Osmaniye’de ‘basınçlı kap’ üreten MİM-MAK, yüzde 80 ihracata çalışıyor

Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) LPG tankları, çelik konstrüksiyon işleri, konteyner, yeraltı ve yerüstü depolama üniteleri ve oksijen tankları üreten MİM-MAK, yüzde 80 ihracata çalışıyor. Şirketin ürünleri dünyanın farklı coğrafyalarındaki 50’den fazla ülkeye ulaşıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Osmaniye’de ‘basınçlı kap’ üreten MİM-MAK, yüzde 80 ihracata çalışıyor

Eray ŞEN

OSMANİYE - MİM-MAK Osmaniye Fabrika Müdürü Serhat Demirel, kuruluşlarından günümüze kadar sektörde yaptıkları çalışmaları anlattı. Şirketin Ramazan Demirel tarafından 1994 yılında Ankara OSTİM’de kurulduğunu belirten Serhat Demirel, “Kurucumuz Ramazan Demirel 1974 yılında sanayiciliğe başlamış ve yıllar içerisinde farklı sektörlerde girişimlerde bulunmuş bir sanayici. Kendisi, iyi bir sanayici olduğu kadar iyi bir usta öğreticiydi. Yetiştirdiği ustaları kendi işlerini kurmaları konusunda hep cesaretlendirip yol göstermiştir” dedi.

“Kuruluş dönemindeki Ahilik felsefesi ile yola devam ediyoruz”

Şu andaki fabrika sahibi Volkan Demirel’in de kuruluş yıllarındaki ‘Ahilik’ felsefesini sürdürdüğünü vurgulayan Sehat Demirel, “Yenilikçi bir anlayışla kurumsallığı ön plana alan, teknolojiye önem veren Volkan Demirel de yeni mezun mühendisleri istihdam ederek, eğitim, teknoloji ve yine kendi işlerini kurmaları yönünde destek sağlıyor” diye konuştu.

Basınçlı kap imalatıyla girilen sektörde, zamanla ürün çeşitliliğinin artırıldığını ifade eden Demirel, “Şirketimiz kısa sürede seçkin firmalar arasında yer almış ve adından kalitesiyle söz ettirerek, her türlü çelik konstrüksiyon işleri, normalizasyon işlemleri, konteyner, LPG tankları, LNG tankları yeraltı ve yerüstü depolama tankları gibi işlere imza atmıştır” bilgisin verdi.

Osmaniye’ye 2002 yılında Irak savaşı döneminde LPG basınçlı kaplar için servis hizmeti vermek amacıyla geldiklerini ve daha sonra işlerini genişlettiklerini anlatan Demirel, “İhracatçı firma olduğumuz için, yatırım yeri olarak limana yakın olmasından dolayı Osmaniye’yi seçtik. Buradaki tesisimize 2005 yılında, Osmaniye OSB’deki yeni fabrikamıza ise 2015 yılında geçtik. OSB’de 24 bin metrekare kapalı olmak üzere 52 bin metrekare alanda üretim yapıyoruz. Yaklaşık 150 personel ile çalışıyoruz” dedi.

“Pandemide başladığımız ‘oksijen tankı’ üretimi, yüzde 40’a ulaştı”

MİM-MAK’ın pandemi döneminde üretimine başladığı ‘oksijen tankı’nın üretimdeki payının yüzde 40’a ulaştığını açıklayan Demirel, “Pandemide oksijen tanklarına çok ciddi ihtiyaç oldu. Bu alanda projemiz hazırdı, fabrika içerisinde yeni bir üretim bandı oluşturduk ve son iki senedir satışını yapıyoruz. Bu ürünü de yine yurtdışı ağırlıklı pazarlıyoruz” ifadesini kullandı. Halen 50’den fazla ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Demirel, şöyle devam etti:

“Daha önce yüzde 90 ihracat yapan bir firmaydık ancak pandemi döneminde nakliye sorunları nedeniyle iç pazarda doğan ihtiyaçlara cevap vermek adına iç piyasadaki faaliyetlerimizi artırdık, şu anda yüzde 80 ihracat, yüzde 20 iç piyasaya çalışıyoruz. Ortadoğu, Avrupa ve Asya gibi farklı coğrafyalardan oluşan ihracat pazarımızı daha da genişletmek istiyoruz. Ulaşılmadık, kapısı çalınmadık ülke kalsın istemiyoruz. Bu yıl ekim ayı itibariyle ihracatta 20 milyon doları geçtik. Ufkumuz geniş, hedeflerimiz büyük ama bizim için rakamlardan ziyade sürdürülebilirlik önemli.”

“Türkiye’de sektördeki öncü firmalardan biriyiz”

Yılda 2 bin tank üretebilecek kapasiteye sahip olduklarını açıklayan Demirel, “Ülke genelinde sektörde faaliyet gösteren beş büyük firmadan biriyiz. Bu bölgede bu çapta bu işi yapan tek firmayız. Kapasite kullanımımız, ekonomik şartlar, ülkeler arası ilişkiler gibi durumlara bağlı olarak dönemsel değişiyor. Teknolojiyi takip ediyoruz, kendimizi yeniliyoruz, makine yatırımı olarak iyi bir noktadayız” diye konuştu.

Enerji maliyetleri yükselince kar oranını minimize ettik”

Sektörün sorunlarına da değinen Demirel, şöyle konuştu: “Pandemi döneminde öngörülmeyen çip krizinden yola çıkarak imalatımızda kullandığımız yurtdışı menşeili aksesuar ve hammaddeleri yüklü miktarda stokumuza çektik, pandemi sonrasında üretim süreçlerimizde malzeme bulamama gibi bir sorunla karşılaşmadık. Birçok firma personel çıkartmak zorunda kalmış, üretime ara vermekle birlikte kısa dönem çalışma ödeneği almıştır. Firmamız hiçbir pandemi ödeneği almadan üretime şükürler olsun devam etmiştir. Malzeme tedariki konusunda ana hammaddemiz olan sacın stokunu yeterli miktarda tutmasaydık yurt içi tedarikçilerin Avrupa’daki depolarından malzemelerini lojistik olarak çekmekte zorlandıkları için bu durum haliyle bizi de fazlasıyla etkileyecekti. Her zaman risklere karşı hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. Firmamız karını minimize ederek sürdürebilirliğe önem veriyoruz.”