İşte resmi veriler: “En zengin yüzde 5 hariç herkes artık daha yoksul”

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

2021 yılı... Ekonomik kriz, değil zirve yapmak, yeni yeni başlıyor. Tamam, pandeminin etkisi var ama öyle çok olağanüstü bir olumsuzluk da yaşanmıyor. Hem tuhaf ekonomik kararlar sonbaharda alınmaya başlanıyor ve ekonominin gidişatına ilişkin temel gösterge sayılan kurdaki tırmanış da yılın son birkaç ayında kendini gösteriyor. Yani yılın üçte ikisi sakin geçiyor, bir olağanüstülük yok. Öyle ki enflasyonda yüzde 14’e yakın artışın yaşandığı aralık ayından sonra yıllık oran ancak yüzde 36’ya çıkıyor. Yüzde 36 o günler için rekor gibi görülüyor ama daha sonraları o düzey mumla aranıyor.

Aslında 2021’de 2022’de yaşanacak büyük ekonomik çöküşün tohumları atıldı. 

O tohumlar zehirli meyvelerini 2022’de verdi, tüm toplum olarak bu meyveleri yedik, bir rahatsızlık oluştu ama tahlil sonuçları seneye çıkacak. Ama rahatsızlık yaşanmakta olduğu kesin. 

Şimdi gelin şu soruya yanıt arayalım:

Üçte ikisinin görece dingin geçtiği 2021 yılındaki gelir dağılımı bir önceki yıla göre şimdiye kadar görülmedik ölçüde bozulmuşsa, nüfusun yüzde 85’lik kesiminden yüzde 5’lik kesime servet transferi olmuşsa, o zehirli meyvelerin yendiği 2022’de nasıl bir tablo oluşmuştur acaba?

Hemen belirtelim, “O yüzde 10’luk kesim nedir” diye düşünenler olabilir, o yüzde 10, zaten en düşük gelir grubunda bulunanlar ve öylesine düşük bir gelir söz konusu ki, adeta “daha da düşecek bir şey yok” gibi bir durum. Hanelerin en düşük gelire sahip ilk yüzde 10’luk kesiminin geliri aynı kalmış.

Yüzde 5’erlik gelir gruplarına göre sıralanan hanelerin ilk ikisinde gelir sabit kalırken üçüncü yüzde 5’ten itibaren son yüzde 5’e kadar olan tüm gruplar gelir kaybına uğramış.

Bu veriler Türkiye İstatistik Kurumu’nun resmi verileri...

Yani bu veriler devletin resmi verileri...

Yani devlet şunu söylüyor:

2021 yılında 2020’ye göre hanelerin en zengin yüzde 5’i servetine servet kattı, en yoksul yüzde 10’luk kesimin zaten kaybedeceği bir şey yoktu, aradaki yüzde 85 ise artık daha yoksul, kusura bakmayın!” 

Zengin bile yoksullaşmış!

Gelir dağılımında hanelerin son yüzde 20’si zengin kabul edilir. Son yüzde 20’yi dört yüzde 5’lik grup olarak düşünelim, bu dört grubun ilk üçü bile kayba uğramış. 

Zenginleşen yalnızca son yüzde 5’lik grup.

Hani hep söyleniyor ya “Orta direk yok oldu” diye...

İşte buyurun... TÜİK'in resmi verileriyle ortaya konulmuş gerçek bu.

Hanelerin en yoksul yüzde 10’unun geliri değişmiyor, sonraki yüzde 85 yoksullaşıyor, son yüzde 5 ise daha da zenginleşiyor. 

Bir kez daha altını çizelim...

Bu karşılaştırma 2020’den 2021’e geçişte yaşanıyor. 

Şimdi düşünün; tüketici enflasyonunun yıl içinde bir ara yüzde 86'ya ulaştığı, üretici fiyatlarının uzun süre çift hanede seyrettiği, gıda enflasyonunun yine çift haneye çıktığı 2022 yılında durum ne olmuştur?

Öyle görünüyor ki 2022 verileri 2021'i mumla aratacak gibi...

Yüzde 5, yüzde 50’nin gelirine sahip

Hanelerin en zengin yüzde 5’i, en yoksul yüzde 5’ten tam 26 kat fazla kazanca sahip.

Bir gösterge daha aktaralım; en zengin yüzde 5, hanelerin tam yarısının sahip olduğu geliri elde ediyor.

Yani gelirde son yüzde 5’lik grup, ilk yüzde 50’ye eşit durumda. 

Kaşık-kepçe durumu!

Hani kaşıkla verip kepçeyle almak diye deyim var ya, bunun anlamı giderek daha iyi kavranıyor; ama yeterince değil.

Maaş ve ücretlere zam; ama bu zamlar cebe girmeden fiyatlara da zam! 

Bunu hemen zam yapan fırsatçılara yormayın. Siz fiyatların artmasına yol açacak haklı gerekçeler yaratırsanız, örneğin kamu eliyle maliyetleri artırırsanız aslında fırsatçılıktan değil, zorunluluktan zaten zam yapılır. Yaşadığımız da budur. 

Maaş ve ücret zammı ve bunlardan daha yüksek enflasyon... Bu durumu 2022’de 2021’e kıyasla çok daha belirgin yaşadık. Bu yıl da seçim dolayısıyla yaşıyoruz. 

Bu yüzden en başa dönüp gelir dağılımında 2022 ve 2023 verilerini çok daha kötü göreceğimizi söylemek gerekiyor. Bu kehanet değil; görünen köy kılavuz istemiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar