Kemal Şahin: Turizmde 2 otel daha açıyoruz, sanayide yeni yatırımlar için yer bakıyoruz
Türkiye’ye en fazla döviz kazandıran iş insanlarından biri olan Kemal Şahin’in, 1982’de, Almanya’nın Aachen kentinde 5 bin mark sermaye ile başlayan girişimciliği geçen yıl itibariyle 1 milyar doları aşan ciroya ve yaklaşık 10 bini doğrudan olmak üzere 30 bin kişilik istihdama ulaştı. Bu yıl girişimciliğinin 40’ıncı, turizm sektöründeki amiral gemisi Megasaray Club Belek Oteli’nin de 30’uncu yılını kutluyor. Kemal Şahin, hem turizmde yeni oteller açacak hem de tekstil ve hazır giyim ağırlıklı olmak üzere yeni fabrikalar kuracak. Antalya Konyaaltı’ndaki bir oteli 5 yıllığına kiraladıklarını ve Haziran başı itibariyle Megasaray Westbeach adıyla hizmete alacaklarını, Erciyes’te Megasaray markası altında bu sezon yeni bir otel açacaklarını belirten Kemal Şahin’e “Peki, sanayide somut adımlar ne zaman” diye soruyorum. Yanıtı, “Hem kurduğumuz ve işlettiğimiz Avrupa Serbest Bölgesi (ASB) dolmuş durumda hem de kendi üretimimiz için kapasitemizi artırmak zorundayız, iki konu için de yer bakıyoruz” oluyor. Şu anda sanayi yatırımları için iki bölgenin öne çıktığını vurguluyor. Biri yine Trakya Bölgesi diğeri ise Elazığ olabilir. Eğer ASB’yi genişletecek alan bulunamazsa başka bir bölgede bir serbest bölge yatırımı da yapabileceklerini anlatıyor.
30 yaşındaki Megasaray’da 81 kez tatil yapan aile var
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın 1980’lerde Türkiye’nin turizm ülkesi olmasını sağlayan ‘turizm teşviklerinden’ yararlanarak turizme adım atan Kemal Şahin, bu sektöre giriş öyküsünü şöyle özetliyor: “Almanya’da işlerimi büyütmüştüm, Türkiye’den Avrupa’ya tekstil ve hazır giyim satıyordum. Bu nedenle aynı müşteri kitleme tatil de satarım düşüncesiyle ilk başta tur şirketi kurmuştum. Ancak, ilk turist kafilesini Antalya’ya indirdiğim gün Birinci Körfez Krizi başlamıştı. Avrupalılar da Antalya’yı oralara yakın sanıyordu, turizm bir anda durdu. O şirketimi kapattım. Bu arada teşviklerden yararlanıp otel için yer tahsisi almıştık. Pes etmek yerine otelimizi yapmaya başladık. Aile Kulübü kavramına en uygun otel tasarımı için o dönemde Mimar Tuncay Çavdar ile çalıştık. Öncelikle Almanya olmak üzere Avrupa ağırlıklı misafirlerimizin yapısına, beklentilerine ve kültürüne uygun ayrıca spora önem veren bir tesis ortaya çıkardık. 1992’de hizmete açtık. Kısa sürede Alman misafirlerimizin beğenisini almaya başladık. Özellikle tenise odaklandık, tenis kortlarını çoğalttık. Yıllar içinde başta Altın Anahtar olmak üzere çok sayıda önemli ödüller aldık, turizmin en seçkin ve en değerli listelerine girdik. Müşteri memnuniyetine çok önem verdik ve çok yüksek düzeyde müşteri sadakatine, yüzde 70 gibi repeat oranlarına ulaştık. Öyle ki Megasaray’ı 81 kez tercih eden ve toplamda 755 gece bizde konaklayan misafirlerimiz var. Çok sayıda müşterimiz, 50 defadan fazla burada tatil yapmış. Misafirlerimiz otelimizden ‘My Mega Home’ diye bahseder. 1 Haziran’da Antalya’da ikinci otelimizi hizmete alıyoruz. 800 yataklı olacak ve Konyaaltı’na çok büyük değer katacak. Yine bu yıl içinde Erciyes’te kış turizmine yönelik bir otel yatırımımızı da hizmete açacağız, orada da ikinci otelimiz olacak. Megasaray ve Das 3917 markalarımızla büyümeye devam edeceğiz. Ayrıca tenis başta olmak üzere sportif faaliyetlerde markalaşan Megasaray Tenis Akademi (MTA) tüm otellerimizde spor aktivitelerini gerçekleştirecek. Türkiye’nin, yıllık turizm geliri pandemi öncesinde 35 milyar doları aşmıştı. Bu yıl bu rakama ülke olarak yaklaşacağımızı umuyoruz. Bizim Megasaray’da ise doluluk oranlarımız pandemi öncesi seviyelerinin çok üstünde seyrediyor.” Kemal Şahin, MTA’nın Türkiye’de tenisin gelişmesi ve yaygınlaşması için yetenekli oyunculara destek olmaya devam edeceğini, Türkiye Tenis Federasyonu ile birlikte çalıştıklarını belirtiyor. “Bugüne kadar 5 kıtadan 10 binin üzerinde sporcu ağırladık. Bir kısmına burs sağladığımız 40’tan fazla tenisçi yetiştiriyoruz. Türk Milli Tenis Takımı’nın, birçok oyuncusu da akademimizde eğitim alıyor. MTA’da yetiştirdiğimiz 6 sporcumuz şuan milli takımda” diyor.
Sanayide tedarik kayması devam ediyor, bize yeni fabrikalar lazım
Geçen Nisan ayı itibariyle, Şahinler Holding’in tekstil ve hazır giyim ihracatının yüzde 100 artmaya başladığını söyleyen Kemal Şahin, şu bilgileri aktarıyor: “Avrupa ve ABD’den büyük ölçekli sipariş kaymaları oluyor. Üstelik bizimle geçici değil uzun süreli anlaşmalar yapmaya başladılar. Üretim ölçeği iyi olan tesislere yöneliyorlar ve Türkiye’de bu tür yatırımların yapılması lazım. Biz kendi üretimimizi hızla artırmak için yatırım kararlarımızı aldık. Ayrıca, 2 milyon metre karelik alanda kurulu Avrupa Serbest Bölgemizde de yer kalmadı, genişletmek ya da farklı bir yerde yeni bir serbest bölge kurmak için yer arıyoruz. Ülkemizin tekstil ve hazır giyim ihracatı toplamda 30 milyar doları aştı. Bu yıl da gayet iyi gidiyor. Bizim için sevindirici olan ise grup şirketlerimizin ihracatının Türkiye ihracatının çok üstünde artış ivmesi yakalamış olmasıdır. Hem turizmde hem de ihracat yoluyla çok kritik bir dönemde Türkiye’nin döviz gelirlerinin artmasına, ilave istihdam yaratmaya ve dış ticaret açığının azalmasına katkı sağlamak da bizim için mutluluk verici.”
Avrupa ile iyi ilişkiler ekonomiye yansır
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile dünyada yeni bir bloklaşmanın başladığını ve giderek de güçleneceğini söyleyen Kemal Şahin’e göre, bu gelişme Türkiye’ye yeni fırsatlar sunuyor ve Türkiye böyle bir ortamda ‘Avrupa ve demokrasi eksenli’ oluşan blokta kalmalı. Şahin, “Tercihimiz bu yönde olursa ülkemize aklın alamayacağı kadar yatırım gelir. Ekonomimiz de son dönemdeki olumsuz etkileri üzerinden atar ve güçlenmeye devam eder” diyor.
5 bin markla başlayan ticaret 1 milyar doları nasıl aştı?
Kemal Şahin’in girişimcilik öyküsü de özellikle gençlere ilham verici. Üniversite okumak için gittiği Almanya’da Aachen Teknik Üniversitesi’nden mezun olur ve bir süre orada kalmak ister. Ancak, Alman hükümeti mühendis olarak çalışma izni vermez. Bir tanıdığını, ‘İşçi kalmana izin vermezler ama işvereni olursa kalabilirsin’ der. O da 1982’de 5 bin mark sermaye ile Aachen’da bir hediyelik eşya dükkânı açarak girişimci olur. Sonra Türkiye’den Almanya’ya getirttiği tekstil ürünlerini satarak işini çok hızlı büyütür. Talep çok yüksek olunca da Türkiye’de kendi üretime başlar. 1986’da Türkiye’den Almanya’ya en çok tekstil ve hazır giyim ihracatı yapan firmaların sahibi konumuna gelir. 1997’de Almanya’da yılın iş adamı seçilir. Şahinler Holding şu anda 4 kıtada 5 ülkede 7 sektörde 10 bini aşkın çalışanı ve 1 milyar doların üzerinde cirosu ile büyümeye devam ediyor. Kemal Şahin, Türkiye’nin ve Türk girişimcilerinin Avrupa’daki algısının iyileşmesinde önemli katkı yaptı. Bu katkılar ki ülkede de devletin en üst makamlarınca takdir edildi. 9’uncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel tarafından, “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirildi. Almanya’da da Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından “1. Sınıf Liyakat Nişanı” ile onurlandırıldı. Kemal Şahin, 1997’de Amerika'daki "Dünyayı Yönetenler Kulübü" kabul edilen ilk Türk olmasının yanı sıra, 1998’de Avrupa Onur Girişimcisi de seçildi. Avrupa Türk İşadamları ve Sanayicileri Derneği’nin (ATİAD), Türk Dış Ticaret Vakfı’nın, Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası’nın, Türk–Alman Öğrenci ve Akademisyenler Derneği’nin (TD- Platform) ve Stiftung Blidung Eğitim Vakfı gibi sivil toplum örgütlerinin kurucusu ve tamamına yakının da ilk başkanı oldu.