Gaye erkan olayı sonrası… Piyasalarda ilk gün nasıl geçti?

Yurt içi piyasalar, Merkez Bankası başkan değişikliğinden sonra haftanın ilk işlem gününde pozitif seyretti. Borsa, gün içi ve kapanış rekorunu yeniledi. Dolar fiyatları, yatay pozitif işlem görürken; Euro fiyatlarında 'parite' baskısı hakim oldu. Altın fiyatları da, ons altındaki düşüşle, değer kaybetti. Serdar Pazı ve Yusuf Kavak gelişmeleri ekonomim.com'a değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Gaye erkan olayı sonrası… Piyasalarda ilk gün nasıl geçti?

İSTANBUL / EKONOMİ

Geçtiğimiz cuma günü Hafize Gaye Erkan'ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığından affını istemesi sonrası piyasalar yakından takip ediliyor. İlk tepki olarak pozitif bir fiyatlama olurken; son yıllarda ilk kez ekonomistler ve piyasa uzmanları hatta yabancı yatırım bankaları başkan değişikliğini olumlu karşıladı.

TCMB yeni başkanı Fatih Karahan olurken; Karahan 'şahin' olarak tanınıyor ve para politikasının daha fazla sıkılaşabileceği öngörülüyor. Karahan, daha önce TCMB Başkanı Yardımcılığı görevini yürütüyordu.

Borsada çifte rekor

Borsa İstanbul, TCMB başkan değişikliğinden sonra ilk işlem gününe yüzde 0,59 yükselişle 8716 puandan başladı. Sonrasında da primli seyrini sürdüren BIST 100 endeksi, tüm zamanların en yüksek gün içi seviyesini 8784 puana taşıdı. Endeks, kapanışta yüzde 1,28 primle 8766 puanda bulundu ve böylelikle kapanış zirvesini de yenilemiş oldu.

Bankacılık endeksinde yükseliş gün içinde yüzde 3'ün üzerine kadar çıkarken; bunu Merkez Bankası'nın TL zorunlu karşılıklara faiz uygulama kararı destekledi. Açılışta bankacılık endeksi yüzde 1,96 ve holding endeksi yüzde 0,56 artış kaydederken; gün sonunda sırasıyla yüzde 1,67 ve yüzde 0,52 yükselişle işlem gördü.

BIST 100 endeksinde teknik açıdan, 8800 ve 8900 seviyeleri direnç, 8600 ve 8500 puan destek konumunda bulunuyor.

Dolarda hafif yükseldi

Dolar fiyatları, Erkan'ın TCMB başkanlığından affını istemesi sonrası, yeni haftaya sığ piyasada 30,4470 TL'den başladı. Kur, Türkiye piyasaları kapalıyken uluslararası işlemlerde 30,6898 TL'ye kadar yükselirken; piyasaların açılış saatinde 30,5231 TL'de bulundu. Dolar/TL, Türkiye piyasalarının kapanış saati olan 17.30 itibarıyla yüzde 0,20 yükselişle 30,5519 TL'de hareket etti.

Dolar, cuma akşamı Erkan'ın görevden ayrılma açıklamasından önce illikit işlemlerde 30,44 TL seviyesinde işlem görürken; son işlemlerde ise 30,54 TL'de hareket etmişti. 

Euro/TL'de 'parite' etkisi

Euro fiyatları sığ piyasada 33,0980 TL'ye kadar çıkarken, şu dakikalarda yüzde 0,44 kayıpla 32,8012 TL'de bulunuyor. İngiliz sterlini ise aynı dakikalarda 38,3141 TL'de işlem görüyor.

Dolar endeksi, şu dakikalarda yüzde 0,46 oranında yükselişle 104,40 seviyesinde bulunuyor. Euro/dolar paritesi baskı altında hareket ederken, şu sıralarda 1,0746 seviyelerinde.

10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 26,27 seviyesinde, 2 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 43,14 seviyesinde bulunuyor.

Gram altında 'ons altın' baskısı

Ons altın ve dolar/TL'deki hareketle 1977 - 2011 lira arasında işlem gören gram altın, şu dakikalarda yüzde 0,63 gerilemeyle 1983 liradan alıcı buldu. Aynı dakikalarda çeyrek altın 3 bin 360 liradan, cumhuriyet altını ise 13 bin 819 liradan satıldı.

Ülke risk primi üzerinde etkileri görülebilir
Serdar Pazı - Ekonomist

Cuma akşamı TCMB başkanından gelen mesajın ardından, oldukça kısa bir sürede yeni başkanın açıklanması ve yetkili ağızlardan mevcut politikaların devam edileceğine dair mesajlar verilmesi, olayın son derece pürüzsüz bir şekilde atlatılmasını sağladı. Bunu haftanın açılışındaki piyasa reaksiyonu ile de teyit edebiliyoruz. Tabii ki 5 yıl içinde 5’inci kez başkan değişikliği, bir merkez bankasının kredibilitesi adına negatif; orta ve uzun vadeli olarak ülke risk primi de dahil olmak üzere etkileri görülebilir. Ancak yeni başkanın önceki dönemde de başkan yardımcısı olarak aktif görevde bulunması ve özgeçmişi itibariyle ortalamanın altında bir süre de olsa merkez bankası ve yurtdışı tecrübesinin bulunması önemli.

Fiyatlamalar karmaşık ilerleyebilir
Yusuf Kavak - Alnus Yatırım Araştırma Müdürü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda başkan değişikliği sonrasında dikkatler; yeni başkanın para politikası duruşuna çevrilirken, konuya dair Fatih Karahan’dan gelen ilk açıklamalardan da anladığımız kadarıyla; TCMB’deki başkan değişikliği para politikası üzerinde değişikliğe neden olmayacağı gibi, parasal sıkılaştırmanın korunacağı görülmekte. Perşembe günü açıklanacak olan senenin ilk enflasyon raporunda da; Orta Vadeli Program’da yer alan 2024 ve 2025 yıllarına ilişkin enflasyon tahminlerinin yukarı yönlü revize edilmesi durumunda; piyasanın TCMB’den yeni faiz artırımları beklentisi ortaya çıkabilir. Başkan Karahan’ın da ek faiz artırımlarına kapıyı açık bırakan açıklamalarını görecek olursak; Türkiye’nin CDS priminin geri çekilmesini bekleyebiliriz.

Bankacılık hisselerinde yeni bir baskı oluşabilir

İç piyasalarda oluşması muhtemel fiyatlamalar ise, biraz karmaşık ilerleyebilir. Örneğin; CDS’in geri çekilmesi, bankacılık ve holding gibi yurt dışı borçlanmaları olan büyük şirketlerin hisselerine ilk etapta olumlu yansıyabilir. Ancak, son açıklanan bankacılık finansallarında; geçtiğimiz yılki faiz artırımları ve enflasyondaki yükselişlerin mevduat faizlerini artırmasının negatif sonuçlarını görmüştük. Enflasyon oranlarının yukarı yönlü revize edilmesi ve yeni faiz artırımlarına dair beklentiler ortaya çıkarsa; bu anlamda bankacılık hisselerinde ilerleyen günlerde yeni bir baskı da oluşabilir. Yüksek faiz oranlarının krediye ulaşımı zorlaştırması ve maliyetleri artırmasından kaynaklı olarak baskı altında kalan Sınai sektörü de, Ocak ayında TCMB’nin faiz artırımlarını sonlandırdığına dair beklentilerden olumlu yönde etkilenmişti. Bu anlamda, sınai sektörünün alt kırılımları da dahil olmak üzere; imalat sanayii şirketlerinin hisselerinde baskı oluşabilir. Kur ve tahvil tarafındaki olası fiyatlamalara bakacak olursak; o tarafta da enflasyona dair beklentilerde oluşabilecek bozulmalar, kur tarafında TL’nin baskı altında kalmasının devamına neden olabilir. Tahvil tarafında da, enflasyon oranlarındaki yükseliş beklentisi faizleri yükseltebileceği gibi; CDS tarafındaki toparlanmanın getireceği talep ile dengelenme oluşabilir.