2022 matrah artırımı Anayasa’ya aykırı mı?

Numan Emre ERGİN
Numan Emre ERGİN PERSPEKTİF

Önceki yazılarımda seçim ortamına girilmesinin etkisiyle uzun (!) bir süredir beklenen ve lobisi yapılan kamu borçlarının yapılandırılması (mali af) ve matrah artırımına ilişkin kanundan bahsetmiştim. 7440 sayılı Kanun ile getirilen bu seferki yapılandırmanın önceki yapılandırma kanunlarından en önemli farklarından birisi daha beyannamesi verilmeyen 2022 yılının da matrah artırımı kapsamına alınması oldu. Kanun teklifinin Meclis’e sevk edilmesiyle birlikte “af lobisi” 2022 yılının da matrah artırımı kapsamına alınması konusunda siyaset ve bürokrasi üzerinde ciddi bir baskı kurmuştu. Gerek bu baskının gerek yaşadığımız depremlerin bütçe üzerinde yaratacağı olumsuzluğun da etkisiyle yasa teklifi Meclis genel kurulunda görüşülürken son dakika verilen bir önergeyle 2022 yılı da matrah artırımı kapsamına alındı. Böylece, zannediyorum Cumhuriyet tarihinde bir ilk gerçekleştirilerek daha beyannamesi verilmeyen vergi (2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi) matrah artırımına sokularak vergi incelemesinden bağışık tutuldu. Ne diyelim? Hayırlısı olsun, kaderde bunu görmek de varmış!

7440 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesi ile yapılan düzenlemeye göre, mükellefler 2022 yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını %25’den az olmamak üzere artırarak Kanun’un 5. maddesinde belirtilen haklardan (vergi incelemesinden bağışıklık) yararlanabileceklerdir. Ancak, Kanun yayımlandığında 2022 yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri henüz verilmediğinden kanun koyucu (Maliye) vergi alacağını güvence altına almak için maddeye bazı emniyet sibopları koymuştur.

Şöyle ki; 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için 1) 2022 yılına ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve 2) bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın %122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın %40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması şarttır.

2022 takvim yılına ilişkin olarak; üçüncü geçici vergilendirme dönemi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmemiş olması halinde; ikinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinde beyan edilen matrahın %100 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar, sadece birinci geçici vergilendirme dönemi beyannamesinin verilmiş olması halinde bu beyannamede beyan edilen matrahın %300 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar yapılacak kıyaslamada dikkate alınacaktır.

Ancak, 2021 takvim yılı ve 2022 yılının üçüncü geçici vergilendirme dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde zarar beyan edilmiş olması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya gelir elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) olması durumunda, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için bu şart (kıyaslama yapılması) aranmayacaktır.

Ayrıca, 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunmak isteyen mükellefler tarafından 1/1/2023 tarihinden sonra matrah azaltıcı nitelikte düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda, bu bent hükmüne istinaden yapılacak kıyaslamada düzeltme öncesi beyan edilen matrahlar esas alınacaktır.

2022 yılı için yapılacak gelir ve kurumlar vergisi matrah artırımı ise yıkarıdaki kıyaslama sonucu bulunan tutarın %25’i olacaktır. Diğer taraftan, kanunda matrah artırımı için bir alt eşik belirlenmiştir. 2022 yılı için asgari matrah artırım tutarı gelir vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutanlar için 105.000 TL; bilanço esasına göre defter tutanlar ile serbest meslek erbabı için 200.000 TL, kurumlar vergisi mükellefleri için 500.000 TL olacaktır. Artırılan matrahlar üzerinden %20 (uyumlu mükellefler için %15) oranında vergi hesaplanacaktır.

Yasal düzenleme ile 2022 yılı için bazı gelir ve kurumlar vergisi stopajları açısından matrah artırımı ve KDV açısından da vergi artırımı imkanı da sağlanmıştır.

2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını artıran mükellefler 2022 yılına ait zararın tamamını sonraki yıllardan indiremeyeceklerdir. Oysa diğer yıllardaki matrah artırımlarında zararın yarısının indirimi kabul edilmemektedir. Ayrıca, bu mükelleflerin 2022 yılına ilişkin yıllık beyannamelerinde hesaplanan vergilerinden mahsup edilemeyen geçici vergiler iade edilmeyecektir. Kurumlar vergisi mükelleflerinin 2022 yılı matrahlarını artırmaları aynı kanunla getirilen “ek vergi” açısından inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel olmayacaktır.

Yapılan düzenlemeden görüldüğü üzere, 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi, matrah artırımı kapsamına alınmış olmakla birlikte yararlanılması ağır şartlara bağlanmıştır. Maliye, yapılan baskılara direnememiş gözükse de kaleme aldığı metinle mükellefleri iki defa düşünmek durumunda bırakmıştır. Yapılandırmaya ilişkin Tebliğ taslağı da Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasında kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Tekrar vurgulayacak olursak, yapılan düzenlemeye göre 2022 yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımı yapmak isteyen mükellefler, 2022 yılı beyannamelerinde aşağıdakilerden yüksek olanını matrah olarak beyan etmek durumunda kalacaklardır.

  • 2021 yılı matrahının %232,93’ü
  • 2022 yılı üçüncü geçici vergilendirme dönemi matrahının %140’ı
  • 2022 yılına ilişkin gerçek matrah (kıyaslama hükümleri dikkate alınmadan önceki)

Gerçek matrahın ilk iki durumdakinden daha yüksek olması halinde, mükellefin gerçek matrahı değil de ilk iki seçenekten yüksek olanı beyan edip matrah artırmasını önleyen bir mekanizma kanunda düşünülmemiş. Böyle bir durumda matrah artırımı geçerli olacak, inceleme yapılamadığından eksik beyan da tespit edilemeyecek. Bu durumdaki mükelleflere harika (!) bir vergiden kaçınma imkanı kanun eliyle sağlanmış durumda. Son dakika kanun yapmanın yan etkisi...

Şimdi gelelim yazının başlığındaki soruya. 2022 yılına ilişkin matrah artırım düzenlemesi Anayasa’ya aykırı mı? Yasal düzenlemeye göre, 2022 yılındaki gerçek kazancı yukarıdaki ilk iki seçeneğin yüksek olanından daha düşük olan bir mükellef 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahını artırmak istiyorsa, 2022 yılı kazancı olarak gerçekte elde ettiğini değil, 2021 yılı matrahının %232,93’ü ile 2022 yılı üçüncü geçici vergilendirme dönemi matrahının %140’ından büyük olanını beyan edecektir. Kanun koyucu burada, 2022 yılı beyannameleri verilmediğinden ve matrah artırımı vergi incelemesini önlediğinden, 2022 yılına ilişkin gelir ve kurumlar vergisi tahsilatını koruma güdüsüyle hareket etmiştir. Ancak bu durum, Anayasa’nın 73. maddesine aykırı olduğu gibi 2022 yılı kazancı gerçekte yukarıdaki formüle göre bulunan tutardan az olan mükelleflerin Anayasa’nın 35. maddesinde koruma altına alınan mülkiyet hakkını da ihlal edecektir.

Anayasa’nın 73. maddesine göre, “herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır.” Anayasa Mahkemesinin yerleşik içtihatlarına göre mali güce göre vergilendirme, verginin, yükümlülerin ekonomik ve kişisel durumlarına göre alınmasıdır. Bu ilke, mali gücü fazla olanın, az olana oranla daha fazla vergi ödemesi gereğini belirler. "Mali güç", Anayasa'da tanımlanmamakla birlikte, genellikle ödeme gücü anlamında kullanılmaktadır. Kamu maliyesi yönünden gelir, servet ve harcamalar mali gücün göstergesidir. Verginin mali güce göre alınması, aynı zamanda eşitlik ilkesinin vergilendirmede uygulama aracıdır. Mali güç ile ekonomik durum arasındaki bağlantı, verginin konusuna göre, “gerçek gelir”, “servetin gerçek değeri” ve “gerçek harcama” ile kurulmuştur.

Anayasa’daki mali güce göre vergilendirme ilkesi, gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında verginin elde edilen kazanç üzerinden alınması olarak tezahür eder. Zira bu vergiler açısından vergiyi doğuran olay kazancın elde edilmesidir. Dolayısıyla, elde edilmeyen bir kazanç üzerinden gelir/kurumlar vergisi alınmaz. Diğer bir tabirle, kazanılmayan paranın vergisi ödenmez.

7440 sayılı Kanunla 2022 yılı için getirilen matrah artırımı mekanizması bazı mükellefler açısından elde etmedikleri kazançlar üzerinden vergi vermeleri sonucunu doğuracaktır. Matrah artırımında dikkate alınacak tutarın kanunda öngörülen kıyaslama suretiyle hesaplanmasında bir sorun olmadığını, ancak 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi matrahının da bu şekilde beyan edilmeye zorlanmasının Anayasanın mali güce göre vergilendirme ilkesine aykırı olduğunu ve mükelleflerin mülkiyet hakkını ihlal edeceğini düşünüyorum. Bu durumda bulunan mükellefler 2022 yılı gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini ihtirazi kayıtla verip dava açabilirler.

Sözün özü: Acele işe şeytan karışır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar