TL üzerindeki baskı ne zaman duracak?
MB’nın son haftalardaki örtülü faiz artırımlarına karşın TL üzerindeki baskı devam ediyor. Kurlarda ara ara görülen geri çekilmeler ise pek kalıcı olamıyor. (Zaten, çoğu zaman bu geri çekilmelerde örtülü bir döviz satışı müdahelesi de sezinleniyor.) Bu durumun genel bir küresel sebebi var: Korona pandemisi sonrası dünyadaki fonların güvenli limanlara ve özellikle de dolar varlıklara kaçışı. Bu durumdan etkilenmeyen gelişmekte olan ülke hemen hemen yok gibi. Ancak son dönemlerde, GOP paralarının performansı konusunda ayrışmalar da ortaya çıkıyor. Özellikle korona etkilerini minimuma indirebilmiş ve cari fazla veren GOP’larla (ki tahmin edebileceğiniz gibi bunların neredeyse tamamı Asya’dakiler) ve diğerleri arasında bir fark oluşmuş durumda.
Türkiye’de ise sene başından beri döviz sepetindeki kayıp yüzde 25’i geçmiş vaziyette. Zaten yüksek bir enflasyon seviyesindeyken böyle bir devaluasyon yaşamakta oluşumuz bu seneki enflasyon tahminlerini de gittikçe yukarı çekmekte. Üstelik, bu durum 2018’deki kur atağından da farklı gözükmekte. O zamanki kriz 3 ay içerisinde çözülmüş ve kurlar sonuçta yüzde 8 civarında bir artış yaşamıştı. Böyle olunca da enflasyona geçiş etkisi de göreceli düşük kalmıştı. Şimdi ise neredeyse 8 aydır kur sepetinde daimi bir artış söz konusu. Bu kalıcılık arz etmeye başlayan durumun enflasyon üzerindeki etkisi çok daha yüksek olabilir.
Bahsettiğim küresel fon akımlarındaki gelişmeler dışında tabii ki Türkiye’nin kendi öznel sebepleri de kur üzerindeki baskının devam etmesine yol açıyor. Bunları kısaca sıralarsak:
• Maalesef, kamuoyunda “eksen değiştirecek" açıklama” beklentileri biraz yüksek tutuldu. Nihayetinde açıklanan gaz rezervleri miktar, maliyet ve geri dönüş süresi olarak beklentileri pek karşılayamadı.
• Doğu Akdeniz başta olmak üzere pek çok uluslararası ihtilafta henüz hiçbir yumuşama ve çözüm görülmemesi de Türkiye riskini yüksek tutan bir olgu.
• MB rezervlerinin nasıl hesaplandığından bağımsız olarak çok düşük seviyelerde olduğu tartışılmaz bir gerçek. Buna karşın Hazinenin döviz bulma imkanları kısıtlı. (Son dönemde Hazine yurtiçinden döviz borçlanıyor, ancak bu borçlanmanın Merkez Bankası döviz rezervlerine net etkisi çok az.)
•Kurlardaki zayıflamaya karşın cari açığın kontrol altına alındığını söylemek zor. İlk 6 aydaki açık 20 milyar dolar. İhracat pazarları tam açılmış değil. 3. çeyrekte geçen seneki turizm gelirleri olmayacak. Sonuçta, bugünden itibaren kredi artış hızı normalize bile olsa sene sonunda 30 milyarın üzerinde bir açık göreceğiz.
• MB’nın faiz artırımında gene dolaylı yollara başvurarak piyasanın önünde değil, gerisinde kalıyor olması da kur üzerindeki baskının sürmesine sebep olmakta. Bariz bir şekilde enflasyon hedeflerden saparken ve verim eğrisi yönünü yukarı kaldırmışken, MB’nın artık daha kararlı olması gerekiyor. 2018’de de MB yavaş davranmış, ancak sonrasında politika faizini bir seferde 675 baz puan artırmak zorunda kalmıştı.
TL reel efektif kuru endeksine göre rekor düşük seviyelerde olmasına karşın hâlâ yabancı yatırımcıların önemli bir kısmının TL’de satış pozisyonunda olduğu görülüyor. Başta politika faizleri olmak üzere yukarıda sıraladığım sorunlarda mutlak değil ama göreceli bir düzelme olması durumunda bile TL üzerindeki baskı azalacaktır.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.