Türkiye üretim merkezi olarak öne çıkacak

İhracatçıların 2023 yılında Ar-Ge, tasarım ve inovasyona dayalı katma değerli üretim anlayışı sayesinde pazardaki yerini sağlamlaştırdığına işaret eden UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Türkiye’nin orta vadede karbon nötr ülke olarak önemli bir üretim merkezi ve cazip bir pazar konumuna geleceğine inanıyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Türkiye üretim merkezi olarak öne çıkacak

ESRA ÖZARFAT
BURSA - Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Baran Çelik, “Ar-Ge, tasarım ve inovasyona dayalı katma değerli üretim anlayışı sayesinde pazardaki yerimizi sağlamlaştırdık. Sektörlerimizin geleceğine yön verecek ve katma değerli ihracatı artıracak en yenilikçi startup’ları endüstrimize kazandırmaktan yurt dışında fuarlara milli katılım etkinliğine kadar çok sayıda faaliyetimize devam ettik. 2024 yılında da ticaretin DNA’sı sayılacak Yeşil Dönüşümü başarıyla gerçekleştireceğimize, Türkiye’nin orta vadede karbon nötr ülke olarak önemli bir üretim merkezi ve cazip bir pazar konumuna geleceğine inanıyoruz” dedi.

Aynı zamanda Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği (OİB) Başkanı da olan Çelik, “yıkıcı teknolojiler” olarak da tanımlanan, araçları birer akıllı cihaza dönüştüren mobilite döneminde değişimin son hızla devam ederken, elektrikli araçların bu dönüşümün en güçlü parçası olduğuna dikkati çekti. Baran Çelik, “Sektörümüzün sıfır karbon hedefleriyle uyumlu olarak elektrikli araçların yanında otonom ve paylaşımlı araç teknolojileri de giderek yaygınlaşıyor. Türkiye otomotiv sektörünün rekabet gücünü sürdürmesi için dünya otomotiv endüstrisinde yaşanmakta olan dönüşümün güçlü bir parçası olması gerektiği ortada. Firmalarımız da AB tarafından giderek katılaşan emisyon standartlarını yakalamak zorundalar. Gerekli adımları atmadığımız taktirde AB ülkelerine ihracatta karbon vergisi ile karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu. Otomotiv ihracatının yüzde 80’inin Avrupa ülkelerine yapıldığını hatırlatan Baran Çelik, üretim, tüketim ve lojistikte karbon salınımının azaltılmasının zorunlu hale geldiğine vurgu yaptı.

“Önlem alınmazsa tekstilde kayıp sürecek”

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin de, Çin’in pandemi sonrası yeniden güçlü bir oyuncu olarak pazara girmesi, AB ve ABD’de yaşanan kısmi resesyondan tekstil ihracatının etkilendiğini söyledi. Kurun baskı altında tutulması nedeniyle fiyat oluşturamayan üretici ve ihracatçıların üretim gücüne rağmen fiyat oluşturmakta ve rekabette zorlandıkları bir dönem yaşandığına işaret eden Engin, “İhracatçı firmalarımızın yılın ikinci yarısından itibaren yaşadıkları pazar kaybı endişesinin önlem alınmazsa 2024 yılında da devam edeceği öngörülüyor” diye konuştu. Bu yıl AB Yeşil Mutabakatı kapsamında uygulanacak yaptırımlar ve getirilecek vergi oranlarının özellikle tekstil sektöründe küresel rekabeti daha da zorlaştıracağına dikkati çeken Engin, sıfır karbon konusunun firmaların mutlaka uyum sağlaması gereken konuların başında geldiğini dile getirdi.

“2024 belirsizlikler yılı”

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (UHKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Nüvit Gündemir, otoritelerin 2024 yılı için belirsizlik tanımı yaptığını hatırlatarak, düşük küresel büyüme tahminlerine rağmen Türkiye’nin yeni yılda da Uzak Doğu’daki rakiplerine karşı üstünlüğünü siparişlerin hızlı teslimi ile devam ettireceğine inandıklarını kaydetti. Gündemir; “Diğer yandan ülkemizin markalaşmaya, yüksek birim fiyatlı ihracata odaklanmaya devam etmesi ve teknik tekstillere yönelmesi de gerekiyor. Rekabet gücümüzü artırmak için, Ar-Ge’ye yatırım yapmaya devam etmemiz gerekiyor. Katma değeri yüksek, orijinal tasarımlı ürünlerin ihracatı ile uluslararası pazarlarda başarı sağlayabilir ve küresel piyasalarda firmalarımızın yerlerini güçlendirebiliriz” değerlendirmesini yaptı.

“Tarım sektöründe Ar-Ge’ye ağırlık verilmeli”

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, 2024 yılı beklentilerini şöyle ifade etti: “Dünyayla rekabet edebilecek koşullarla, daha iyisini üretmeli ve ihraç etmeliyiz. Sektörümüzde planlamanın olmaması, tarımsal ürün ithalatının başlıca sebebi olarak hala en önemli sorunumuz olarak duruyor. Dolayısıyla 2024 yılında ihracatımızı artırmak için Tarım Bakanlığı’nın sektör paydaşlarının da görüşünü olarak kısa orta ve uzun vadeli olmak üzere çok ciddi planlama yapması, hükümetin buna göre destek mekanizmalarını şekillendirmesi ve uygulaması gerekiyor. Ülkemizin tarım haritasını çıkarmak, üretim ve desteklemeyi buna göre yapmak artık kaçınılmaz hale geldi. Üreticinin bilinçlendirilmesi, verilecek desteklerle girdi maliyetlerinin düşürülmesi, desteklerin arazi başına değil üretimi teşvik edecek şekilde yapılandırılması ve mutlaka tarım sektöründe Ar-Ge’ye ağırlık verilmesi gerekiyor.”

Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (UMSMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kamiloğlu da yüksek maliyetlere karşın düşük döviz kurunun ihracatçıyı küresel pazarlarda zorladığını dile getirdi. Kamiloğlu, “İleride işsizliğe sebep olacak bu durumun önüne geçmek için, artan maliyetlere karşı ikame döviz kuru olabilir. Bu ikisi arasındaki korelasyonu sağlamadığımız sürece ihracatımız düşmeye devam edecektir. Pek çok pazarda talebin Türkiye’ye yönelmesinde bölgemizde yaşanan savaşların da etkisi oldu. Devlet politikaları ile desteklenmek önem taşıyor” şeklinde konuştu.