“Yem sanayicileri, sektördeki daralmaya rağmen üretimini korumak istiyor”

Türkiye genelinde yem sanayicilerinin 2018 yılında karma yem üretimini 24 milyon tonun üzerine çıkardığını kaydeden Yem Sanayicileri Birliği Başkanı M. Ülkü Karakuş, ülke için 7.2 milyar dolarlık katma değer yaratan üreticilerin sektörel sorunlara rağmen üretim oranlarını koruduğunu vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Yem sanayicileri, sektördeki daralmaya rağmen üretimini korumak istiyor”

Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı M. Ülkü Karakuş, iç piyasadaki yoğun talebe rağmen 2018 yılında 400 bin tonluk karma yem ihracatı yapan firmaların ülkeye ayrıca 150 milyon dolarlık döviz girdisi sağladığına dikkat çekti. Hayvancılık sektöründe yaşanan daralma nedeniyle bir duraksama döneminden geçtiklerini ifade eden ve 2019 yılını da bir önceki yılın istatistiklerine yakın bir oranla kapatmayı planladıklarını belirten Karakuş, küresel piyasalardaki hareketliliklere dikkat çekerek “Dünyada iklim değişikliği ve ticaret savaşları gibi etkenler nedeniyle tarımsal üretim alanlarında dengelerin hızla değiştiğini görüyoruz. Günümüzde globalde en büyük süt üreticileri arasında yer alan Hindistan dahil, bugün itibarıyla süt tozu ithal eder hale geldi. Bu açıdan bakıldığında dünyanın en hesaplı tarım ürünlerini üreten Türkiye’nin önünde hayvansal ürün ihracatı anlamında yeni fırsatlar duruyor. Önemli olan bu fırsatları doğru ve planlı bir üretim modeliyle değerlendirebilmek” dedi.

Türkiye’nin toplam karma yem üretiminin yüzde 75’ini tek başına TÜRKİYEM-BİR üyelerinin gerçekleştirdiğini ifade eden M. Ülkü Karakuş, sektörde yaşadıkları birçok soruna rağmen üretimi sürdürülebilir yöntemlerle gerçekleştirmek amacıyla çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Hayvancılık sektöründe yaşanan sorunlar nedeniyle üretimde her yıl gerçekleşen yüzde 10’luk büyüme oranına 2019 yılında yakalanamadığını ifade eden Karakuş, “2019 yılının ilk yarısında yem satışlarında bir önceki yıla göre artışlar görüldü ancak yılın ikinci yarısında besilik ve süt hayvan sayısının azalması, kanatlı pazarındaki daralma yem satışlarının da azalmasına neden oldu. Bunun dışında karma yem yerine besicilerce hububat, hububat yan ürünleri ve diğer yem hammaddelerinin kullanılması karma yem pazarını daralttı” yorumunda bulundu.

“Havaların soğumasının ardından karma yem satışlarında artış bekleniyor”

Yem hammadde fiyatlarında özellikle mart ve mayıs aylarında görülen artışların mayıs ayından itibaren azalmaya başladığını sonrasında ise daha durağanlaştığını aktaran M. Ülkü Karakuş, havaların soğumasıyla birlikte hayvancılıkta kapalı besiye geçilmesi nedeniyle karma yem satışlarında talep artışı beklediklerini kaydetti. 2020 yılından en büyük beklentilerinin istikrar olduğunu ifade eden Karakuş, şöyle devam etti: “Girdi fiyatları ne kadar istikrarlı olursa sektörün önünü görmesi de o kadar net olur. Yem sektörünü ayakta tutan hayvansal ürün üreticileri. Üretici ne kadar güçlü olursa yem sanayicisi de o kadar güçlü olur. Bizler yem sanayicisi olarak kendi adımıza kararlar alırken hayvansal ürün üreticisini düşünerek, üretici lehine mücadele veriyoruz.”

Uluslararası Yem Kongresi, 19-22 Nisan 2020 tarihinde Kıbrıs’ta gerçekleştirilecek

Yem sanayisinin ve sektörünün gelişimi ve sorunlarının çözümüne yönelik gerçekleştirdikleri organizasyonlardan bahseden M. Ülkü Karakuş, 1992 yılından bu yana her iki yılda bir geleneksel olarak nisan ayında gerçekleştirdikleri Uluslararası Yem Kongresi ve Yem Sergisi’nin (TUYEM) günümüzde sektörün buluşma noktası haline geldiğini kaydetti. TUYEM’in 14’üncü toplantısının ise 19-22 Nisan 2020 tarihleri arasında Kıbrıs’ta gerçekleştireceklerini açıklayan Karakuş, “Bu organizasyonumuzda yine yem üreticilerinin yanı sıra sektör paydaşları ile bir araya geleceğiz. Ayrıca yem sanayiine yönelik dünyadaki ticari ve teknolojik gelişmeleri, sanayimizin sorunlarını ve çözüm önerilerini yerli ve yabancı konuşmacıların sunumları eşliğinde tartışacağız” dedi.

“Yemde kalite ve verimi artırmaya yönelik etkinlikler devam ediyor”

TÜRKİYEM-BİR olarak yemlerde kalite kontrolü ve hammadde kullanımına yönelik eğitimler de gerçekleştirdiklerini dile getiren M. Ülkü Karakuş, “Son olarak Ankara Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü iş birliği ile gıda kontrol laboratuvarlarında görev alan personellerin ve akademisyenlerin katıldığı yem mikroskopisi konusunda uygulamalı bir eğitim gerçekleştirdik. Ayrıca kil ve kil benzeri minerallerin yem sanayiinde kullanımlarına ilişkin eğitimimizde bentonit, sepiyolit ve zeolit gibi minerallerin hayvan beslemede kullanımını, etkilerini ele aldık” diye konuştu.

“Biyoteknoloji alanında Türkiye geri kalmamalı”

Yem sanayicileri olarak biyoteknoloji konusuna çok önem verdiklerini vurgulayan M. Ülkü Karakuş, yaptıkları çalışmalardan bahsederek, şunları söyledi: “Birliğimizce ‘Biyoteknolojideki Gelişmeler, Düşük Düzeyde Mevcudiyet ve Ticaret’ başlığı altında Ankara Ticaret

Odası iş birliği ile organize ettiğimiz çalıştayı Ankara’da gerçekleştirdik. Çalıştayda biyoteknolojideki gelişmeler, biyoteknoloji ürünlerinin kullanımı konusunda dünya ve Türkiye perspektifi, transgenik ürünlerin onaylanmasına ilişkin dünyadaki uygulamalar, bu ürünlerin farklı ülkelerde farklı zamanlarda onaylanmasının dünya ticaretinde yarattığı sorunlar ve bunların çözümlerine ilişkin öneriler ele alındı. Ayrıca Türkiye’de transgenik ürünlerden kaynaklı sorunların giderilmesi ve yem sektörünün bu konudaki mağduriyetinin giderilmesi için AB’ye tam uyum esas” dedi.

“Arpa ve mısır rekoltelerinde görülen artışlar üreticiyi memnun ediyor”

Her yıl yüzde 10 büyüme gösteren karma yem sektörünün hammadde ihtiyacının karşılanabilmesi için hububat üretiminde de benzer bir büyüme oranına ihtiyaç olduğunu kaydeden M. Ülkü Karakuş, “2019 yılında 2018 yılına göre buğday dışında arpa ve mısır rekoltelerinde görülen artışlar üreticiyi memnun ediyor. Ancak ekim alanlarındaki azalma, hasat zamanına denk gelen yağışlar nedeniyle 2019 yılında buğday üretiminde ve kalitesinde düşüş yaşandı. Bu durumun etkisiyle buğday fiyatları çok yüksek seyretti. 2019 yılında arpa, mısır, yemlik buğday gibi hububat ürünlerinin fiyatları 2018 yılı fiyatlarının yüzde 30 üzerinde oldu” şeklinde konuştu.