“Un sanayisinin ihracatı için tanıtım grubu kurulsun”

Sektörün sorunlarını, geleceğini konuşmak üzere Mardin’de bir araya gelen un sanayicileri, sektörün ihracatını artırmak için TİM bünyesinde un ve unlu mamuller tanıtım grubu kurulmasını istedi. Uncuların bir diğer acil talebi de kuraklığa karşı tedbirlerin süratle alınmasıydı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Un sanayisinin ihracatı için tanıtım grubu kurulsun”

Hüsnügül ŞURGUN-Berrin SESLİ

MARDİN - Mardin’de sektörün sorunlarını masaya yatırmak, sektörün geleceğini konuşmak ve sorunların aşılması için alınması gereken tedbirlerle yapılmasını istedikleri projeleri dile getiren Türkiye un sanayisinin temsilcileri, üretim ve ihracatta yeni bir sayfa açılması gerektiği vurguladı. “2021/2022 Hasat Yılı ve Sonrası” başlığıyla yapılan ve iki gün süren toplantıda sektör temsilcileri; pandemi, kuraklığın olumsuz etkileri, un ihracatı ve buğday tarımı ile ilgili de değerlendirmeler yaptı.

Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği (GUSAD) ve Dicle Un Sanayicileri Derneği (DUNSAD) ortaklığında düzenlenen toplantıda en dikkat çeken taleplerden biri, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde sektörle ilgili bir tanıtım grubu kurulmasıydı. Bu talep, toplantıda konuşan GUSAD Onursal Başkanı Erhan Özmen’den geldi. Özmen un sanayisinde artık ezberlerin bozulması gerektiğine dikkati çekerek, “Ama artık sayfayı çevirmek gerek” dedi. Alışılmış pazar, rekabet ve satış şeklinin artık olmadığını, pazar ve ürünlerin renklendirilmesi gerektiğini söyleyen Özmen, TİM Başkanı İsmail Gülle’den TİM bünyesinde un ve unlu mamuller tanıtım grubu kurulmasını isteyerek, “Yani 3 milyon 250 bin ton un ihraç edeceğiz, 1 milyar 100 milyon dolar döviz girdisi olacak. Bu 3 milyon 250 bin tonu 1 dolar fazlaya satarsak 3 milyon 250 bin dolar yapar. 10 dolar fazlaya sattığımızda bu ülkeye 32,5 milyon dolar fazla gelir” şeklinde konuştu.

“Kuraklık tedbirlerini süratle almalıyız”

Mardin Valisi Mahmut Demirtaş toplantıda yaptığı konuşmada, Mardin’in güzelliği ve toprakların bereketliliğinden bahsederek, şunları söyledi: “Bununla birlikte tarım sektörünün bugünü ve geleceğine dair tarım projeksiyonları oluşturmalıyız. Nüfus artışı, sanayileşme, yaşanması muhtemel çevre sorunları ve tarım arazilerinin korunmasına dair çözümleri de şimdiden yapmalıyız. Tarım 4.0’ın konuşulduğu bugünün dünyasında bizler de modern tarımsal üretim mekanizmalarımızı bu doğrultuda oluşturmalıyız. Küresel ısınma ve kuraklık gibi olumsuzluklara karşı modern sulama metotlarıyla üretim kayıplarını en aza indirecek tedbirleri süratle almalıyız.”

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal ise piyasada denge ve istikrarı sağlamak amacıyla müdahalelere ve regülasyon görevine gelecek yılki hasat başına kadar devam edeceklerini dile getirdi. Buğday fiyatlarında bir değişiklik düşünmediklerini kaydeden Güldal, “Alım ve satış fiyatlarını açıklamamıza rağmen fiyatlar dengelenmedi. Biz normalde hasat döneminde ithalat yapmayan bir kurumuz ama bu sene bu söylemimizi ve ilkemizi bir kenara alarak hasat döneminde dışarıdan ürün aldık. Un fiyatlarının dengede tutmak için geçen yıl uyguladığımız taahhüt sisteminin bu yıl da devam etmesini düşünüyoruz” diye konuştu.

“Kuzey Irak yönetimi un ithalatına vergi getiriyor”

DUNSAD Başkanı Veysi Duyan da 2020 yılında 3 milyon ton un ihracatıyla, 1 milyar dolar ihracat geliri yaratmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin 1,2 milyon ton ile bu ihracatta yüzde 42 gibi önemli bir payı bulunduğunu ifade eden Duyan, “Bunun yanında Irak’ın kuzey bölgesinde kurulmakta olan un fabrikaları sektörümüz adına ikinci bir tehdit oluşturuyor. Üstelik Kuzey Irak yönetiminin Türkiye’den yapılan un ithalatına ton başına 90 dolar vergi hazırlığı içerisinde olduğuna yönelik duyumlar alıyoruz. Irak hammadde ihtiyacını ülkemiz üzerinden transit yoluyla sağlamak zorunda” dedi.

GUSAD Başkanı Mesut Çakmak ise en çok ihracat yapılan 5 ülkenin Irak, Yemen, Suriye, Angola, Venezuela olduğunu söyledi. İhracatın en çok Mardin, İstanbul, Gaziantep, Samsun ve Adana’dan yapıldığını aktaran Çakmak, “Eskiden Irak’ın her yerinde mutlaka bir sanayicimizi görüyorduk. Gün gelecek Irak’la bu işler yürümeyecek. O yüzden gün aşırı denizlere açılmalıyız” ifadelerini kullandı. Çakmak, güçlü şirketlerin Eximbank kredilerine rahatlıkla ulaşabildiğini, orta halli küçük işletmelerin ise bu kredilere ulaşamadığını ve bunun da sıkıntılara yol açtığını sözlerine ekledi.

“Eximbank’ın statüsü değiştirilmeli”

TİM Başkanı İsmail Gülle pandemi döneminde tarımın değerinin ön plana çıktığını anlattı. Gülle, “Tarım anlayışını 2020 öncesi ve sonrasıyla farklı değerlendirmek lazım. Tarımdaki planlama, kendine yeterlilik önemli” dedi. Gülle, ihracatçıların Eximbank kredilerine erişimi konusu üzerine de bir çalışma yaptıklarını ifade ederek, “Eximbank, ihracatçının bankası, dostu” sözünün tam yerine oturmadığını, bu talebi karşılamadığını söyledi. Gülle, şunları dile getirdi: “Eximbank’ın statüsünü değiştirmek gerekiyor. Eximbank’ın cazip imkanları, çok uzun vadeli ihracatçıya destek olacak çok önemli argümanları var. Ama şu andaki statüsü gereği ancak bu kadar kullandırabiliyor. Çünkü Eximbank krediye kredi veren bir banka. Eximbank’ın bütün bu yapısını değiştirecek, teminatsız da kredi verecek, kredi ve sigorta ayrımını da yaparak iki bölümde uzmanlaşmış bir yapı olmasıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz.”