Tarihten günümüze kadın ve ekonomi

Kadının üst düzey pozisyonlarda tamamen kadın olması dışında bilgi, tecrübe, kısaca liyakat esaslı bulunması, buna rağmen kadın başkan kadın milletvekili vb. söylemleri işitmesi toplum tarafından üretilen kalıp yargılar ve cam tavan sendromu olarak kabul edilse de ben bunun psikolojik bir şiddet olduğunu düşünüyorum.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tarihten günümüze kadın ve ekonomi

SİBEL İNANDI
Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (SİFED) Yönetim Kurulu Üyesi

İnsanlık tarihi boyunca kadın, ekonominin ayrılmaz bir parçası olmuştur. İlkel topluluklardan itibaren tarım, hayvancılık, el sanatları ve ticarette aktif rol oynayan kadınlar, üretimin devamlılığını sağlamada önemli roller üstlenmişlerdir. Ancak toplumsal yapıların değişimiyle birlikte kadının ekonomik sistemdeki yeri dalgalı bir seyir izlemiştir. Bazı dönemlerde ekonominin itici gücü olurken, bazı zamanlarda toplumsal normlar nedeniyle geri planda kalmıştır.

Kadının ekonomideki yeri, tarih boyunca toplumsal yapılar ve üretim biçimleri doğrultusunda büyük değişimler geçirmiştir. İlkel toplumlarda kadınlar avcılık ve toplayıcılık ile hayati bir rol üstlenirken, tarım devrimiyle birlikte tarımsal üretim ve hayvan yetiştiriciliğinde önemli roller üstlenmişlerdir. Özellikle tarım toplumu döneminde erkelerin üretimde daha fazla rol almaları üretilen malların ihtiyaçtan fazla olması ve bu ihtiyaç fazlası malların yani artık değerin artmasıyla birlikte kadınların geri plana itildiği bu dönemde özel mülkiyetin ortaya çıkmasıyla kadınların ekonomik karar mekanizmalarından dışlanması başlamıştır. Bunu takiben Sanayi Devrimi ile birlikte kadınlar fabrikalarda düşük ücretle çalışmaya başlamış, ancak bu dönemde kadın hareketleri de güç kazanarak daha iyi çalışma koşulları ve haklar talep etmişlerdir. 20. yüzyılda dünya savaşları sırasında çok fazla erkeğin savaşlarda kayıp vermesi kadınların iş gücünde daha fazla yer almasına sebep olmuştur. İlerleyen süreçlerde kadınların eğitimle birlikte girişimcilik, teknoloji, finans gibi sektörlerde daha fazla yer almalarına olanak sağlamıştır. Ancak hala gelir eşitsizliği, cam tavan sendromu ve iş hayatında ayrımcılık gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Bu güçlüklerle karşı karşıya kalmalarına rağmen ekonomik ve toplumsal olarak güçlü kadınlar, yalnızca bireysel değil, küresel anlamda da büyük farklar yaratmaktadır. Bir yandan yeni istihdam alanları açarken bir yandan da sağlıklı ve bilinçli bir toplumun yetiştirilmesinde önemli roller üstlenmektedirler. Yine bu sayede çocuk doğum ve ölüm oranları azalmakta, adi suç işleme oranı düşmekte, bireyin farkındalığı gelişmekte, ülke kalkınmasına katkı sağlayan bireylerin yetiştirilmesi sağlanmaktadır.

Sonuç olarak artık kadının toplumda dezavantajlı söylemlerini geride bırakma vakti gelmiştir. Kadının üst düzey pozisyonlarda tamamen kadın olması dışında bilgi, tecrübe, kısaca liyakat esaslı bulunması, buna rağmen kadın başkan kadın milletvekili vb. söylemleri işitmesi toplum tarafından üretilen kalıp yargılar ve cam tavan sendromu olarak kabul edilse de ben bunun psikolojik bir şiddet olduğunu düşünüyorum. Bu söylemlerin sosyolojik ve psikolojik etkilerinin araştırılması gerektiği kanısındayım.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Şehirler