Ekonomi yönetimi, Merkez Bankası (TCMB) ve son iki başkan

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Öğr. Gör. Raif Bakova / Dr. Şerif Yüksel / Serbest Kürsü

Mayıs 2023 seçimlerinden sonra Türkiye Ekonomi Yönetimi yeniden yapılandırıldı. Yapının temel kurumlarından Hazine ve Maliye Bakanlığına ve Merkez Bankası’na Mehmet Şimşek ve H. Gaye Erkan atandılar:. Amaç son birkaç yıllık süreçte ekonominin temel göstergelerindeki bozulmaları iyileştirmekti. Ekonominin yurtiçi ve yurtdışı dengesini sağlamak üzere 2023 Haziran-Aralık döneminde yeni ekonomik program (OVP dahil) uygulamaya konuldu. 

Yılın son ayına gelindiğinde iç dengenin yanısıra uluslararası piyasalardaki konumu düzeltmek üzere Merkez Bankası Başkan’ı (Guvernör’ü) ABD’ye gitmişti. Kendisi ekonomi kulislerinde eleştirilerin gündemine konuldu. Bu yazımızda atanmadan başlayarak ilk kadın Guvernörümüzü ve altı aylık performansı ile son Başkanı değerlendirip tarihi bir dönemle benzerlikleri bilgilerinize sunacağız.

Başkan (Guvernör) Erkan, 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu’nun aşağıda belirtilen hükümleri uyarınca makamına 9 Haizran 2023 tarihinde atandı.

Madde 25

Başkan (Guvernör)’ın yüksek öğrenim görmüş, maliye, iktisat ve bankacılık alanlarında bilgi ve tecrübe sahibi olması şarttır.

Madde 26

Başkan (Guvernör) en yüksek icra amiri sıfatıyla Bankayı sevk ve idare ve yurt içinde ve dışında temsil eder.”

Başkan Boğaziçi Üniversitesi mezunu, eğitimini ve iş deneyimini ABD’deki Üniversite ve uluslararası kuruluşlarda edinmiştir. Princeton Üniversitesi’nin doktora programını katılmış ve Harvard Business School ile Stanford’dan eğitim alarak iş deneyimini Goldman Sachs’da sürdürmüştür. O nedenle de Merkez Bankası Kanunu’nda yer alan yasal gereklilikleri yerine getirmiş ve uluslararası finans konusunda yetkin bir uzmandır. Dolayısıyla da ekonomi bilimi konusunda eleştirilecek bir eksiği olmadığı gibi Haziran-Aralık 2023 dönemini başarıyla tamamlamış bulunmaktadır. Zaten CDS ve döviz yönetimi ile KKM uygulaması konusunda yürütülen işlemler ve kararlar ekonomi çevreleri tarafından olumlu kabul edilmiştir.

Yeni ekonomi yönetiminin öngörüsü Mayıs 2024’te önce enflasyonun düşmeye başlaması ve ardından da döviz kurlarında iyileşme yönündedir. Yatırımcılar, döviz rezervi ile dış borç servisindeki iyileşmeyle birlikte ekonomik denge ve istikrar beklenmektedir. Bugünlerde TÜİK’in açıkladığı gelir dağılımındaki bozulma  (Gini Katsayısı) dışında ekonomideki kara bulutların dağıldığı söylenebilir. Hele yabancı derecelendirme ve yatırım kuruluşları ile uluslararası ekonomi örgütlerinin Türk ekonomisine ilişkin rapor ve tahminleri ile olumlu bir (Siyasal davalar ve hukuk dışı uygulamalar sayılmazsa) gelecek tablosu görüntülenmektedir. İyimser kesim bu rüzgarın sürmesi halinde hem yatırımlar hem de borsada yabancı girişinin olacağını ileri sürüyorlar.

Ancak ekonominin iç dengelerinin (TL bütçesi ve döviz dengesi gibi…) yanısıra dış para ve sermaye piyasalarında pozitif evrilmenin de bir an önce gerçekleşmesi çok önemli. Böylesi kritik bir dönemde (ülkemiz ve ekonomi) TCMB Guvernörü H.G. Erkan’ın Aralık ayında uzunca bir süre yurt dışında bulunduğu sırada ailesi, çocuğu ve kendisi hakkında oluşturulan iddialar ile kamuoyunun başlıca gündem maddesi oldu.

Ayrıca ekonominin bu denli kritik eşiğini aşma sürecinde Başkanın yabancı finans ve yatırımcı çevrelere vereceği mesajlar ve güven bozuk yapının onarımı için olağanüstü önemliydi. Üretilen ve gerçeği ne kadar yansıttığı belirsiz iddialar -iyi niyetli olmayan kesim ya da kişilerin- ekonomideki iyileşmeyi engellemektedir. Sonuç olarak TCMB’nın yeni ve kadın Başkanı’na güvenilmeli, çünkü;

1. Guvernör H.G. Erkan bu göreve siyaset dışından atanan en uygun kişiydi. Siyasal geçmişi olmadığı gibi ABD ve küresel ekonomi konusunda yeterli deneyime sahipti.

2. Gerek TCMB’nın bağlı olduğu ve eşgüdüm gerekli olan ekonomi yönetimi ile pozitif ve uyumlu çalıştı. Uygulanagelen strateji ve politika pozitif ekonomi sistem ve kurallarına göre yürüyordu.

3. Başkan Erkan uluslararası piyasalarda bilinen ve akredite olduğu için Aralık ayında (Genelde Noel nedeniyle randevu almak zordur.) bu kadar uzun süre ABD’de bulunuyordu. Üstelik 16 aylık evladından ayrılmayı göze alarak annelik görevini aksatmıştı. O nedenle de, değil eleştirilmeyi, övgüyü hakediyordu.

4. Ayrıca Merkez Bankamız (TCMB) 1930 yılından bu yana en güvenilir ve şaibesiz kamu kurumlarından birisiydi birisidir. (Örnek olay Özal döneminde hayali ihracat soruşturmaları konusunda tutum ve uygulamalardır. TCMB çalışanları o dönemde bu konudaki baskı ve ricalara karşı direndiler. Dönemin Guvernörü Rüştü Saraçoğlu’nun desteği ile gerçekleştirildi bu direnme.) Hala Bankada aynı tutarlılık ve kararlılıkla hizmet verilmektedir. Yani ekonomi yönetiminin ve Başkan’ın direktifleri doğrultusunda ülke için doğru işler yapıyorlar. Amaç ekonomiyi düzlüğe çıkarmak ve mali sorunları (Enflasyon, fiyat artışları v.d.) ortadan kaldırmak.

2000’li yılların başında oluşan ‘Bankacılık Krizi’ ABD’den Türkiye’ye gelen Kemal Derviş’in ekonomiyi düzenleme çalışmalarıyla aşılmıştır. Bakan Derviş de başlangıçda Guvernör Erkan gibi eleştiriler almıştı. Ama onun için yapılan aynı zamanda olumlu PR çalışması gibiydi. Rahmetli Derviş de otel’de kalıyordu. Sabah Emek-Ankara’da olan Hazine Binası’na gitmek için makam arabasını beklerken Dedeman Oteli’nin önündeki Taksi Durağı’nda şoförlerle sohbet ederdi. (Başkan Erkan’ın apartman görevlisi ile ekonomi söyleşileri bile eleştirildi.) Hazine kampüsü içinde Hazine Vakfı’nın küçük bir marketi (Çalışanlar için) vardı, arada gözleme yemeğe gider, genel müdürleriyle bahçede toplantı yapardı.

Türkiye’deki yüzyıllık ekonomi geçmişinde sıkıntılı (“kriz”de denilebilir.) dönemlerinde bu tür aktiviteler toplumu motive etmiş ve uygulanan programlar da başarıyla sonuçlanmıştır. Kemal Derviş programı böylesi bir başarılı örnektir. Tabloda görüleceği üzere, Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı ile Derviş döneminden sonra gelen siyasal iktidar -aynı ilke ve programı uygulayarak- 2002-2008 yıllarında yurtiçi gayri safi hasılayı (GSYH) 230 milyar dolardan 743 milyar dolara yükseltmeyi başarmıştır. Kişisel refah ile ilgili olarak da aynı dönemde kişi başına milli gelir (KBMG) 2598 dolardan 2008 yılında 10.436 dolara yükselmiştir. Total ve kişi başına milli gelirde o yıldan bu yana benzer bir başarı elde edilemediği gibi gerilemelerde yaşandı. 

Ekonomi ve yönetiminde bu gelişmelerin etkilendiği bir çok olumlu ve olumsuzluklar var. Ancak ekonomi tarihimizden alıntıları TCMB Başkanı’yla ilgili son bir ayın gelişmelerinin tehlikelerine dikkat çekmek amacıyla derledik. Eski dönem başarılarıyla bir iki örnekle konuyu noktalayalım.

Söz konusu dönemde (2002-2008) ihracat 100 milyar doları (Şimdilerde gelecek yıl için 400 milyar dolar hedef belirlendi.) aştı. Yabancı yatırımlarda oluşturulan yatırım iklimi sonucu Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) 2007 yılında 22 milyar dolara ulaştı. Bu değer 1954 yılında çıkarılan 6224 sayılı Yasa ile Türkiye’ye gelen yatırım değerinden fazlaydı, üstelik bir yılda. Buradan Guvernör Erkan’a dönersek, son dönemin en soğuk kışında Başkan böyle bir amaca yönelik olarak Amerika’da idi Aralık 2023’de. Yapılan eleştirileri haketmediği gibi yapılmış olması haksızdı ve etik değildi.

2 Şubat 2024 tarihinde Merkez Bankası Guvernör’ü Erkan görevden istifasını istedi. Yaptığı açıklamada son dönemde şahsı hakkında ‘itibar suikastının’ yapıldığını ve ailesine ve bir buçuk yaşındaki evladının bu süreçten daha fazla etkilenmemesi için görevden affını istediğini dile getirdi. Ekonominin asıl patronu olduğu kanıtlar nitelikte, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Şimşek’de bu kararın Sayın Erkan’ın bireysel kararı olduğunu doğrularken yerine atanacak yeni Guvernör’ün son dönemdeki politikaları uygulamaya devam edeceğinin sinyalini verdi. 

Çiçeği burnunda Guvernör Fatih Karahan oldu. Sayın Karahan’da yazımızın başında belirtiğimiz Merkez Bankası Kanunu’nun hükümlerine uyan, siyaset dışından, dünyanın en büyük firmalarından Amazon’da da baş ekonomistlik yapmış ve ekonomi yönetimi ile pozitif ve uyumlu çalışabilecek biri. Ayrıca Erkan gibi Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Guvernör olarak Karahan’ın seçilmesi 2023 Mayıs seçimlerinden sonra hükümetin Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizden çıkış reçetesine sonuna kadar uygulayacağını kanıtlar cinsten. Ancak kamuoyunda acı reçete olarak algılanan bu politkanın sebepleri de 2018-2023 yıllarında uygulanan politikalar ve ekonomi yöneticileri. Şu an ekonomi yönetiminde bulunan tüm kurum ve bireylerin 2018-2023 yılları arasında yapılan yanlışları yapmayacakları çok aşikardır.

Bununla birlikte 2018-2023 döneminin 2023 sonrası dönemle taşıdığı benzerliklerine ve tehditlerine değinerek yorumlarımızı noktalayalım. Bu dönemde eskiden olduğu gibi liyakatsiz kişilerin bu kadar önemli görevlere atanması söz konusu olmayacaktır. Ekonomi yönetimi pozitif ve bilimsel yöneticiliktir ki başarı için gerekli ve zorunludur. Ek olarak atama amirinin (Cumhurbaşkanı) destek ve gücünü alan Bakan ve Başkanlar’ın başarısı kaçınılmazdır.

Ancak Söz konusu Makam’daki değişikliklerin ülkemize ve ekonomimize neler getirip ve götürebileceğini şimdiden kestirmek zordur. Tıpkı TCMB Başkanı H.G. Erkan’ın ayrılığında olduğu gibi…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar