Altyapı yatırımları 30 yıl sonra değil şimdi gerekli

Osman ŞİŞKO
Osman ŞİŞKO Trabzon Notları

Köklü bir tarihi geçmişi olan ve tarihin her döneminde ülkemizin en önemli dış ticaret merkezleri arasında yer alan Trabzon, son yıllarda gerekli yatımları alamadığından mustarip. Bu kadim şehir bu özelliğinden hızla uzaklaştığı gibi, gerekli olan altyapı yatırımlarına başlanmaması nedeniyle her geçen gün kan kaybediyor.

Geçtiğimiz yıllarda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca hazırlanan Ulaştırma Master Planları’nda, 2023 yılında demiryolunun Erzincan üzerinden Trabzon’a bağlanacağı vaat edilirken, son olarak aynı Bakanlık tarafından hazırlanan 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nda; Trabzon’a Erzincan’dan gelecek hızlı tren hattının 2053 yılında tamamlanacağı belirtiliyor. Ayrıca Rize ilinden de yeni bir tren hattının yine aynı yılda tamamlanmak üzere Rize-Erzurum Hızlı Tren hattı olarak planlandığı görülüyor. Burada ilginç olan yaklaşık 300 kilometre civarında aynı uzunlukta ve yakın güzergâhta planlanan Trabzon-Erzincan ve Erzurum-Rize muhtemel tren hattı toplam uzunluğu 600 kilometrelik iki hat olarak planlanması. Bu iki şehirden birine gelen tren hattını Rize-Trabzon arasında döşenecek yaklaşık 70 kilometrelik bir hat ile daha kısa ve daha düşük maliyetle bağlamak imkanı varken bu nasıl bir mantık anlamadım.

Aslına bakılırsa ne Erzincan-Trabzon ne de Erzurum-Rize demiryolu hattının bölgeye çok da bir faydası olacak gibi gözükmüyor. Bu projeler ne günümüzde ne de gelecekte rantabl değil. Gerekli olan proje; daha Cumhuriyetin ilk yıllarında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından planlanan Samsun demiryolu hattının, sahil bandından Ordu-Giresun-Trabzon-Rize-Hopa güzergahından ve bu güzergahlardaki limanlara bağlantılı bir şekilde Orta Asya’ya uzanan hat olan Gürcistan-Batum Demiryolu hattına bağlanmasıdır. İki hat olarak yaklaşık 600 kilometrelik demiryolu yapımı ile Trabzon-Erzincan ve Rize-Erzurum olarak planlanan hat, sadece iki şehri bağlıyor. Oysa yaklaşık aynı uzunlukta olan Samsun-Batum demiryolu ile 5 il demiryolu hattına dahil ediliyor ve ülkemiz uluslararası demiryolu ağına bağlanıyor.

Bunun yanında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nda; 2035 yılında bitirileceği öngörülen Trabzon-Habur Otoyolu planlandığını görüyoruz. Bu otoyolun hangi amaca yönelik ihtiyaç olduğunu ve ne maksatla kullanılacağını merak ediyorum. Doğu Karadeniz ve Trabzon, dünya ticaretinin yoğunlaşacağı bölge olan Orta Asya ve Asya coğrafyası geçiş güzergahında. Şu anda Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle tüm ülkeler karayolu geçişlerini, Karadeniz sahil güzergahı üzerinden Sarp Sınır Kapısı’na yoğunlaştırmış durumda. Bundan dolayı, önemli bir stratejik güzergah olan Samsun-Sarp Karayolu aşırı yoğun bir hale geldi ve trafik sıkışıklığı vatandaşı bıktırdı. Uluslararası yük taşıyan TIR’ların yolların kenarlarında haftalarca beklemesi sıkça şahit olduğumuz bir manzara. 

Konuyla ilgili Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan, “Bu planları merkezden hazırlayanların bu gelişmeleri, bölgenin ihtiyaçlarını görmemeleri şaşılacak bir şey. Trabzon-Habur Otoyolu yerine acilen Samsun güzergahından Güney Çevre yolu geçişleri ile Sarp Sınır Kapısı’na kadar yeni bir otoyolun planlanıp yapımına başlanması elzem. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yük trafiğinin tamamen Ege ve Marmara Bölgesi’ne bağlı olduğu gerçeği göz ardı ediliyor. Şu an için yetersiz kalan Samsun-Sarp karayolunun, otoyol olarak planlanarak Doğu Karadeniz Bölgesi’nin İstanbul ve Ankara otoyol ağına bağlanması büyük acildir. Bunun yanında çıkış kapılarımızın kapasitesinin artırılması amacıyla, Sarp Sınır Kapısı’nda yaşanan TIR kuyrukları mağduriyetine son verecek ve ülkemize önemli stratejik üstünlük kazandıracak yeni bir çıkış kapısı olarak önerdiğimiz Muratlı Sınır Kapısı bağlantı yollarının ivedilikle planlamasının yapılması gerekiyor” dedi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar