O da “öncelik enflasyon” diyor

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Küresel resesyon sinyalleri gelmeye devam ederken İngiltere’nin yeni başbakanı Rishi Sunak da tehlikenin farkında olan bir çok lider gibi öncelik sıralamasında ilk sıraya enflasyonu koyuyor.

 Sunak’ın uluslararası ilişkiler konusundaki hâkimiyetini bilemiyorum ama ekonomiden anlıyor. Brexit’e güçlü destek verenlerden biriydi. Rusya karşı ABD’nin yanında katı duruş sergilenmesini savunuyor. Çin’e fena halde takık; İngiltere için ciddi tehdit olarak görüyor. Kıbrıs konusunda Ağustos ayında yaptığı yanlı bir açıklama ile Kıbrıslı Türklerin tepkisini çekmişti. Ama ekonomiyi daha iyi bildiğini sanıyorum. Çünkü ekonominin içinden gelen bir isim Sunak. Daha önce Goldman Sachs’ta çalışmış ama biz onu asıl 2020 Şubat ve 2022 Temmuz ayları arasında İngiltere’nin Hazine Bakanı olduğu dönemlerden tanıyoruz. Dolayısıyla enflasyonun ve resesyonun ne demek olduğunu biliyordur; vereceği zararların boyutunun ve kapsamının farkındadır.

Nitekim önceki başbakan Liz Truss vergi indirim planını açıkladığında, bu planın enflasyonu arttıracağı, ekonomiyi borç sarmalına sokacağı ve faizler ile borçlanma maliyetlerini yükselteceği gerekçesiyle ilk karşı çıkanlardan biriydi. Sert bir çıkış yapmıştı; hatta bu tür bir planı “sorumsuz” bir hareket olarak nitelendirmişti. Yaklaşımı netti. Vergi indirimlerinin ancak enflasyon kontrol altına alındıktan sonra söz konusu olabileceğini vurguluyor. Dolayısıyla öncelik son 41 yılın en yüksek düzeyine çıkan enflasyonun aşağı çekilmesinde. Enflasyonun ne anlama geldiğini ve topluma nasıl zarar vereceğinin farkında olan liderlerden biri. Konuşmalarında “Enflasyon herkesi daha da yoksullaştıran düşmandır” diyor. “Eğer enflasyonla baş etmek için şimdi harekete geçmezsek, ailelere gelecekteki maliyeti daha fazla olacaktır” uyarısını yapıyor.

Önce enflasyon, sonra vergi indirimi

İş dünyasının hevesle beklediği ve resesyona karşı çare olarak gösterdikleri vergi indirimleri ise daha sonra gelecek. Ama önce enflasyona odaklanılacak. Bu önemli bir tercih çünkü bir çok siyasetçi için ekonominin daralması ve işsizliğin artması enflasyonun yükselmesine göre daha büyük tehdit. Dolayısıyla seçimlere giderken enflasyonun yüksek seyretmesine razılar ama yeter ki ekonomi yavaşlamasın. Bu nedenle sonuçları ne olursa olsun parasal ve mali olarak gevşemeye hazırlar.

Sunak kendinden önce başbakanlık yapan Boris Johnson ve Truss’tan sonra ne yapabilir? Gerçi Truss’ın başbakanlığı çok kısa sürdü ama her iki lider döneminde de İngiliz ekonomisi parlak bir performans gösterememişti. Sunak yüzde 10’un üzerinde bir enflasyon ve daralan bir ekonomi devraldı. Dolayısıyla “enkaz devraldım” diyebilme kartını elinde bulunduruyor. Guardian Gazetesi’nin bir analizinde Sunak’ın 2024’te seçime giderken seçmene “Şimdi en kötü geride kaldı. Bana işimi tamamlamama izin verin” diyebileceği belirtiliyor. Bence bunu yapabilmesi için enflasyonun o tarih itibariyle düşük seviyelere çekilmiş olması gerekiyor.

Yüksek enflasyon ile seçimi kazanması çok zor.

Sunak, kendi ekonomik yaklaşımını 1979 ve 1990 yılları arasında İngiltere’yi yöneten Margaret Thatcher’in yaklaşımına benzetiyor. Hatta yaklaşımına “sağduyulu Thatcherism” adını vermiş. Margaret Thatcher hayranı. Thatcher da “önce açıkları kontrol edelim sonra vergileri düşürürüz” diyenlerdendi.  Kısacası Sunak, İngiltere tarihinin koltukta en kısa süreli kalan başbakanı Truss’ın hatasına düşmeyecek gibi görünüyor. Doğru zamanı bekleyecek. Doğru zaman ise enflasyonun düşük seviyelere çekildiği zamanlardır.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar