Under Armour’ın yapay zekâ ile motivasyon deneyimi

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Yapay zekânın yaratıcı (generative) versiyonu ile yapılabilecekleri keşfetme motivasyonu yükselirken Under Armour’un sunduğu deneyim dikkat çekici.               

Motivasyon önemli. 16 Ağustos sabahı bu yazıyı yazma motivasyonum o kadar yüksekti ki, Microsoft Edge’in bilgisayarımda yaptığı değişikliği geri almanın yolunu bir dakikadan kısa sürede buldum. Under Armour’ın yapay zekâ kullanarak hazırladığı ve “sporculara en ilham verici motivasyon konuşması” olarak adlandırdığı çalışmanın bilgi notuna ulaşmam gerekiyordu. Google Chrome tarayıcısına tıkladım; açılmadı. Microsoft Edge, bilgisayarımda bir değişiklik yapmaya çalışıyordu ve bir gün önce bilgisayarı kapatınca bunu yapmıştı.              

Ortada şöyle bir sorun vardı: Gmail şifrem aklımda yoktu ve tarayıcı değiştirdiğimde e-postalarıma ulaşamazsam, yazıyı nasıl yazacaktım. Bu erken saatte insanları şu e-postayı bir daha atsanıza diye rahatsız edemezdim. Ayarlardan Uygulama Ekle/Kaldır menüsüne baktım. Chrome’u kaldırma seçeneği dışında bir seçenek tanımayan (Değiştir butonu pasifti) Windows, Edge’i kaldırma seçeneğini de karartmıştı. Aklıma Edge ile internete girip Chrome’u yeniden indirmek geldi. Gol!   

2,39 trilyon dolar piyasa değerine sahip Microsoft ile ilgili bu deneyimim, sanki 3,30 milyar dolar piyasa değerine sahip Under Armour ile ilgili olarak yazacağım yazıyı küçümsemem için yaratılmış gibiydi. Ama motivasyon konuşmaları da tam olarak bu durumda işe yaramaz mı?              

Under Armour araştırma ve geliştirme ekibi uzmanlarının, yapay zekâ teknolojisini kullanarak, sporcuları en önemli müsabakada sahaya çıkmadan önce en doğru şekilde motive etmeyi sağlayacak konuşma metnini ortaya çıkarma çabasına göz atmak için artık iyi bir nedenim daha var.               

Under Armour sporcularından oluşan bir grubun veri havuzu ile Under Armour’ın temel prensiplerine işaret eden sözcüklerin sisteme yüklenmesi ile elde edilen sonuç, şirket tarafından ulaşılabilecek en üst noktadaki konuşmanın formülü olarak ortaya konuluyor. Projede, Liverpool’dan Trent Alexander-Arnold, Real Madrid’den Antonio Rüdiger, Eintracht Frankfurt’tan Laura Freigang, Manchester City’den Alex Greenwood, Manchester United’dan Jayde Riviere ve Arsenal’den Reuell Walters yer alıyor. Bu isimlerden, “en iyi performanslarını ortaya koymaları yolunda kendilerini en iyi motive eden kelimeler ve söylemler” alınıyor. Under Armour Atletik Performanslar Başkan Yardımcısı Paul Winsper, birinci elden bizzat futbolculardan derlenen bu ipuçlarına markanın uzun yıllardır topladığı verileri, sporcu psikolojisi araştırmalarından alınan sonuçları, gerçek zafer konuşmalarının analizlerini ekletiyor. Under Armour’ın “kararlılık, daima hazır olmak, zihnini geliştirmek, olumlu düşünmek, odaklanmak, görselleştirmek, tam güç enerji” gibi temel prensiplerine işaret eden sözcükler de işin içine katılıyor.        

Under Armour, buraya kadar geldikten sonra yapay zekâ performansından insana dönüp, ortaya çıkan konuşma metnini, deep fake gibi bir teknoloji ile ilgi çekecek birine konuşturmak yerine tanınmış oyuncu, yapımcı, yönetmen Ashley Walters’ın seslendirmesi ile sunuyor. Bütün bu süreç, Under Armour’ın yapay zekâ deneyimine önemli bir katkısı olarak kabul edilmek durumunda.            

İnsan zekâsı nasıl bakar?

Bana en önemli gördüğüm noktayı, Trent Alexander-Arnold’un, “Oyunun zihinsel kısmı, fiziksel yönünden fazla olmasa da en az onun kadar önemli. Barcelona’ya karşı geriden gelip kazandığımız maç da bunun en mükemmel örneği” sözleri oluşturuyor. Motivasyon, sonucu değiştiren bir etki yarattığında anlam taşıyor; aksi takdirde “dolduruşa gelmek” tabir ettiğimiz durum ortaya çıkıyor. Geriden gelip öne geçmek, bunun yarattığı heyecanı başka hiçbir şey sağlayamaz. Bu da yapay zekâdan çok insan zekâsı ile sağlanabilecek bir itiş gücüdür.            

Benim kadroma kimleri alırdım?

Pep Guardiola ve José Mourinho, başarı ve başarısızlık örnekleri olarak kadroda yer alırdı. Türkiye’den ikinci yarı destanlarını soyunma odasında küfrederek sağladığı iddia edilen Fatih Terim ve yabancı futbolcuların söz dinlemediğini söyleyecek kadar samimi Yılmaz Vural’ı da alırdım. Futbolcu almazdım. Bu veri havuzu üzerinden yapılacak veri analizi ile motivasyonu sağlayan ve sağlamayan unsurları analiz etmek daha kolay olurdu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar