Yuan, Euro ya da dolar cinsinden asgari ücret
Asgari ücret bazen yabancı para birimleri cinsinden ifade ediliyor. İhracat yapıyorsanız ve katma değeri düşük mallar satıyorsanız böyle bakabilirsiniz elbette. Ama asgari ücreti kazanan açısından bu bakış açısı doğru değil. Aldığı ücreti Türkiye’de harcıyor; ABD’de, Almanya’da ya da ne bileyim, Çin’de değil. Kaldı ki farklı yılların asgari ücretini dolar, Euro ya da Yuan cinsinden hesaplayıp karşılaştırırken, bu ülkelerdeki enflasyon dikkate de alınmıyor. Karşılaştırılan dönemler birbirlerinden çok uzak değilse, ‘neyse’ deyip geçebiliriz. Hadi öyle olsun; neyse...
Asgari ücret değerlendirmeleri açısından çok daha önemli iki nokta var. Birincisi, asgari ücretlinin Türkiye’deki satın alma gücü önemli: Satın alma gücünü koruyor mu, korumuyor mu? Bunun ölçütü, reel (enflasyondan arınmış) asgari ücretin seyri. Düşüyor, hiç olmazsa sabit kalıyorsa, satın alma gücü aşınmıyor anlamına geliyor.
Ama uç noktaya gidelim. Mesela 1900’de ya da 1950’de asgari ücret uygulaması olsaydı ve o tarihteki asgari ücretin satın alma gücü her neyse onu şimdi koruyoruz diye analiz yapsaydık, bir anlamı olur muydu? 1900’deki ya da 1950’deki ABD, Almanya, Çin ya da Mısır ile şimdiki ABD, Almanya, Çin ve Mısır aynı mı? 1900’deki ya da 1950’deki Türkiye ile şimdiki Türkiye aynı mı? Değiller elbette; hepsi şu ya da bu ölçüde büyüdüler. 1950’den bu yana -yuvarlak hesap son 75 yılda- her yıl yüzde 1,5 oranında büyüseler, şimdiki GSYH’leri 1950’dekinin 3,05 katı, yüzde 2 büyüseler 4,4 katı olur. GSYH ücret ve maaş gelirleri ile kârların toplamı demek. Bu büyümeden pay almayacak mı asgari ücretli? Almazsa korkunç bir gelir adaletsizliği oluşmayacak mı? Dolayısıyla, ikinci önemli nokta, asgari ücretin GSYH artışının ne kadarı oranında yükseldiği.
Grafik, bu iki ölçüt açısından asgari ücretin 1996’dan bu yana seyrini gösteriyor. Elbette reel asgari ücret bir iki istisna dışında yükseliyor ama ikinci ölçüt açısından durum iç açıcı değil. Büyümenin asgari ücrete sınırlı ölçüde yansıdığı gözleniyor.
Ama bu bakış açısı da eksik. Neden eksik? Çünkü başlangıç olarak alınan yıldaki asgari ücretin ‘doğru/makul’ bir yerde olduğunu kabul ediyor. Oysa açlık ve yoksulluk sınırı değerlerinden biliyoruz ki, asgari ücret özelikle yoksulluk sınırının oldukça altında kalıyor. TÜRK-İŞ internet sayfasında dört kişilik ailenin açlık sınırı verisi Ocak 2014’ten bu yana var. 2014-2025 döneminin Ocak yoksulluk alt sınırı değerleri, asgari ücretin ortalama yüzde 29,5’i. Ailede iki kişinin çalıştığını düşünsek bile, bu dönemde yoksulluk sınırının ancak yüzde 59’u kadar gelir elde ediyor o aile. Bu durumda, grafikte yer alan büyüme oranı ile düzeltilmiş reel asgari ücretin çok daha yüksek olması gerekiyor. İki kişi çalışıyorsa ve yoksulluk sınırı dikkate alınırsa, o düzeltilmiş reel ücretin yaklaşık 2,1 katına çıkması gerekiyor.
Kıssadan hisse: Türkiye’nin verimlilik düzeyini yükseltecek reformlara çok ama çok kafa yorması gerekiyor. Oysa biz daha enflasyonu düşürmeyi beceremedik ve asgari ücreti yabancı para birimleri ile hesaplama aşamasını geçemedik.
Grafiğe ilişkin not: Net asgari ücretin reel değerini İTO endeksini kullanarak hesapladım. Bulduğum Ocak 1996 reel asgari ücretini 100’e çevirdim ve kalan yılları da buna göre yeniden hesapladım. Reel büyümenin yansıtıldığı reel asgari ücret ise, Ocak 1996’daki 100 değerinin her yılın gerçekleşen büyüme oranı ile çarpılması suretiyle bulundu.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.