‘Çılgın olmayan moda, moda değildir’

ADA ÜNLÜ

Leopar desenli elbiseler, mücevherler, saten korseler, ihtişamı ve aşırılığı ön plana çıkaran kıyafetler…

Tabii ki Roberto Cavalli’den bahsediyorum… Independent gazetesinin bir zamanlar "molto” seksi, “molto” hayvan baskılı ve “molto, molto” İtalyan sözleriyle tanımladığı İtalyan modacı Roberto Cavalli 83 yaşında hayatını kaybetti.

Cavalli’nin, yamalı denimden ceketler, kot pantolonlar ve mini elbiseler ve lüks hippi kıyafetleri ilk olarak 1970’lerde St Tropez'deki butiğinde sergilenmeye başlandı. Brigitte Bardot ve Sophia Loren gibi isimler, Cavalli’nin Avrupa moda dünyasında tanınmasına büyük katkı sağladı.

Sonraki yirmi yıl boyunca, Cavalli’nin ünü Avrupa dışına pek çıkmadı. Şansı, 1990'ların ortalarında döndü… Dünyanın dört bir yanındaki mağazaları ve Lenny Kravitz ve Cindy Crawford gibi ünlü hayranlarıyla modanın en büyük isimlerinden biri oldu.

Denim kıyafetlerde likra kullanması, “lüks denim” kavramının ön plana çıkmasını sağladı. Model Naomi Campbell’in 1993'te bir defilede giydiği streç kot pantolon, tüm dünyada büyük bir trend haline geldi.

Cavalli’nin markası, asla “entelektüel” bir marka olarak değerlendirilmedi. O her zaman, modanın eğlenceli, gösterişli ve hedonist tarafında oynamaya tercih etti. Amacı, dikkat çekmekti…

"Herkesin içinde var olan pop yıldızı" için tasarladı

Markanın baş tasarımcısı ve daha sonra kreatif direktörü olarak görev yapan Peter Dundas, 2016'da kendi markasını kurmak üzere ayrılmadan önce verdiği bir röportajda Cavalli'nin "herkesin içinde var olan pop yıldızı" için tasarladığını söyledi.

Cavalli, gerçek pop yıldızlarını da giydirdi. Bunların arasında Jennifer Lopez, Beyoncé, Christina Aguilera, Lenny Kravitz, Shakira ve 2007'deki yeniden birleşme turneleri için kıyafetlerini tasarladığı Spice Girls vardı.

Sürekli bronz bir tene sahip olan ve elinden purosunu düşürmeyen Cavalli, en az tasarladığı kıyafetler kadar rock'n'roll bir yaşam tarzı sürdü. Kendisine ait mor helikopteri ile seyahat etmekten, helikopterine uyumlu mor bir yatla Akdeniz'e yelken açmaktan vazgeçmeyen Cavalli, ailesiyle birlikte Floransa’da papağan, köpek, İran kedisi ve evcil bir maymundan oluşan bir hayvanat bahçesinin de bulunduğu eski bir çiftlik evinde yaşıyordu. İkinci eşi ve iş ortağı olacak olan Eva Duringer ile 1977 Miss Universe yarışmasında jüri üyeliği yaptığı sırada tanıştı.

Cavalli, markası ve kişiliği ile lüks hayat yaşayan bir iş adamı gibi görünmenin yanı sıra, aynı zamanda malzemeleri, renkleri, desenleri ve baskıları kıskanılacak bir yetenekle kullanabilen usta bir zanaatkârdı.

2013 yılında Women's Wear Daily'ye verdiği bir röportajda, "Muhteşem yatların, şampanyaların, partilerin arkasında, bu harika hayatı yaratmak için çok ama çok çalışan Roberto Cavalli adında bir adam olduğunu anlatmak istiyorum" dedi.

Çocukluğunda büyük trajediler yaşadı

Roberto Cavalli 15 Kasım 1940'ta Floransa'nın bir banliyösünde Giorgio ve Marcella Cavalli'nin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası bir maden şirketinde uzman, annesi ise terziydi.

Hayatının erken dönemlerinde büyük trajediler yaşadı. 1944 yılında, İtalyan direniş askerlerinin bir saldırısına misilleme olarak Alman Ordusu, aralarında babasının da bulunduğu bir grup erkeği topladı ve vurarak öldürdü.

Roberto babasının ölümünün şokuyla kekeme oldu ve asi bir genç haline geldi. 1957 yılında Floransa'da bir sanat okulu olan Istituto d'Arte'ye yazıldı. Aldığı eğitim sayesinde yaptığı tasarımları tişört ve kazaklara nasıl basacağını öğrendi. 60’lı yıllarda Hermès gibi müşterilere satış yapmayı başardı. 1970 yılında, ince deri ve süet üzerine baskı yapmak için bir teknik icat etti ve patentini aldı. Aynı yıl, Paris'te her yıl düzenlenen Salon du Prêt-à-Porter'de ilk koleksiyonunu sergilemeye karar verdi. Cavalli, bu defileyi daha sonrasında Vanity Fair'e verdiği bir röportajda şöyle anlattı: "İnsanlar beğendi ama kimse satın almadı, çünkü çok yeni, çok sıradışıydı."

Çizgisini asla değiştirmedi

"Sex and the City"nin kahramanı Carrie Bradshaw zürafa benekli Cavalli elbiseleri ve şakayık desenli kotlar giymeye başladı. Vahşi kıyafetleri ve "la dolce vita" imajı yeni milenyumun enerjisi ve heyecanının sembolü olarak görüldü.

Aslında Cavalli, moda eleştirmenlerinin de dediği gibi, maksimalizm çağını tanımladı. Kıyafetlerini “kaba” bulanlar da oldu.

2019 yılında ise, hızlı yükseliş yerini yeniden düşüş dönemine bıraktı. Modaevi o yıl ABD'deki mağazalarını kapattı ve iflas koruması istedi. Zebra baskılar, “şık spor” çağına ayak uyduramıyordu.

Ancak Cavalli çizgisini asla değiştirmedi. Elli yıl boyunca, kendine tanımladığı rolü tutarlı bir şekilde yerine getirdi. İnsanlara kendi hayatlarının yıldızı olmaları için güven veren kıyafetler tasarladı. Oxford'daki konuşması dile getirdiği şu sözler ise, aslında tarzını özetler nitelikteydi: "Çılgın olmayan moda, moda değildir."