Sabancı DX, kaleyi verip şah çekiyor
Nisan 2021’de Doğuş Kuran’ın CEO’luğuna atandığını bildiren haberlerde SabancıDX, “Sabancı Holding’in bilgi teknolojileri ve dijital dönüşüm odaklı şirketi” olarak tanımlanıyordu. SabancıDX CEO’su Kuran’ın 18 ay süren bir sessizlik döneminde gerçekleştirdikleri dönüşümün ardından açıkladığı yeni şirket yapısı, global pazarı hedefleyen bir Türk şirketinin kodlarını sunuyor.
SabancıDX’in, dijital dönüşümün dijitalleşmenin kendisinden önemli görüldüğü döneme işaret eden eski organizasyon yapısını gösteren çizimde aşağıdan yukarı doğru teknoloji ve mimari hizmetler, siber güvenlik, gelişmiş analitik, yazılım geliştirme ile ürün ve hizmetler katmanları bulunuyor. 2019’daki durumu yansıtan bu yapıyı gözünüzde canlandırmak için gözlerinizi kapatıp beş katlı bir düğün pastası hayal edebilirsiniz. Dijital dönüşümün çarpıcı bir terim olarak her yerde karşımıza çıktığı bu dönemde, bu yolculuğa çıkacak şirketlere aşağıdan yukarı, adım adım neleri yaparak ilerlemesi gerektiğini gösteren çarpıcı bir grafik: Hem tatlı, hem doyurucu, hem mutlu bir dönüşüme işaret ediyor.
Ancak ben bu resme baktığımda, aklıma pastadan çok bir kale geliyor. Hassasiyetle taş taş üzerine konularak çok iyi organize edilmiş olan bu kale, bütün dijital dönüşüm ihtiyaçlarını adım adım karşılayarak kaleler yükselterek kendisini replike etmeye dayanan bir stratejinin eseri. Kale, SabancıDX’in yapısı kadar şekillendireceği dijital işletmelerin de yapısını yansıtıyor. Bu, dijital dünya ile ilgili bir tanımlama olmakla birlikte aslında sanayi toplumunun tesis ve organizasyon oluşturma şemalarını yansıtıyor.
Bu yüzden SabancıDX’in geçirdiği dönüşümü ciddiyetle incelememiz gerekiyor. Eski yapının Türkiye ekonomisi içinde iyi bir ciro yazacağından kuşkum yok ancak, gerçek sorunları çözüp gerçek kâr elde etmek için yeni yapı çok daha iyi bir araç.
Kaleyi vermek kaleyi almayı kolaylaştırır
Kale, sizi dışarıdan korur ancak aynı zamanda sizi içeriye hapseder. Bu tür bir kalenin çok sağlam görünmesine karşın önemli bir handikapı var.
Şöyle anlatayım: Mario Puzo’nun ölümünden sonra tamamlanan The Family (Aile) adındaki kitabının alt metinlerinden biri Leonardo da Vinci ile ilgilidir. Sanatçı ve bilim insanı boyutu ile tanıdığımız Da Vinci’nin ömrünün önemli bir bölümü Avrupa’da farklı krallıklar arasındaki savaşlarda askeri rol oynayarak geçer. Kitapta toplarla yıkılamayan surlara sahip bir kalenin, Da Vinci’nin dehası ile nasıl ele geçirildiği anlatılır.
Da Vinci, surların üzerine asker çıkarmayı sağlayan saldırı kulelerinin yükseltilmesi emrini verir. Askerler kuleleri yükseltirken kaledeki düşmanın da surları yükselttiğini fark eder. Çok iyi bir onarım sistemine sahip olan kalede, top gülleleri ile açılan delikleri de bu ekip hızla kapatmaktadır. Aldığı tepkiyi gören Da Vinci, kuleleri biraz daha yükselttirir. Surlar da aynı şekilde yükseltirir. Sonra Da Vinci, topların, yükselen surun alt kısımlarını hedef alarak ateş edilmesini ister ve dibinden vurulan sur kendi ağırlığı altında çöker. Bende iz bırakan kale hikayesi budur. Günümüzdeki rekabette her yandan saldırı kuleleri giderek yükselirken kaleyi korumak abesle iştigâldir.
SabancıDX, yaşadığı dönüşüm ile veriye dayalı yeni ekonomide kendisini güçlü bir karargâha dönüştürüyor. Bu karargâhın en önemli özelliği, karar vermeyi sağlayacak doğru veriye sahip olunması. Bunu bir örnekle açıklayacağım ama önce yeni yapıyı biraz anlatmak istiyorum. Bu yapı, siber güvenlik; dijital pazarlama teknolojileri ve servisleri, bulut ve teknoloji hizmetleri ile dijital dönüşüm ürünleri olmak üzere dört başlık altında toplanıyor. Her başlık altında güçlü birer iş ortağı ile çalışıyor ancak, bunlar ordu ya da kolordu komutanı yetkinliğinde ve gücünde. Siber güvenlikte Radiflow, dijital pazarlamada SEM, bulut ve teknoloji hizmetlerinde Bulutistan, bu saha komuta merkezini oluşturuyor.
Buradan karargâha dönüp Kuran’ın sibergüvenliği anlatırken kullandığı veri setini anlatmam gerekiyor. Siber güvenlikte, 2021’de 200 milyar dolar düzeyinde olan pazarın 2026’da 350 milyar dolara ulaşacağı beklendiğini söyleyen Kuran, siber saldırıların iş kesintisinden itibar kaybına kadar çeşitli boyutlarıyla kurumlara verdiği zararın çift haneli trilyon dolarlar düzeyinde olduğunu söylüyor. Bu, yatırım dönüşü (ROI) veya risk yönetim hesabı yapan büyük kuruluşları ikna edecek kadar açık bir gösterge. Ancak iş burada bitmiyor: SabancıDX, siber güvenlik içinde operasyonel teknolojileri (OT) hedef alacak saldırıların daha ciddi tehdit oluşturacağını tespit ederek eşyanın interneti (IoT) başta olmak üzere bu alana odaklanıyor.
Bu yaklaşım, bir kez daha askeri terminolojiyi kullanmayı gerektiriyor. Karargâhta yapılan hatayı, taktik adımlarla düzeltemezsin deniyor. SabancıDX, bize karargâhta doğru karar almanın sahada ne sonuç vereceğini görme fırsatı yaratacağa benziyor. Üstelik bunu global oyun alanında test edeceğiz.
PÜF NOKTASI
Bilmek ve yapmak iki farklı konudur. Kuran ve gazeteci arkadaşlarla basın toplantısından önce fotoğraf çektirmeye karar verdiğimizde gazeteci arkadaşlardan biri hemen “peki fotoğrafı kim çekecek” diye sordu. Basın için doğru soru ancak, Kuran çoktan süreci tasarlamıştı ve “Tevfik, fotoğrafımızı çeker misin?” dediği anda iş bitmişti. SabancıDx Dijital Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı ve DxBV Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Tevfik Kor, daha sonra cep telefonuma fotoğrafları gönderdi. Üstelik daha önce birbirimizin telefon numaralarını bilmiyorduk.
Sahaya hakim kurmay konumundaki Kor, uçtan uca süreç yönetmenin ve sonuca ulaşmanın şirketin DNA’sına işlediğinin canlı göstergesi. Ancak iş onunla bitmiyor. SabancıDX’in, ekosistemindeki şirketlerin söylediklerini yapabilmesini sağlayan güçlü bir yönetilebilir hizmetler (managed services) ekibi var. Sunumda 200+ olarak gördüğüm ama sözlü olarak 400-500 olarak ifade edilen bu güç, projelerin kaderini müşterilerin eline bırakmadan söylediğini yapmayı sağlıyor. Bu da yeni SabancıDX’in başarı formülünün en önemli bileşeni.