2023 enflasyonu yüzde 65’in altında kalabilir

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Tüketici fiyatlarındaki 2023 yılı artış tahmini yüzde 65. Merkez Bankası’nın tahmini de bu yönde, 2024-2026 dönemi orta vadeli programında yer alan tahmin de.

Yılın ikinci yarısına girişte yaşanan ve özellikle temmuz ve ağustos aylarında görülmedik düzeylere erişen fiyat artışından sonra yılı yüzde 65’te kapatmanın neredeyse olanaksız olduğu kanısı hakimdi. Ben de bu görüşte olduğumu birkaç kez yazdım; beklentimin yüzde 70-75 arasında bulunduğunu ifade ettim.

Ancak aralık ayının neredeyse ortasına geldiğimiz şu dönemdeki gidişat, yıllık oranın yüzde 65’i çok aşmak bir yana bu düzeyin altında bile kalabileceğini gösteriyor.

2023 yılı enflasyonu yüzde 65’in çok az da olsa altında gelirse şaşırmamak gerekiyor.

Aralık artışı yüzde 3’ten az olabilir

Tüketici fiyatları yılın ilk on bir ayında yüzde 60.09 arttı. Eğer aralık ayındaki artış yüzde 3.07 olursa, yılsonu oranı tam yüzde 65 düzeyinde gerçekleşecek.

Yüzde 3.07’den düşük her oran, yıllık yüzde 65’in altında kalınmasını sağlayacak.

İşte gidişat aralık ayı artışının yüzde 3’ü bulmayabileceğine dönük işaretler veriyor.

Enflasyonla ilgili tahminlerde öncelikle baktığımız dört fiyat var. Bu kez bunlara bir de doğalgaz hesabını ekledik.

Gelin sırayla bu temel göstergelerde durum ne, onlara bakalım.

Dolar neredeyse yatay

Aralık ayının ortasında sayılırız ve dolarda kasım sonuna göre neredeyse hiç değişiklik yok. Merkez Bankası kurlarına göre dolar 28.86’dan 28.94’e çıktı. Yani yatay. Zaten öyle görünüyor ki yıl 30 lira psikolojik sınırı aşılmadan bitirilmek isteniyor, en azından bu yönde bir çaba var. Bu sınır da aşılmayacak gibi.

Doların belli bir gündeki değerini değil de aslında ay ortalamasındaki değerini kıyaslamak daha doğru. Buna göre aralık ayının yarısı itibarıyla kasım ortalamasına göre yüzde 1’e yakın bir artış var. Bu oranın ay sonuna gelindiğinde yüzde 2’yi aşması beklenmeli. Bu da dolarda aralık ayı ortalamasının 29.30-29.40 dolayında gerçekleşeceğine işaret ediyor.

Sonuç olarak söylenebilecek şu; aralık ayı enflasyonuna kur yönüyle kayda değer bir etki gelmeyecek.

Benzin ucuzladı

Benzinin kasım ayındaki ortalama fiyatı 35.2 liraydı. Benzinde aralık ayında indirim yapıldı ve bugün için geçerli olan fiyat ay sonuna kadar aynen uygulanırsa ay ortalaması 34.1 lira olacak. Yani benzin aralık ayında kasıma göre yüze 3.1 ucuzlayacak.

Motorindeki ucuzluk daha önemli

Bir ucuzluk da motorinde. Kasım ayı ortalaması 38.3 lira olan motorin halen geçerli olan fiyatların ay sonuna kadar değişmeyeceği varsayımıyla aralık ayı ortalamasında 36.5 liraya gerileyecek. Motorindeki ucuzlamanın oranı yüzde 4.7’yi bulacak. Üstelik motorin fiyatları benzinle kıyaslandığında diğer fiyatları çok daha fazla etkileyen bir özelliğe sahip.

Motorin ucuzladı diye ne taşımacılık ucuzlayacaktır, ne de motorin fiyatına bağlı diğer fiyatlar; ama bu durum en azından yeni zamların gerekçesi olmayacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde motorin fiyatındaki yüzde 5’e yaklaşan bu indirim aralık ayı enflasyonu üstündeki baskıyı hafifletecek en önemli etkenlerden biri olarak görülmelidir.

Otogazda değişiklik yok

Otogaz fiyatında ise bir şu güne kadar bir değişiklik yok. Zaten otogaz fiyatı çok istisnai durumlar hariç ay boyunca genellikle değişmiyor.

Otogaz, aralık ayında da kasımdaki fiyattan satılmaya devam ediliyor. Bu kalemden enflasyona olumlu bir katkı gelmeyecekse de en azından olumsuz bir etki doğmayacak.

Doğalgazın etkisi

Enflasyon tahmininde zorluk yaratan önemli bir kalem var; doğalgaz.

Konutlardaki kullanım bedelinin mayıs ayında tümüyle devlet tarafından karşılanması ve enflasyon hesabında “sıfır fiyat” yöntemine geçilmesi, sonrasında da 2024’ün mayısına kadar aylık 25 metreküpe kadarki kullanımın sübvanse ediliyor olması bu kalemden TÜFE’ye yansımayı hesaplamakta zorluk yaratmaya başladı.

Örneğin kasım ayında fiyat değişmemekle birlikte doğalgaza yüzde 479 zam gelmiş gibi bir durum ortaya çıktı. Gerçekte var olmayan bu zam, tümüyle tüketim artışının sonucuydu. Bu sanal zam, TÜFE’ye 1.01 puan etki etti, yani yüzde 3.28’lik artışın üçte bire yakını doğalgazdan kaynaklandı.

Bu köşede etkiyi 1.20 puan dolayında tahmin ettiğimizi yazmıştık ama Merkez Bankası kasım ayı fiyat gelişmeleri raporunda bu etkiyi 1.01 puan olarak açıkladı. Bu oranı Merkez Bankası açıklamıştı ama belli ki hesaplayan TÜİK’ti.

Merkez Bankası doğalgazdan TÜFE’ye gelecek etkinin aralık ayında daha düşük olacağı tahmininde bulundu.

Gidişat da bu tahmini doğrular yönde. Doğalgaza bu ay da zam gelmedi, yalnızca tüketim artışı var.

Konutlardaki doğalgaz tüketimi aralıkta kasıma göre genellikle yüzde 100 artıyor ama bu ayın görece ılık seyretmesi sanki tüketim artışının yüzde 100’ü bulmayacağını gösteriyor. Zam söz konusu olmadığı için TÜFE’ye etkinin boyutunu da hesaplama yönteminden dolayı tüketimdeki artış belirleyecek. Dolayısıyla tüketim ne kadar az artarsa TÜFE’ye etki de o kadar az olacak.

Öyle görünüyor ki doğalgazdan aralık ayı TÜFE artışına 0.75 puan dolayında bir etki gelecek.

Tahmin tutacak, o kadar

Aslında yıl sonu oranının tahmini biraz aşması ya da biraz altında kalmasının; yüzde 66 ya da yüzde 64 olmasının çok da önemi yok. Bunlar yine de çok yüksek ve Türkiye’yi enflasyon sıralamasında zirveye yerleştiren kötü oranlar.

Ancak yılın ikinci yarısını çeyrek bazlı incelediğimizde artış hızının çok belirgin olarak yavaşladığı da ortada.

Üçüncü çeyrekte temmuzda yüzde 9.49, ağustosta yüzde 9.09 ve eylülde yüzde 4.755 olmak üzere toplamda yüzde 25.11 artış gördük. Bu oran, bırakın bu ayları, Türkiye’nin 2021 öncesinde yıllık bazda bile görmediği bir düzeydi.

Yılın son çeyreğindeki oran ise aralık yüzde 3 geldiği takdirde yüzde 10.1 düzeyinde oluşacak. Bir çeyrek için bu oran da tabii ki çok yüksek, kimi ülkelerin yılda görmediği bir oran ama biz bir önceki çeyrekte yüzde 25’i aşınca bu kez yüzde 10’u çok ılımlı bir oran olarak nitelemek durumunda kalıyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar