Küresel ticaretteki yavaşlama Türkiye’ye yardımcı değil
Türkiye ekonomisinin büyümesinin neden arzu edilen düzeyde olamayacağına daha önce vurgu yapmıştım. Kısaca tekrarlamam gerekirse devalüasyonla gelen kriz sonrasında hane halklarının alım gücü kalıcı bir şekilde gerilemiş durumda. Resmi enflasyon rakamları ne gösterirse göstersin, reel gelirlerde bu oranda bile bir artış olması çok zor. Alım gücünü tekrar aynı düzeylere getirmek için ücretleri en az enflasyon oranında artırmak gibi tedbirler ise işe yaramayacaktır. Bu tip tedbirler sadece yüksek enflasyonun kemikleşmesine yol açar. Öte yandan, faizleri aşırı hızlı düşürüp tüketici kredilerine hız vermenin de kalıcı bir çözüm olamayacağı muhakkak. Belki günün sonunda baz etkisiyle bu sene yüzde 3-4 arası bir büyüme görebiliriz, ancak bu orandaki bir büyüme bile tatmin edici olmaktan uzak olacaktır.
Hal böyle iken, gelişmiş ülkelerin likidite musluklarını açık tutmaya devam edecek olması, belki Türkiye’de 2010-2013 arasında anormal yüksek cari açıklara paralel olarak yaşanan yüksek büyüme hızlarına bir çağrışım yapabilir. Ancak, siyasi konjonktürün böyle bir olgunun yeniden yaşanması için müsait olduğu kanaatinde değilim. Kaldı ki, Türkiye’nin borç metrikleri ve ratingi de pek buna müsait değil.
Biraz daha uzun vadeye baktığımızda ise bugünkü global konjonktürün bizim gibi gelişmekte olan ülkelere yardımcı olmadığı ortada. Son rakamlar, dünya büyüme oranının 2019’da yüzde 2.9 olduğunu göstermekte. Bu 2009 yılında yaşanan küresel krizden beri gerçekleşen en düşük büyüme oranı. 2010-18 arasındaki büyüme oranı ise yüzde 3.8 olmuştu. Dünya ekonomisinin son 40 yıldaki ortalama büyüme hızı da yüzde 3.5. Bu perspektiften bakıldığında, Dünya ekonomisinde halihazırda yaklaşık yüzde 0.6 bir çıktı açığı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Yüzde 2.9 büyüme hızı aynı zamanda küresel resesyon sınırı olarak kabul edilen yüzde 2.5’e de oldukça yakın bir oran.
Küresel büyüme hızının en önemli belirleyicisi ise pek tabii ki dünya ticaret hacmi. Özellikle tedarik zincirlerindeki küreselleşme dikkate alındığında. Ancak, 2019’da dünya ticaret hacminin artış hızı yüzde 1’e gerilemiş durumda. Halbuki 2010-18 arasında bu oran ortalamada yüzde 5 idi. Artan korumacılık eğilimleri de ticaret artış hızının eski günlerine geri dönmesini oldukça zorlaştırıyor. Keza, Çin-ABD ticaret savaşında kalıcı bir anlaşma sağlansa bile, anlaşma sonrasında yüzde 20’ye yakın bir oranda gümrük vergisinin yürürlükte kalacak olması ticaret hacminin eski seviyelerine gelmesini engellemiş olacaktır. (Ne zaman kontrol altına alınacağını bilemediğimiz korona virüsü salgınının da bugünlerde uluslararası ticarete yardımcı olmadığı kesin.)
İhracat artışı sağlıklı bir büyüme sağlamamız için her zamankinden de fazla bir öneme sahip. Hal böyle iken, düşük bir küresel büyüme hızının ve de ticaret hacmi artışının Türkiye ekonomisi açısından olumlu olmayacağı açık.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.