzde 7,5’lara geldi. Enflasyondaki bu yükselişe karşı merkez bankaları ilkbahar aylarından itibaren başta Fed olmak üzere çok güçlü adımlar atmaya başladı. Para politikaları etkisini 6 ila 18 ay arasında gösterir. Yavaş yavaş bu etkiler ortaya çıkmaya başladı.

Pandemi ile aşırı artan tedarik sorunları ve taşıma maliyetleri son aylarda ciddi düşüşler gösterdi.  Enerji fiyatlarında önemli gerilemeler oldu. Tüm bu gelişmeler OECD ülkelerinde enflasyonun boynunu büktü fakat şimdilik sınırlı görünüyor.

Önümüzdeki süreçte özellikle rezerv para sahibi ABD enflasyonu piyasaların en yakından izleyeceği veri olacak. Çünkü Fed’in adımları yerel paralarının değerini kontrol etmek açısından birçok merkez bankasını ilgilendiriyor ve benzer bir adıma yöneltiyor. Yukarıda bahsettiğimiz birçok unsur ABD’de enflasyonu bastırmaya başladı ve yüzde 9’lara yaklaşan enflasyonu yüzde 7,8’e kadar geri çekti. Yüzde 7’lere gelen çekirdek enflasyonu yüzde 6,3’e indirdi. Ama gidecek çok yol var ve bu yolda engeller bulunuyor.

Fed’in hedefi diğer büyük merkez bankaları ve her zaman olduğu gibi yüzde 2. Bu hedefe ulaşmada en büyük risklerden birisi hizmetler sektöründeki canlılık. Büyümeyi beklenenden güçlü kılıyor. Diğer bir risk tarihi düşük seviyede bulunan işsizlik oranı ücretlere baskı yapmaya devam ediyor. Bu durum ücret, talep, enflasyon sarmalı yaratma riski barındırıyor. Hizmet sektörünün emek yoğun olması riskleri arttırıyor. Emtia fiyatlarında düşüş şimdilik durmuş, hatta yukarıya dönmüş görünüyor. Çin’in açılma beklentisi ve en geç birkaç ay içinde bunun olma olasılığı emtialar ve enerji fiyatlarında yukarı yönlü riskleri canlı tutuyor. Rusya - Ukrayna savaşının tekrar canlanma riski de enerji fiyatları için bir risk unsuru olarak bulunuyor. İklim krizi her zamanki gibi gıda fiyatlarının ana yönünü yukarıya doğru tutuyor.

Sonuç olarak, ABD ve küresel enflasyon için çok sayıda risk hedefe ulaşmayı zorlaştırabilir hatta enflasyonun yönünü yukarı çevirebilir. Bunun anlamı Fed ve diğer merkez bankalarının daha çok faiz artırımına gitmesi, resesyonun derinliğinin artması ve risk iştahının düşmesidir. Tüm ülkeler ve sektörler bundan nasibini alır. Yakın dönemin en önemli verisi enflasyon ve özellikle ABD enflasyonu olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TL değerli mi? 28 Şubat 2024