TÜSİAD, ortak tartışma platformu başlatıyor

Mehmet KAYA

ANKARA – TÜSİAD Başkanı Orhan Turan, mevcut ekonomik ve sosyal sorunların çözümlerine katkı vermek amacıyla, akademi, siyaset, sivil toplum, iş insanlarının katılacağı ortak tartışma platformları oluşturacaklarını açıkladı. Ankara’da yapılan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi açılışında konuşan Orhan Turan, forumların nerelerde ve ne zaman yapılacağına dair bilgi vermedi. Amaçlarının ise Türkiye’nin enerjisinin ayrışma yerine ortak sorunların çözümüne odaklanması olduğunu vurguladı.

Cumhuriyetin kurucu unsurlarından olan yerel kongrelerden ilham alarak…

Orhan Turan, Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılında uygulanacak etkinliğin, “Cumhuriyetin kuruluşunda yerel toplumsal dinamiklerin katkısından ve katılımcılığından hareketle, cumhuriyetin kurucu unsurlarından olan yerel kongrelerden ilham alarak” planladıklarını söyledi.
Konuşmasında, demokrasinin erdeminin çoğunluk kararından değil, çoğulculuktan geldiğini, tüm vatandaşların eşit katılımı, reformculuğun devletteki önemi ve toplum karşılığını gözeten bir yaklaşım içinde olduklarını belirten Orhan Turan, “’Şimdi söylemek değil, söyleşmek zamanı’ diyoruz. Önümüzde, ortak geleceğimizi kurgularken, cevap bulmamız gereken sorular var: Cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte nasıl güçlendireceğiz? Küresel dönüşümlerde, ulusal stratejimizi nasıl konumlandıracağız? Çevreyi koruyan bir kalkınma nasıl olmalı? Refahı artırırken, bölüşümü daha adil nasıl yaparız?” diyerek forumun genel çerçevesini çizdi.

“Bir yüzyıl önce, bugünkünden daha vahim olan zorlukları el birliği ile aşmışsak, bugün de aşarız” diyen Turan, yerel olarak yapılacak kongrelere Türkiye’nin deneyimli bürokrat, siyasetçi, bilim insanı, iş dünyası ve sivil toplumu olduğunu, bir miktar aşınmakla birlikte toplum içinde sorunları tartışma geleneği bulunduğunu kaydeden Orhan Turan, demokratikleşmenin şart, biçim ve yollarının, ekonomik istikrarın nasıl sağlanacağına dair geniş bir bilgi birikimi bulunduğuna işaret etti. TÜSİAD Başkanı, “Bütün bu çetrefil konuların hepsinde, toplumun kılcal damarlarına uzanan bir birikim oluştu. Şimdi yapmamız gereken, bu birikimi açığa çıkartmak. Ulusumuzun çok değerli enerjisini, kamplaşma ve kutuplaşmanın yarattığı gerilimlerle heba etmeyelim. Çok kültürlü, zengin bir coğrafyanın kadim tarihine sahip bir ulus olarak, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı ideali çerçevesinde, bir araya gelelim. Hangi inançtan, hangi etnik kimlikten, hangi sınıftan, hangi cinsiyetten, hangi toplumsal gruptan olursak olalım, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için Türkiye hayalimizi hep birlikte konuşmaya başlayalım” diye konuştu.