Anadolu’nun tohum mirası, SARA Sempozyumu’nda konuşuldu

SARA sempozyumunda tohum bilimi, arkeobotanik, DNA, bitki genetik kaynakları, etnobotanik ve arkeoloji alanlarından bilim insanları neolitik dönemde Anadolu’daki tarımsal etkinlikleri ele alındı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Anadolu’nun tohum mirası, SARA Sempozyumu’nda konuşuldu

Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından AHBİB'in katkılarıyla ‘Anadolu’da Tohum Bilimi ve Arkeobotaniksel Araştırma’ başlığıyla düzenlenen (SARA) sempozyumunda tohum bilimi, arkeobotanik, DNA, bitki genetik kaynakları, etnobotanik ve arkeoloji alanlarından bilim insanları neolitik dönemde Anadolu’daki tarımsal etkinlikleri masaya yatırdı. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Ün’ün komite başkanlığını yaptığı sempozyumda, çeşitli bilim alanlarından akademisyenler bir araya geldi. Tarımsal üretimin Anadolu tarihinin ve Türkiye'deki tohum biliminin güncel konularının tartışıldığı sempozyumda araştırmacılar tohum bilimi, arkeobotanik, DNA, bitki genetik kaynakları, etnobotanik ve arkeoloji olmak üzere toplamda altı ana disiplin çevresinde bilimsel fikir ve bilgileri paylaştı.

Bilim ve iş insanları iş birliğiyle tarımsal ekonomide başarı sağlanabilir

Son dönemde, arkeoloji eksenli interdisipliner çalışmalar, neolitik dönemden itibaren Anadolu’daki ilk tarımsal etkinliklerin ve bunlarla ilişkili olarak tohum genetik kaynaklarının insanlığın kültür tarihinde önemli bir rol oynadığını ortaya çıkardı. Bu nedenle, kültür tarihinin önemli bir kısmının tohum üretimi ve ekonomisi etrafında şekillendiği söylenebilir. Günümüzde, katlanarak gelişimine devam eden tohum üretimi ve ekonomisi, tohumculuk ve gıda güvenliği açısından kilit bir noktaya geldi. Özellikle arkeobotanik, agronomi, DNA-Antik DNA, etnobotanik ve arkeolojik araştırmalarda elde edilen veriler ilk tarımın gelişmesine ilişkin çok sayıda soruyu açıklığa kavuşturuyor. Aynı zamanda, yeni bilimsel problemleri de üretti, bunların çözümü için söz konusu disiplinlerin birlikte çalışması gerekliliği ortaya çıktı.

Mercimek, bezelye, nohut, arpa ve buğday gibi bitkiler ilk defa Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni de içine alan Verimli Hilal diye anılan coğrafyada evcilleştirildi. Yaklaşık 11 bin yıl önce ortaya çıkan ilk evcil bitkiler süreç içinde dünyanın her köşesine yayıldı. Neolitik köylüler bitkileri evcilleştirerek, aynı zamanda insanlık tarihinin ilk ıslah çalışmasını da gerçekleştirdi. İlk köylüler bilgi birikimi olmadan insanlık tarihine damga vuracak bu yeniliğe imza atamazlardı. Günümüzde ise, temel besin maddesi olan bakliyat ve tahıl ürünleri hızla artan dünya nüfusuyla birlikte daha da önem kazandı. İlk tarımın ortaya çıktığı coğrafyalardan biri olan Türkiye’nin tarımsal ekonomide istenilen düzeye ulaşması ancak bilim ve iş insanlarının ortak payda da yapacakları iş birliğiyle sağlanabilir ve SARA sempozyumu bunun gerçekleştirilmesi için önemli bir fırsat.