Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz: “İklim değişikliğini durdurmak imkânsız”
Atmosferdeki karbondioksit miktarının iki katına çıkmasıyla dünyadaki ortalama sıcaklığın 5 derece arttığını belirten Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz, bu oranın her geçen dönem yükseldiğini, uluslararası anlaşmaların hiçbir etkisinin bulunmadığını söyledi. Kurnaz, yeni dünya şartlarına uyum sağlanması gerektiğini vurguladı.
ADNAN AÇIKGÖZ/MERSİNMersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) koordinatörlüğünde; Boğaziçi Üniversitesi, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ortaklığında yürütülen ‘Bitkilerin Sesine Kulak Verin, İklim Değişikliğine Uyum Sağlayın’ isimli proje kapsamında, Uluslararası Akdeniz İklim Değişikliği ve Tarım Konferansı düzenlendi. ‘Gelecekten Günümüze İklim Gerçekleri-Akdeniz ve Mersin Projeksiyonu’ başlıklı bir sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz, “İklim değişikliğinin varlığı, 1896’da İsveçli bir bilim insanı tarafından kanıtlandı. Atmosferdeki karbondioksit miktarı iki katına çıktığında, dünyadaki ortalama sıcaklığın 5 derece arttığı ortaya konuldu. Karbondioksit miktarı her geçen dönem yükseliyor. Anlaşmaların hiçbir etkisi yok. İklim değişikliğini durdurmak imkânsız. 30 yıl ince bir takım adımlar atılsaydı, belki başarılı olunabilirdi. Ortaya çıkan sonuçlara uyum sağlamak zorundayız” dedi.
“Dolu savar makinelerinin hiçbir gerçekliği bulunmuyor”
İklim değişikliğinin neden olduğu dolu ve zirai don gibi doğa olaylarının tarımsal üretimde büyük zarara yol açmaması için teknolojik imkânlardan yararlanma çağrısı yapan Kurnaz, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminlerini yayınladığı mobil uygulama, çiftçiler başta olmak üzere herkeste bulunmalı. Bu platformdan duyuruların takip edilmesi fayda sağlar. Öte yandan dolu yağışının yaklaştığını belirtip önlem alınması yönünde toplumu uyaracak bir teknoloji yok. Piyasadaki dolu savar makinelerinin hiçbir gerçekliği bulunmuyor” diye konuştu."Sürdürülebilirlik yöntemleri araştırıldı"
Proje kapsamında yapılan çalışmalardan söz eden MTSO Genel Sekreter Yardımcısı Fevzi Filik ise şunları kaydetti: “Çiftçilere, doğa olayları ve rekolte düşüklüğündeki ana sebebin iklim değişikliği olduğunu aktardık. Çiftçilerin korunmak için ne yapılması ve üretilmesi gerektiğiyle ilgili sorularına yanıtladık. Bu proje sürdürülebilirlik için mevcut kültüre uyum sağlayan bitki çeşitlerini, kültür bitki çeşitlerini ve sınırlı su/yağışa uygun bitki çeşitlerini inceledi. Gelecekte limon tüketmeye devam edeceğiz ama limonun hangi rakımda üretilmesinin doğru olacağı, hangi bölgede daha yüksek rekolte alınacağı gibi konular incelendi. Geçmiş ve gelecek 50 yılın iklim verileriyle bir simülasyon ortamı yaratılarak, mevcut tarımsal ürünler değerlendirildi. Bu organizasyonlar, Mersin Ziraat Odası koordinesinde gerçekleştirildi.”
Küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgelerin başında Akdeniz’in bulunduğuna dikkat çeken MTSO Yönetim Kurulu Üyesi Gökben Gökbulut da “Değişiklik; iklim dengesizlikleri, su kıtlığı ve kuraklık gibi hayati riskleri beraberinde getiriyor. Geleneksel üretim anlayışı, değişen doğa koşulları karşısında sürdürülebilir değil. Alışkanlıklarımızı değiştirmek bir seçenek değil, sorumluluktur” ifadesini kullandı.
Konuşmaların ardından akademisyenler, uzmanlar, kamu ve STK temsilcileri, iklim krizinin Akdeniz’de tarım ve çevre üzerindeki etkilerini değerlendirip çözüm önerilerini paylaştı.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.