Ücretler şeffaf olsa nasıl olurdu?

Zam oranlarının açıklanmaya başlamasına çok az bir zaman kalması, haliyle tüm çalışanlarda heyecanlı bekleyişi de beraberinde getiriyor. Amerika’da Theta Global Advisor firmasının araştırmasına göre çalışanların %29’u kendisine yeni iş arayışında. Bu oranın ülkemizde çok daha fazla olduğunu düşünüyorum.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Ücretler şeffaf olsa nasıl olurdu?

Ayşe Nazmiye UÇA - Datassist Bordro Servisi/Yönetim Kurulu Başkanı

Asgari ücret tartışmaları ve asgari ücretin tüm ücret artışları üzerinde etken olduğu günlerdeyiz. Üst düzey yönetim ve tabii ki en çok da İnsan Kaynakları adil ve sürdürülebilir maaş zammı oranları üzerinde çalışıyorlar.

Yüksek enflasyon, pandemi sonrasının bir olgusu olduğu iddia edilen büyük istifa, sessiz istifa, Z kuşağının kabul ettiği yeni doğru değerleri, seçim ekonomisi gibi sayısız farklı etkenin gündem olduğu oldukça kaotik bir ortamda olduğumuzu da göz önünde bulundurursak zam konusuna odaklanmak tabii ki kolay değil.

Zam oranlarının açıklanmaya başlamasına çok az bir zaman kalması, haliyle tüm çalışanlarda heyecanlı bekleyişi de beraberinde getiriyor. Amerika’da Theta Global Advisor firmasının araştırmasına göre çalışanların %29’u kendisine yeni iş arayışında. Bu oranın ülkemizde çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Çalışanlar için kendi aldıkları zam oranları kadar çalışma arkadaşlarının da aldığı zam oranı önem taşıyor. Çünkü bunu biliyor olmak, iş değiştirme evresinde belki de tetikleyici bir unsur olarak göze çarpıyor...

Amerika ücret şeffaflığı konusunda atmış olduğu oldukça somut adımlarla dikkat çekiyor. 1 Ocak 2021 itibarıyla Colorado’da Wage Transparency Act yani Ücret Şeffaflığı Yasası yürürlüğe girdi. Colorado’dan sonra New York, Washington ve Rhode Island eyaletleri de bu yasayı kendi yürürlüklerine aldılar. Bu eyaletler ücret Şeffaflığı Yasası gereğince iş ilanlarında ücret aralıklarını belirtmek zorundalar. Böylelikle iş başvurusunda bulunanlar için de oldukça şeffaf ve net bir ortam getirilmesi amaçlanıyor. Aslında bazı ülkelerde iş ilanlarındaki nitelikleri karşılayan adaylara verilecek ücret belirtilir, özellikle İngiltere’de böyledir. İş ilanlarında ücret aralıkları şeffaf olarak açıklanan şirketlerde halen çalışanların kendi ücretleri için kıyaslama olanağı sağlayan bu uygulama ücretlerde bir hareketlenmeye ve ücretlerin şeffaf olması konusunda bir tartışmaya yol açıyor.

Uluslararası şirketlerde ücret gizliliği çok önemlidir, hatta kendi ücretini açıklamak işten çıkarma nedenleri arkasındadır. Ücret bordrosunu online görüntülerken ekranın görünmemesi konusunda kurallar vardır. Ülkemizde ise bunu uygulamak kolay bir iş değildir. Hastalıklarımız, medeni durumumuz, aile içi tartışmalar kolay saklanmaz, bir şekilde öğrenilir. Ücret de bunlardan biridir. Feodal bir toplum yapısı içinde bulunan ülkemizde 20-30 yıl önce sokakta tanıştığınız birine ücretini sormak çok garip bir şey değildi.

Peki ücretler şeffaf olsaydı ne olurdu?

Ücretleri şeffaf hale getirmek için şirket içi adalet temellerinin çok sağlam kilometre taşlarına dayanıyor olması gerekir. Bunun için de doğru bir performans yönetimi sistemine ihtiyaç vardır. Hatta bu performans yönetim sisteminin adeta bir şirket kültürü olması gerekir. Bu bağlamda adil bir organizasyondaki şeffaflık da adaletin simgesi olacaktır. Şayet kurum içinde liyakat ve adalet olmazsa bu şeffaflığın kurumsallaşmadan uzak, aciz bir uygulamadan öteye gidemeyeceği su götürmez bir gerçektir.

Ne getirir?

Ücret dağılımı daha adil olabilir. Cinsiyet ayrımı ya da bizim ülkemizde hemşericilik ya da yönetime bir şekilde yakınlık konularında adaletsizlikler daha az olabilir.

Performansı yüksek çalışanların daha iyi ücret almaları üretkenliğin ödüllendirilmesi konusunda açık bir adalet sağlar. Performansı düşük çalışanların da daha fazla performans göstermeye çabaladığı bir iklim oluşacak ve ortaya çıkan bu rekabet ortamında kazanan şirket olacaktır. Uzun süredir şirkette çalışanların daha rekabetçi bir ücret almalarını sağlayabilir.

Ne götürür?

İşten çıkışları ve iş değiştirme konusundaki hareketliliği artırabilir.

Yeteneklerin insanlar arasında eşit dağılmadığı muhakkak, hal böyle iken yüksek yetenekli olmayan kişiler kendi yetenekleri makul düşünmeyebilirler. Bu anlamda kendilerine haksız davranıldığını düşünebilirler.

Bazı durumlarda az gayret sarfederek bulunduğu organizasyona yüksek katkılar sağlayabilen çalışanlar var, bu kişilere farklı performans kriteri ile yaklaşmak gerek. Şeffaflık bu ince durumları anlaşılmaz kılabilir ve çalışan barışına zarar verebilir.