Büyümeyi tüketerek sürdürüyoruz

Erhan ASLANOĞLU
Erhan ASLANOĞLU Ekonomi ve Piyasalar

Geçen yılın son çeyrek büyüme rakamlarının da gelmesiyle yılın tamamına ilişkin verilere de ulaşmış olduk. Hem çeyreklik hem de yıllık bazda beklentilerin biraz üzerinde olsa da verilerde çok sürpriz olmadığını görüyoruz. Son çeyrek büyümesi yüzde 3,5 olurken yıllık büyüme yüzde 5,6 oldu.

Geçen yılın ilk yarısında büyüme yüzde 7,5 civarındayken, 2. yarıda yüzde 3,7 civarına geriledi. İhracattaki düşüşe bağlı dış talebin büyümeye verdiği destek çok sert gerileme gösterirken, iç talep kamunun da katkısıyla büyük oranda gücünü koruyarak  büyümedeki düşüşü sınırlamış görünüyor. Yerleşik hanelerin tüketim büyüme hızı son çeyrekte yüzde 16,1 olmuş durumda. Yılın ortalaması ise yüzde 19,7. Ortalama büyüme hızının hayli üzerinde. Son üç yıla da baktığımızda durum çok farklı değil. GSYİH’nın ortalama büyüme hızı yüzde 6,3 iken, iç tüketimin ortalama büyüme hızı yüzde 12,8 olmuş. Dolayısıyla, iç talebi, enflasyonu ve ve ithalatı besleyen bir büyüme yapısı görüyoruz. Pandemiden bir süre sonra 2021 yılında ihracatın büyümeye katkısı ciddi biçimde artarken, 2022 yılının ikinci yarısında, özellikle son çeyrekte tam tersine bir ihracat eğilimi görüyoruz.  Dış talebin büyümeye verdiği destekte izlediğimiz düşüşte, hem konjonktürel hem de yapısal nedenler bulunuyor.

Başta AB olmak üzere küresel ekonomide ortaya çıkan yavaşlamanın ihracatımıza olumsuz yansıması bunun bir nedeni. Bu konjontürel bir neden. İhracatçımızın rekabet gücündeki azalma ise yapısal neden. Bu durum iki nedenden kaynaklanıyor. Birincisi pandemi döneminde ortaya çıkan tedarik sorunlarının azalması ile özellikle uzak doğudan rakip ülkelerin ürünlerini AB pazarına çok daha kolay ve ucuz getirmesi ile yaşanan rekabette zorlanmamızdan kaynaklanıyor. İkincisi ise içeride yaşadığımız ve son 1,5 yılda yüzde 180’lere yaklaşan ÜFE sonucu artan maliyetlerin yatay giden döviz kurları nedeniyle ihracatçıyı fiat artışına zorlaması ve bunun da rekabet gücünü iyice azaltmasıdır.

2022 yılında yüzde 24,9 büyüyen ihracat, 2022 yılında yüzde 9 büyüme gösterdi. Geçen yılın son çeyreğinde ihracat yüzde 3,3 daraldı. 2022 yılında yüzde 2,4 büyüyen ithalat, 2023 yılında yüzde 7,9 büyüdü. İthalat büyümesi yıl boyunca hızlanarak son çeyrekte yüzde 10,2 oldu. Yerli tüketici de reel olarak değerlenen TL ile ithal mallara daha çok talep göstermeye başladı.  Özetle dış talebin büyümeye verdiği destekteki azalmada önemli yapısal nedenler var. Mevcut para ve kur politikasının kurgusu değişmedikçe benzer eğilim devam edecekir. Büyümeyi ayakta tutmak için iç talebi sürekli canlı tutmaya çalışmanın hem enflasyon hem de büyüme üzerinde olumsuz etkilerini zaten izliyoruz. İç talebi canlı tutmada kamu tüketiminin de devreye daha çok girdiği görülüyor. Kamunun nihai tüketim harcamalarının büyüme hızı yıl boyu artarak son çeyrekte yüzde 9 seviyesine gelmiş durumda.

Büyüme verilerinde dikkati çeken diğer önemli bir gelişme yatırımların artış hızında ortaya çıkan gerileme. 2020 ve 2021 yıllarında yüzde 7,4 artan yatırım harcamaları büyüme hızı 2022 yılında yüzde 2,8 oranına geriledi. Yatırımlar makina ve teçhizat ile inşaatı içeriyor. Son iki yıldır makina ve teçhizat yatırımlarında bir artış izliyorduk. İhracattaki artış kapasite artırımını ve yatırımları destekliyordu. İhracattaki yapısal gerileme ve finansman zorluğu yatırım iştahını da oldukça azaltmış görünüyor. Geçen yılın ikinci yarısında özellikle makina ve teçhizat yatırımlarında belirgin bir azalma var. Hatta son çeyrekte yüzde 2,6 olan yatırım büyümesinde inşaatın da tekrar devreye girdiğini izliyoruz.

Büyüme verilerinde diğer bir nokta işgücü ödemelerinin toplam katma değer içerisinde aldığı payın hem yıllık hem de çeyreklik bazda düşmeye devam etmesi görünüyor. 2022 yılının son çeyreğinde işgücünün payı yüzde 25,2’ye gerilemiş durumda. Bir önceki çeyrek yüzde 26,3 idi. Yıllık olarak baktığımızda bu payın yüzde 30,1’den yüzde 26,5 seviyesine gerilediği izleniyor. Söz konusu oran 2020 yılı ilk çeyreğinde yüzde 38’ler civarında idi. 2020-2022 arasında tarihsel ortalamalarını aşarak yıllık ortalama yüzde 6,3 büyüyen Türkiye Ekonomisinde işgücünün aldığı payın yüzde 38’den yüzde 25’lere gerilemesi gelir dağılımımda çok ciddi bir bozulmaya işaret ediyor.

Son olarak, TÜİK verilerine göre 2022 yılında cari fiyatlarla GSYİH bir önceki yıla göre yüzde 107 aratarak 15,6 trilyon liraya ulaşmış durumda. Yine TÜİK verilerine göre ortalama TÜFE artışı 72,31 görünüyor. Yüzde 5,6 büyüme olan bir yılda cari GSYİH büyümesinin yüzde 80’ler civarında olmasını beklerdik. Veriler geniş kapsamlı hissettiğimiz enflasyonun neden yüksek olduğunu da kısmen açıklıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TL değerli mi? 28 Şubat 2024