Siyasetin üç sıcak gündemi

Mete BELOVACIKLI
Mete BELOVACIKLI İZ DÜŞÜMÜ

Siyasetin nasıl şekilleneceğibe ilişkin üç ayrı gelişme önümüzdeki günlere damga vuracak gibi görünüyor…

Sırasıyla yazayım…

Mutlak butlan

Son yazıda kararın işaretini vermiştim. Merak eden gerekçeleri o yazıdan okuyabilir.

CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ında ve devamında gerçekleşen 21. Olağanüstü Kurultay’da “şaibe, usulsüzlük ve delege iradesininsakatlanması” iddialarıyla açılan iptal davasında, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme “mutlak butlan” davasını reddetti. Gerekçe olarak“ispat yokluğu” gösterildi.

Her ne kadar CHP’den ihraç edilen Lütfi Savaş, istinafa gideceğini açıklasa da konu burada kapanmış görünüyor.

Ancak kurultay süecinde yaşananlarla ilgili bir de ceza davası var.
Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’deki dava Siyasi Partiler Yasası’nın aşağıdaki maddesine dayanıyor:

Madde 112 – Önseçimler ile siyasi parti kongrelerinin seçimleri ve kararları için yapılan oylamalarla, her kademedeki her çeşit parti görevlileri ve yedeklerinin seçimi için yapılan oylamalara ve bu oylamaların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

Davada Ekrem İmamoğlu’dan Özgür Özel’e kadar birçok isim yargılanacak.
Ceza davası olması nedeniyle ne kadar sürer bilinmez ama CHP ile “yakından” ilgilenen siyasetçi, yatırımcı, yorumcu kitlesi artık bu davayı takip eder.

İBB’ye kayyım?

Ekrem İmamoğlu hakkında casusluk soruşturması başlatıldı. Aynı soruşturma kapsamında TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ dün sabah gözaltına alındı. Savcılık konuya ilişkin açıklamasının son bölümünde şu ifadelere yer verdi:
“… Başka suçtan tutuklu şüpheliler Ekrem İmamoğlu ve Necati Özkan isimli şahısların üzerlerine atılı iş bu soruşturma kapsamında casusluk suçlarından sorgulanmak üzere bulundukları Ceza İnfaz Kurumundan temin edilerek Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri için müzekkere yazılmış…”
Doğal olarak gözler “terör eylemleri; casusluk” gibi suçlamalar nedeniyle İBB’ye kayyım atanıp atanmayacağı sorusuna çevrildi.

Benim öğrenebildiğim kadarıyla bu sorunun yanıtı için de iddianame sürecini beklemek gerekiyor. Tıpkı belediyelerdeki yolsuzluk iddianamesinde olduğu gibi…

Babacan, Davutoğlu Cumhur İttifakı'na

CHP cephesindeki gelişmelere dikkat kesilmişken, bir taraftan iktidarın “iç cepheyi tahkim etmek” diye tarif ettiği, diğer taraftan ana muhalefeti yalnızlaştırmayı hedeflediği politikalara da bakmak gerekiyor.

Bu çerçevede Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Cumhur İttifakı içinde yer alacaklarına ilişkin söylentiler iyice yoğunlaşmış durumda. Her ne kadar iki isim de iddiaları reddediyor olsalarda, kendilerine görevler bile yakıştırılmış durumda. Misal Davutoğlu’nun Suriye Koordinatörlüğü’nü üstleneceği iddia ediliyor. Bana sorarsanız bu “iç cepheyi tahkim etmek” meselesi bütün hızıyla sürecek ama kimi isimlerin bu cephede yer alması için biraz daha zaman gerekiyor gibi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar