Nasıl bir ekonomi?

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Mizah dergisi okuyor musunuz? Bir işi anlayabilmenin en iyi yolu, o işle dalga geçmek olduğundan mizah dergilerinin doğru kararları almada önemli etkisi oluyor. Eksikliği kötü sonuçlar yaratıyor.        

Bir işi yapabilmek için o işi anlamak gerekiyor. Bu olmadığında yine o işin yapılabilmesi mümkün ancak sonrasında eksiklikleri gidermek için yapılması gerekenler hem zaman hem de maddi kaynak olarak o işin kendi maliyetinden yüksek ve insanın belini bükecek kadar ağır olabiliyor. Bu maliyeti ortadan kaldırmak ya da en azından azaltmak için mizah çok önemli bir bakış açısı sağlıyor ve karşılaşılan bir durum karşısında, anında farklı açılardan bakabilme olanağı ve yeteneği sunuyor.           

Nasıl bir ekonomi sorusunu yanıtlarken de, mizah unsurunu işin içine sokmak sos etkisine benzer bir sonuç yaratabiliyor. Halk hikâyeleri ile bu sos daha tat verici hale gelebilir. Deli Dumrul Köprüsü hikâyesi, bugün çokça tartışılan bazı yatırımlara farklı bakmayı sağlayabilir.           

Nasreddin Hoca’nın “Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne neden inanmıyorsun” sözü ile biten fıkrası, bugün çeşitli yatırım araçlarının getirisinden memnun olanları farklı düşünmeye sevk edebilir. Ya da yine Nasreddin Hoca’nın yaptığı çitin yanından geçecek koyunların dikenli tellere takılan yünlerini satıp borcunu ödeme projesi ise, şirket yönetim kurullarına kadar birçok noktada iş kararı alacakların kulağına küpe olabilir. Benim gençliğimde mizah dergileri daha eğlenceli idi. Eğlenmenin, karar alma gücümüzün gelişmesine daha büyük etki ve katkı sağladığını bugün görüyorum. İnsanlar eğlenmedikleri durumda, bir işi gerçekleştirip karşılığında maddi veya manevi tatmin sağlayan bir ödül almaya odaklanıyorlar ve bunun ötesine geçemiyorlar.     Buna benzer mizah unsurları hayatı, ekonomiyi ve siyaseti daha iyi anlamayı sağlıyor. Üniversite yıllarımda Sovyetler Birliği’ni öven solcu arkadaşlar, dünyanın en çok satılan mizah dergisinin bu blokta yayımlanan Krokodil olmasıyla övünüyorlardı. İnternetin gelişmesiyle öğrendik ki, Krokodil’i devlet basıp ücretsiz dağıtıyormuş. Sovyetler Birliği’nin ömrü, bizim bunu öğrendiğimizi görmeye yetmedi ancak ben medyada ücretsiz dağıtılan herhangi bir ürünün bir sadakat yaratmadığını gördüm ve bundan uzak durmaya özen gösterdim.         

Daha sonra Korkut Boratav okumaya başladığımda, Sovyetler Birliği çökerken bu bloğun ekonomik paktı olan COMECON’a üye olan Romanya’nın ticaretinin yüzde 80’den fazlasının Batı ile olduğunu öğrendim. Sovyet üretim tarzında merkezi planlamanın, toplu iğne üretiminin bile zamanında yapılmasını engellediğini öğrenmem de aynı yıllarda oldu. Devletleştirme, mizahı da öldürmüştü.

İTÜ ARI Teknokent’te gençlerle güldük

25 Temmuz’da İTÜ ARI Teknokent’te İTÜ Çekirdek’i teknopark yönetimi ile gezerken genç arkadaşlarla sohbet edip güldüğümüz hikâyeler anlattık. Hâlâ mizaha uzaktık ama gerçekçi bakış açıları ile gülme yetenekleri, İsveç merkezli UBI Global’in İTÜ Çekirdek’i dünyanın en iyi kuluçka merkezi seçmesinin hikâyesinin önemli bir ayağı olmaya aday.        

Teknopark yönetimini yarattıkları bu etki nedeniyle de kutlamak gerekiyor.

CAFER MAHİROĞLU’NUN MARKAFONİ MACERASI

Son günlerin popüler konusu Halk TV-CHP sıkıntısı, bütün mecralarda çok fazla tartışılırken Fatih Altaylı Halk TV’nin patronu Cafer Mahiroğlu’nu kanalına çıkardı. Fortune Türkiye’de çalışırken Mahiroğlu’nun hikâyesini yazmıştım. Anneler Günü’nde annesine Markafoni’den gönderdiği hediye ulaşmayınca radarına aldığı Markafoni’yi satın almıştı. 2011’de Naspers’ın 350 milyon dolar değerleme üzerinden 270 milyon dolar ödeyerek satın aldığı Markafoni’nin fiyatının 15 milyon dolara düşmesini fırsat gören Mahiroğlu, satın aldığı şirketi analiz edip iş süreçlerini mükemmelleştirmeye dayanan bir kurtarma planı yapmıştı. Sonra şirketi kurtaramayıp daha düşük fiyata sattı. Kısaca anlattığım hikâye, süreç yönetimi odaklı muhalefetin sonuç odaklı iktidar karşısındaki yenilgisinin de özeti gibi. Keşke Nasreddin Hoca gelse de bu ekonomiyi anlamamızı sağlayacak bir fıkra anlatsa.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar