Avrupa’da iklim, Çin’de pandemi resesyonun boyutunu belirleyecek

Erhan ASLANOĞLU
Erhan ASLANOĞLU Ekonomi ve Piyasalar

Tüm öncü göstergeler küresel ekonominin resesyona gittiğini gösteriyor. Bununla birlikte resesyonun yumuşak mı sert mi olacağı konusunda karışık sinyaller geliyor. Bundan birkaç ay önce Çin’de hızla artan covid vakaları ve artan kapanmalardan bahsediyorduk. Zaten yavaşlamış olan Çin’in daha da yavaşlaması küresel resesyonun sert olma ihtimalini arttırıyordu. Diğer taraftan, kış ayları yaklaştıkça Avrupa’nın enerji krizinin büyüme üzerine çok daha güçlü baskı kuracağı beklentisi yüksekti. AB ve Çin ile beraber üç büyük ekonomik bölgeden sadece ABD, hizmet sektörünün canlılığı sayesinde bekleneden iyi bir performans gösteriyordu. Hatta ABD için yumaşak ya da sert inişten ziyade basbayağı uçuyor yorumları da yapılıyordu.

Çin’in gidişatı Şubat sonrası belli olur

Geldiğimiz noktada bu tabloda değişim sinyallleri artmaya başladı. Çin Covid ile mücadelede neredeyse 180 derece dönerek tamamen açılma yoluna döndü. Mevcut veriler Çin’de işlerin hala kötü gittiğini gösteriyor. Aralık ayı imalat sanayi PMI verisi sert düşüşünü sürdürerek 47 seviyesine geldi. Bu veri pandemi etkisinden hızla çıkan Çin’in 2020 yaz aylarından bu yana gördüğü en düşük seviye. Açılmalarla tsunami gibi gelen covid salgını bu sefer Çin’de gönüllü bir karantinaya yol açarak talebi iyice düşürdü. Şubat ayında Çin’in yeni yıl tatili bitene kadar da iç talebin çok zayıf seyretmesinin olasılığı yüksek. Mart ayından itibaren Covid’in seyri hem Çin ekonomisinin hem de küresel ekonominin büyümesi açısından kritik bir öneme sahip olacak. Maalesef Çin’den gelen veri akışı çok sağlıklı değil. Toplumsal bağışıklık kazanılır ve Çin’de ötelenen talep devreye girerse hem Çin hem küresel ekonominin büyümesine olumlu bir katkı olur. Bunun anlamı küresel resesyonun yumuşak geçme ihtimalinin artmasıdır.

Avrupa yaz aylarında gibi

Küresel resesyonun tonunu belirlemede bir başka unsur Avrupa’nın gidişatı olacak. Enerji krizi ile resesyon ihtimali çok güçlü görülen Avrupa’da 2022 kayıtlara giren en sıcak yıl oldu. Yeni yılın ilk günlerinde de aşırı sıcak havaların devam ediyor olması enerji krizinin büyüme tarafına vereceği zarar riskini azaltmaya başladı. Euro bölgesi Aralık ayı PMI verisi düşüşünü durdurdu hatta hafif artışa geçti. Örneğin dün açıklanan Fransa sanayi üretimi beklenenden hızlı arttı.

İklim krizi maalesef geleceğimiz için artan bir tehditle devam ediyor. Bir süre daha böyle giderse kısa vadede Avrupa’nın büyümesi açısından olumlu yansımaları olabilir. Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi Çin ve ikinci büyük ekonomik bölgesi olan AB’nin beklenenden iyi performans göstermesi olası küresel resesyonu çok hafifletebilir. Pandemi ve iklim ciddi belirleyenler olacak.

ABD’de son veriler soru işaretleri yarattı.

ABD’de Atlanta Fed’in son yayınlanan şimdi tahmin yöntemi geçen yılın 4. çeyreği için yüzde 3,9 büyüme tahmin ediyor. İşsizlik yüzde 3,5 seviyesine geriledi. Sadece uzun süredir güçlü giden ve küresel ekeonomiden ayrışan ABD Hizmet PMI verisi geçtiğimiz Cuma günü sert düşüş göstererek ABD’nin büyüme dinamikleri için soru işaretleri yarattı. Tek bir veriden güçlü bir yorum yapamayız ama yakından izlenecektir. Bu veri geçici bir düşüşü gösteriyorsa ABD ekonomisi yumuşak ya da sert bir inişten ziyade uçmaya devam ediyor anlamına gelecektir.

Küresel ekonominin üç lokomotifi, ABD, Çin ve AB büyüme açısından böyle pozitif bir tablo ile  karşımıza çıkarsa olası resesyon çok hafiflyecektir. Bu durum hisse senedi piyasaları ve emtialar için poziitif bir haber olur. Zaten her iki piyasanın genel seyri de bu beklentiyi yansıtıyor.

Kısa vadede iyi olan haber orta vadede olumsuza dönüşebilir.

Resesyon riskinin azalması veya hafif geçmesi demek emtialar ve talep kanalıyla enflasyonist baskıların artması anlamına gelir. Bu durum başta Fed olmak üzere MB’leri daha şahin hale getirebilir. Böyle bir gelişme eninde sonunda resesyonu kaçınılmaz kılabilir. Resesyon ve resesyon beklentilerinin uzaması ve ısrarcı enflasyon sonucu oluşacak  yüksek faizler, reel sektördeki sorunun tüm dünyada finans sektörüne kredi ve menkul kıymetlerde yaratacağı tahribatla bulaşmasına yol açabilir. Resesyonun gidişatı ve enflasyona karşı MB’lerin para politikası sanatını çok iyi icra etmesi gerekiyor.  Tüm bu tahminleri yaparken jeopolitik riskleri unutmamamız gerekiyor. Rusya –Ukrayna savaşının seyrinden İran’da yaşananlara kadar birçok gelişme enerji ve gıda fiyatlarında yaratacağı baskı ile yaygın bir stagflasyonu getirebilir.  Birkaç ay öncesine göre belirsizlikler artmış durumda.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TL değerli mi? 28 Şubat 2024