Yardım toplayın, toplayın da tahakkuk eden şu vergiyi de toplayın!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Biz niye her felaketten sonra yardım kampanyaları açıyoruz? Niye Japonya depremle sarsıldığında ya da ABD kasırgalar vurduğunda yardım kampanyasına başvurmuyor?

✔ Devlet alacağını eksiksiz toplasa buna gerek duyar mı?

✔ 2022'de bütçe kapsamında tahakkuk ettirilen gelirin yüzde 71'i tahsil edilmiş. Tahsil edilemeyen yüzde 29'un karşılığı tam 1.1 trilyon lira. Bu paranın yarısı bile tahsil edilmiş olsa şimdi teorik olarak elimizde 550 milyar lira vardı, kampanyaya da gerek yoktu.

Türkiye çok büyük bir felaket yaşadı ve yine yardım kampanyaları başlatıldı. Vatandaşın birbirine yardım etmesine, destek çıkmasına kimsenin söyleyeceği bir şey tabii ki olamaz da böyle durumlarda devletin vatandaştan yardım talep etmesi normal midir?

Hele hele Merkez Bankası’nın, “Kârımızı Hazine’ye verseydik o paranın nereye harcanacağı belli olmazdı” gibi bir gerekçeyle yardım furyasına katılması...

Hazine’den destek alma ihtiyacı içindeki kamu bankalarının yardımda birbirleriyle yarışması...
Sanki mecburiyet varmış gibi yardıma katılmayan şirketlerin adeta hain ilan edilmesi... Bırakın şirketler yardım yapmasın, siz almanız gereken vergiyi alın, yeter!

Yardım; peki niye?

Bizde adet oldu artık bu tür kampanyalar.

Peki niye? Devletin gücü bu yaraları sarmaya niye yetmiyor da vatandaş devreye sokuluyor?

Siz hiç Japonya’da büyük bir deprem olduğunda devletin vatandaştan yardım istediğini, ABD’de kasırgalarla bir bölge yıkıma uğradığında benzeri bir yardım talebinde bulunulduğunu duydunuz mu?

Ama bizim devletimiz yardım organizasyonu yapıyor, hatta geçmişte IBAN bile verdi.

Çünkü devletin parası yok!

O zaman şunu sorgulamak gerekmiyor mu?

Devletin niye parası yok? Söyleyelim; çünkü devlet alması gereken parayı, ağırlıkla da vergiyi alamıyor ya da almıyor.

Devlet yardım değil vergi toplar

Devlet, vatandaşa hizmet götürmekle yükümlü bir örgütlenmedir. Devlet, bunun için yine vatandaştan para toplar. Herkesten kazancı ölçüsünde, harcaması ölçüsünde; özünde gücü ölçüsünde para toplar. Olması gereken budur.

Ama toplanacak bu para tahakkuk ettirilir ama alınamazsa ya da bir tercih sonucu alınmazsa veya eksik alınırsa sonra da bu alacağın peşine düşülmezse ne mi olur?

Herhangi bir artı para gerekmesi halinde sıkıntı doğar. Düşünün; bir apartman oturuyorsunuz, aidat ödersiniz ve toplanan parayla kaloriferiniz yanar, apartman görevlisinin maaşı ödenir, gereken onarım işleri yapılır. Aidat ödemeleri aksar ve yönetici bu işin peşine düşmezse ve bir de apartmanda ekstra bir harcama kalemi çıkarsa o zaman bu yük herkese eşit mi dağıtılır yoksa öncelikle aidatını ödemeyenlerin üstüne mi gidilir? Ve herhalde yöneticiden "Sen bu parayı zamanında niye toplamadın" diye hesap sorulur.

Devlet 1.1 trilyonu toplayamamış!

Devletin en temel gelir kaynağı vergidir. Zamanında ödeme yapmayanlara ceza uygulanır, kimi cezalar kesilir, bunlar da bir gelir kaynağına dönüşür.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın resmi verileri...

Bakanlık geçen yıl genel bütçe kapsamında 3.9 trilyon lira gelir tahakkuk ettirmiş. Bu paranın tümünün toplanması beklenmez, pratikte bu olmaz. İyi de toplanan para, yani tahsil edilebilen para 2.7 trilyonda kalır mı?

Yani tahakkuk ettirilen her 100 liranın 71 lirası tahsil edilebilmiş, 29 lirası yok!

O 29 lira tam 1.1 trilyon liraya denk geliyor.

1.1 trilyon lira! Deprem kampanyasında çoğu da bir cepten diğer cebe, kamudan kamuya olmak üzere bunun ancak onda biri toplandı.

Peki Maliye Bakanlığı tahakkuk ettirdiği tutarın 1.1 trilyon lirasını niye tahsil edemedi?

Yoksa etmek mi istemedi?

Kimse gönüllü olarak daha çok vergi vermeye koşmaz.

Peki Maliye bu işi rızaya mı bıraktı ki böylesine bir tutardan mahrum kalındı?

Tahsil edilemeyen tutar 1.1 trilyon değil de yarı oranında az olsaydı... Demek ki şimdi elde teorik olarak 550 milyar lira para vardı.

Tahsili mümkün olmayanları tahakkuk ettirmeyin!

Tahsilat/tahakkuk oranı genel bütçe bazında yüzde 71 düzeyinde. Bu oran vergi gelirlerinde yüzde 81.

Bazı vergiler var ki, oran çok düşük. Örneğin dahilde alınan KDV... Bu vergide tahsilat oranı yüzde 50’nin bile altında. Vergi uzmanları, oranın düşük görünmesine bu vergide tahsili mümkün olmaktan çoktan çıkmış kalemlerin tahakkuka yazılmasının yol açtığını dile getiriyor.

Şu durumda tahakkuk kalemini bir anlamda temizlemek gerekiyor. Madem yıllar yılı tahsil edilemeyecek olanlar var, temiz bir sayfa açmak en iyisi. Hiç olmazsa dahilde alınan KDV'de tahsilat/tahakkuk oranını böyle yüzde 48 düzeyinde görüp "Ödediğimiz KDV devlete gitmiyor” diye düşünmeyiz.

Yok eğer gerçek başka türlüyse, tahsili mümkün olmaktan çıkmış kalemler bu duruma yol açmıyorsa, o zaman da Maliye’ye düşen vatandaşın ödediği KDV’yi tahsil etmektir.

MTV’nin dörtte biri ödenmiyor

Tahsili ve denetimi en kolay vergilerden biri de motorlu taşıtlar vergisi gibi görünüyor. Ama öyle değil!

2022 verilerine bakıyoruz; motorlu taşıtlar vergisinin ancak dörtte üçü tahsil edilebilmiş, dörtte bir ödenmemiş.

Vergide 553 milyar alacak var

Sonuçta devlet geçen yıl tahakkuk ettirdiği verginin 553 milyar lirasını tahsil edememiş.
Bazı vatandaşlar yükümlülüğünü eksiksiz ve zamanında yerine getirmiş ama bazıları ya hiç ödeme yapmamış ya da eksik yapmış. Devlet, bir şirket olsaydı, bu şirketi yönetenler vergi alacaklarının beşte birinden en azından bir süreliğine de olsa vazgeçer miydi?

Para cezası yazmasanız da olur!

Para cezalarındaki tahakkuk ve tahsilata bakınca vergideki duruma şükretmek gerekiyor.

Geçen yıl tahakkuk eden para cezası 435 milyar lira. Peki bu cezanın ne kadarı tahsil edilebilmiş; sıkı durun 35 milyar lirası, yani yalnızca yüzde 8’i... 100 liralık cezanın 92 lirası ortada yok, yani tam 400 milyar lira.

Detaya indikçe durum daha da vahim bir hal alıyor.

Örneğin vergi cezası kesmekten tümden vazgeçilebilir! 292 milyar lira tahakkuka karşılık 16 milyar tahsilat olur mu? Hele yargı para cezaları? Tahsilat oranı yalnızca yüzde 1.2; evet yüzde 1.2! Cezanın neredeyse yüzde 99’u ödenmemiş. Cezalarda en yüksek oran, o da yüzde 50; trafik para cezalarında.

Gözünüzü yine kümese dikmeyin!

Vatandaşın genlerine “Nasıl olsa af çıkacak” beklentisi işlemiş. Siyasetçi yapmış bunu. O zaman da işte böyle cezayı kestiğinizle kalıyorsunuz, kimse ödeme yapmıyor.

Sonra da bir afet mi oldu, para mı lazım, “birlik-beraberlik dayanışma” söylemlerinden geçilmiyor.

O birlik ve beraberliği üstüne düşeni zamanında eksiksiz yapanlar zaten göstermiş.

Gözünüzü kümese bir kez daha dikmeyin!

Dışarıda “vatan-millet” edebiyatı yapa yapa dolananlara bakın!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar