Enflasyon kimin umurunda
Şubat enflasyonu beklenenden düşük çıktı: Yüzde 2,27. Böylelikle yıllık enflasyon yüzde 40’ın altına indi. Dikkat çekici bir unsur alt kalemlerdeki fiyat artışları arasındaki büyük farklılıklar. Giyim ve ayakkabı harcamaları grubunda fiyatlar yüzde 5,1 oranında düşmüşken, eğitim harcamaları grubunda fiyatlar yüzde 9,92 yükselmiş. Bu kadar farkın olumlu bir gelişme olmadığını belirtmek gerekiyor. Enflasyon dinamiği açısından hangisi belirleyici? Bilemiyoruz. Salt aylık ve yıllık enflasyon gerçekleşmelerine odaklanıldığında ise, Merkez Bankası’nın perşembe günkü toplantıda politika faizini düşürmesi büyük bir ihtimal olarak ortaya çıkıyor.
2004’ten bu yana ele alındığında, enflasyonist süreci üçe ayırmak gerekiyor. İlki, 2017’ye kadar süren tek haneli enflasyon dönemi. İkincisi, 2017-Ağustos 2021 arasında iki haneli ama bugünle karşılaştırılmayacak kadar düşük düzeyde enflasyonun hüküm sürdüğü dönem. Üçüncüsü ise saçma para politikası ile başlayıp daha sonra ‘rasyonele dönüş’e evrilen dönem. Bir anlamda günah işleme ve günah çıkarma dönemi.
Bu dönemde şubat aylarında gerçekleşen aylık enflasyonlar grafikte yer alıyor. 2021 öncesi ortalaması yüzde 0,57 iken (2003 dahil), 2021 sonrasında ortalama enflasyon yüzde 3,69’a sıçrıyor. Dün açıklanan aylık enflasyon, kabaca bu iki değer arasında yer alıyor. Henüz dördüncü bir döneme -iki haneli ama düşük iki haneli enflasyon dönemine- girip girmediğimiz, bir anlamda ikinci dönemin son aylarına dönüp dönmediğimiz belli değil. Son faiz indiriminin, enflasyon tahmininin yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltilmesinin mürekkebi kurumadan yapıldığı dikkate alındığında, sanki enflasyonun yüzde 30 civarında bir yere, belki azıcık altına düşmesiyle yetinilecek gibi duruyor.
Merkez Bankası’nın işinin zorluk derecesi sabit kalmıyor
Bu savın arkasındaki temel neden Merkez Bankası’nın politikası değil. Evet, Mayıs 2023’ten sonra politika faizi çok kademeli biçimde yükseltildi ve dolayısıyla, hem kur hem enflasyon gereksiz yere sıçradı. Evet, son iki faiz indirimi zorlama oldu. Ama bunları bir tarafa bırakacak olursak, son tahlilde işini yapmaya çalışıyor Merkez Bankası. Bu coğrafyada o işin yapılmasının ise ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Üstelik zorluk derecesi sabit kalmıyor.
İşte burada savın arkasındaki temel neden ortaya çıkıyor. Program eksik ve bu eksiklik nedeniyle istenilen sonuçları almak yavaş ve zor oluyor. Süreç içinde şikâyetler artıyor. İhracatçı şikâyetçi; çünkü kur artışı enflasyonun altında seyrediyor. Sanayici şikâyetçi; çünkü finansmana erişimde zorluklar var ve kredi maliyetleri hala yüksek. Emekli, asgari ücretli ve emeğiyle geçinen kesimin büyük kısmı da şikâyetçi; çünkü enflasyona yenik düşmüş vaziyette gelirleri. Bu durumda programın raf ömrü azalıyor. Raf ömrünün azalması Merkez Bankası’nın manevra alanının daralması ve dolayısıyla işini yapmaktaki zorluk derecesinin artması anlamına geliyor.
Az önce ‘istenilen sonuçları almak yavaş ve zor oluyor’ dedim. Belki de asıl istenilen ileride lazım olacak cephanenin biriktirilmesi için bütçenin kontrol altına alınmasıdır. Biraz spekülatif oldu; olsun. Perşembe günü ele alacağım.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.