Paribu’nun rakamları ve Külhan’ın analizi

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Paribu’nun bu yıl dördüncüsünün sonuçlarını açıkladığı Kripto Para Bilinirlik ve Algı Araştırması’nın sonuçlarını kedimiz Külhan’ın bakış açısıyla analiz edeceğim. İnsanlar bildikleri şeyler üzerine kurdukları mantıkla düşünürler ancak bu bizi kedilerin ana odaklanma becerisinden yoksun bırakıyor. Her zaman olduğu gibi pazar sabahı yazımı yazmaya ve ardından kahvaltımı edip günlük çalışma rutinime dönmeye odaklanmışken işler bir anda değişti. Çöpü atmak için dışarı çıkarken peşime takılan kedimiz Külhan, evimizi kuşatan iki sokağı gezmek istedi. Pencereden yaptığı gözlemlerin sonucu olarak oluşturduğu veri tabanını sahayı koklayarak güncellemek istediği aşikârdı. Bu arada kediseverler Pazar uykularında oldukları için peşime takılan sokak kedilerini beslemem gerekti. Bir komşum, Külhan yer diye açık pakette üç-dört kilo mama getirdi. Külhan’ın özel maması olduğu için iş, açık paketteki mamayı nemlenmeden dağıtabilme problemine döndü. Sokak kedilerine yönelik Keynesyen politika ile talep yaratıp birazını bir komşuma vererek işi kolaylaştırdım. Bu gurme mama bitince yeniden ucuz mamaya dönme dışında bir problem yok. Piyasayı sağlıklı tutmak için strateji kurmak önemli bir iş ve bunu yapabilmek için farklı dinamiklerden haberdar olmak gerekiyor.

Bunu bana öğreten, ciğercimiz oldu. Birkaç sene önce ciğer almaya gittiğimde, işkembe fiyatının arttığı dikkatimi çekti. “Hayırdır” diye sordum. “Doğalgaza zam geldi” dedi. “Nasıl yani?” dedim. Anlatmaya başladı: “Bizim işkembe alıp kaynatan ileri yaşlarda bir kitlemiz vardı. Bunlar zaten yaşları itibariyle çorba ile beslenmeyi tercih ediyordu. İşkembeyi iki-iki buçuk saat kaynatıp pişiriyorlardı. Doğalgaza zam gelince başka ürünlere yöneldiler” dedi. Aynı dönemde bizim mahalledeki yufkacılarda, tavuk suyuna çorbayı daha doyurucu hale getiren kıtır tarzı ürünleri daha fazla görmeye başladım. Paribu’nun araştırması bu gözle bakınca daha etkileyici hale geliyor. Geçen yılki araştırmada, 10 kişiden dokuzu kripto para ile işlem yapacağını söylerken ortaya çıkan yatırım tercihi ağırlıkla kur korumalı ya da döviz cinsinden mevduattı. Bu sene de yüzde 75-80 oranında kripto paranın kısa vadeli alım satım işlemi için kullanıldığı sonucu çıkarken, bunu uzun vadeli yatırım takip ediyor. Araştırmanın üzerinde yapıldığı kitlenin parası olan kentli nüfusu örneklemesi, bu sonuçların gerçekçi olduğunu gösteriyor.

İnternette araştırmanın sonuçları ile ilgili çok sayıda içeriğe bakanların, kripto paradan haberi olan 2002 kişi arasında işlem yapanların sayısının 502 olduğuna dikkat etmesini öneririm. 2021’den 2023’e gelirken bu bilen kitlesi içinde üniversite mezunlarının oranının yüzde 42’den 29’a ve ilköğretim oranı yüzde 20’den dokuza gerilerken lise mezunlarının oranı yüzde 38’den 62’ye yükseliyor.

Türkiye’de “paralı” kesim değişiyor mu?

Liselilerin geçen sene yüzde 72 olduğunu unutmadan, Türkiye’de parası olan yeni kitlenin ortalama bir eğitimin ardından hizmet sektörüne dayanan Türkiye ekonomisine bir kenarından tutunanlar olduğunu düşünebilir miyiz? Bir markette asgari ücretle çalışırken cep telefonundan alım satım yaparak kendini kurtaran gençler Türkiye’nin yeni paralı kitlesi mi? Bu sorunun yanıtını bulan siyaset dahil Türkiye’de neyin neden olduğunu bize anlatabilir.

Gayrimenkul hala en tercih edilen yatırım aracıyken ikinci sırada yer alan ikinci sıradaki kripto para yatırımlarının motivasyonu daha yüksek getiri. Aslında farklı banka mevduatlarının tek kaleme toplanması ve yastık altı seçeneklerinin birleştirilmesi Türkiye’de bu üçlünün dengeli dağıldığını gösteriyor. Paribu araştırmasının verilerinden yatırımda katılım bankası tercihinin 6 puandan 8 puana çıkarken bir yılda yüzde 30 arttığını da görebiliyoruz.

Biraz da fal baktık

Konuştuğum bir uzman, Türkiye’de ekonomi yönetiminin, Merkez Bankası’nın, MASAK’ın ve bankaların kripto paraya girmesini sağlayacak regülasyonun çıkmasının işi tamamen değiştireceğini söyledi. Ben “O pilav çok su kaldırır” deyince “Öyle deme. Falcıya sordum, üç vakte kadar olacak” diye yanıt verdi. Bu seneki deprem sonrasındaki kripto para bağış kampanyalarının güven verdiği aşikâr. Türkiye’nin bu konudaki en büyük kozu ise, kendi başına ördüğü kur korumalı mevduat (KKM) çorabını çıkarmak zorunda olması.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar