Hayatını kendi dokunuşları ile dönüştürmeye cesaret eden kadınların dönemi başlıyor

Nisan Doğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde DÜNYA gazetesi için bir yazı kaleme aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Hayatını kendi dokunuşları ile dönüştürmeye cesaret eden kadınların dönemi başlıyor

Nisan DOĞAN / Doğan-Partners Law Firm

Kadınlar olarak mücadele etmeye içgüdüsel bir eğilimimiz var. Çabuk pes etmiyoruz. Olmazı oldurabilmek için savaştan kaçmıyoruz. Hepimizin içinde mücadeleci bir ruh var. Ancak kimi zaman bu ruhu ortaya koyabilmek sadece bize bağlı olmayabiliyor. Yaşadığımız ülke, içine doğduğumuz aile, dönemin siyasi ve ekonomik konjonktürü kararlarımızı ve geleceğimizi etkileyebiliyor.

Şirket yönetimlerine, siyasi kadrolara baktığımızda hala kadınlar olarak azınlıkta kaldığımızı görüyoruz. Bugün bir erkeğin bir kadroya gelmesi, büyük bir holdingin üst düzey yöneticisi olması alışıldık bir durum iken bir kadının aynı başarıyı göstermesi içine adeta magazinin katıldığı beklenmedik bir haber değeri görüyor ve alışılmışın dışında algısı yaşatılmaya devam ediyor. Hukukun belirli alanlarında zayıf olanın korunması ilkesi vardır. Kadınların öncelikli olarak korunmasına yönelik uygulamaların hayata geçirilmesi belki de hala toplumumuzda ki algının bu yönde olmasından mütevellit. Hal böyle olunca iş dünyasında varlık göstermek isteyen kadınlar olarak öncelikle katıldığımız ortamı cinsiyetsizleştirmemiz gerekiyor. Bu operasyonu tamamladıktan sonra asıl işimizi ve kendimizi anlatmaya başlayabiliyoruz.

Hem ülkemizde hem Dünyada kadınlar olarak belirli sektörlerde belirli bir başarı seviyesini yakalasak da işgücüne katılım oranımız erkeklerin katılım oranından daha düşük. Ülkemizde bu fark daha da büyüyor. Bu farkın neden büyüdüğüne dair birçok sebep sıralanabilir. Hem iş hayatında hem özel hayatımızda eş zamanlı olarak yüklenen yükümlülüklerimizin mevcut olması ve mevcut iş düzeninin birinden diğerine bir yansımaya izin vermemesi başlıca sebeplerden biri olarak gösterilebilir. Kadınlar olarak tarih boyunca pek çok sıfatı aynı anda taşıdık. Savaşçı, kahraman, öğretmen, pilot, bilim insanı. Değişen şartlarla birlikte taşıdığımız sıfatlarda değişti. Ekonominin, farklı ekosistemlerin içerisinde kendimize yer bulduk. Yeri geldi girişimci şapkamızı yeri geldi yatırımcı şapkamızı taktık. Bu sıfatları aynı anda taşıyabileceğimiz bir ekosistemin yaratılması işgücüne katılım oranımızı da olumlu yönde etkileyecektir.

Finansal okuryazarlık seviyesinin arttırılması da bir diğer alınabilecek aksiyon olabilecektir. Kadınların finansal kaynaklara daha çok ulaşabilmesi, finansal okuryazarlığa sahip olması halinde ekosistem içerisinde daha çok yer bulacağı ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere daha aktif rol alacağı ve çevresinde de aynı etkinin olabilmesi için aksiyonlar geliştireceği aşikardır. Kendi elde ettiği özgüveni başka kadınlara da aşılayarak ayna görevi görecek ve kendi aralarında birlik duygusu gelişecektir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere yatırım ağları, birlikler, kadın dernekleri kurulmaktadır. Kadınları desteklemek ve farklı sıfatları da taşıyabileceklerini göstermek üzere kurulan yatırım fonları, kadınların varlıklarını garanti olarak gördükleri yastık altı altın gibi yatırım araçları dışında getirisi olan araçlara ilişkin bilgilendirilmelerine ve yatırım ağlarına dahil edilerek kolektif şekilde hareket etmeyi öğrenebilmelerine katkı sağlayacaktır. Finansal kaynaklara erişim ve erişilen bu kaynakların harcandığı alanların değiştirilmesi, ülkemizde rol model olabilecek kadınların sayısının artması , rol model olabilecek kadınların kendilerini daha çok ön plana çıkararak iletişimlerini güçlendirmesi destekleyici niteliktedir. Sosyal girişim modellerinin de sayısının artması ve yapılan projelerin sosyal ve çevresel bir çıktısının da olmasının istenmesi kadınların girişim ve yatırım ekosistemine katılımını artıracaktır.

Ülkemizde kadınlar tarafından kullanılabilecek hem devlet destekli hem özel sektör tarafından sunulan teşvikler bulunmaktadır. Bu teşviklerin sağlandığı kadınların doğru kullanmalarını da sağlayabilmek ve önlerindeki engelleri de kaldırabilmek adına finansal okuryazarlıklarının arttırılmasının sağlanması için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü koordinasyonunda “Finansal Okuryazarlık ve Kadınların Ekonomik Güçlenmesi Seminerleri düzenlenmektedir. Finansal okuryazarlığa sahip olan kadınlar bu teşvikleri daha etkin şekilde kullanabilecektir. Kadınlara hem kaynağın hem de kaynağı nasıl kullanacaklarının bilgisi sağlandıktan sonra elbette onlardan bir erkeğin kullanma şekli ile kullanımın beklenmemesi gerekecektir. Kadınlara yönelik finansal kararlarda erkek gibi davranması beklentisinden vazgeçilerek toplumdaki algının değiştirilmesi onları desteklemek adına önemli bir adım olacaktır. Bu algı değişikliğine belki de medyadan başlanması ve magazin programlarının hedef kitlesi sadık seyircisi olmaları kalıbından çıkarılarak ekonomi dinleyebilen kişiler olarak da kabulü gerekecektir. Erkeklerin kadınlardan daha çok kazandığı, finansal herhangi bir konuda karar almadan önce mutlaka bir bilen olarak erkeğe danıştığı, daha çok evde yaşayan, bütün derdi evini güzelleştirmek olan, bir deterjanın yarattığı temizlik etkisiyle start up kurup milyonluk exit yapmışçasına mutlu olan, kendilerine uzatılan evraklara okumaksızın okusa da anlamayacağı ve erkek karaktere onun bilgisine olan güveni sebebi ile hep imza atan ve günün sonunda bunları öğrenmeye mecbur kaldığı için finansal okuryazarlık sahibi olan kişiler olarak profillemekten vazgeçilmelidir.

Danışmanlığını yaptığım girişim ekosistemi içerisinde bulunan kadınlar öz saygısı olan, öz güveni olan, bağımsız olabilme cesaretine sahip kişiler. Ancak finansal kaynakları kullanırken erkeklere göre daha az risk alarak ilerlemeyi ve finansal planlamalarını daha kısa vadeli yapmayı tercih ediyorlar. Kendi içinde başarıp ayna vazifesi gören kadınlardan oluşan Arya, KAGİDER gibi ağlar bu şekilde güçlendirilmesi gereken alanları belirleyerek kadınların daha etkin şekilde ekosistemde adını duyurmasına katkıda bulunmaktadır.

Kadınlar ile ilgili kararların alınması için oluşturulan makam ve mekanizmalarda kadınlarında yer aldığı, kadınların hayatının beyaz atlı prenslerin dokunuşları ile değil kendi verdiği emekle değişebileceği ve dönüşebileceğine inanan kişiler olarak resmedildiği bir dünya yine kadınların sayesinde mümkün olabilecektir. Güzel bir çantaya baktığında bu çantayı satın almayı değil istediğinde satın alma gücüne sahip olmayı ve bu çantanın üretiminin nasıl daha iyi hale getireceğini hayal eden kadınlar olarak birbirimizi desteklemeliyiz.