Art Transfer, tekstilde su, enerji ve zamandan tasarruf sağlıyor

Sumlime baskı konusunda uzmanlaşan ve bu alanda geliştirdiği teknikle dikkatleri üzerine çeken Art Transfer tekstil sektörüne önemli bir avantaj kazandırdı. Art Transfer Yönetim Kurulu Başkanı Suat Özdemir, “Daha küçük alanlarda sektörün baskı ihtiyacını karşılarken %80 su, %70 enerji ve %80 zamandan tasarruf sağlıyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Art Transfer, tekstilde su, enerji ve zamandan tasarruf sağlıyor

ALİ ŞAHİN/BURSA
Pamuklu kumaşlara susuz ve ön işlemsiz dijital baskı uygulayarak, kaliteli ve çevreye duyarlı çalışmasıyla, Türkiye’de çevreci baskının öncüsü olan Art Transfer sağladığı avantajlarla dünyanın birçok ülkesinde dikkatleri üzerine çekti. Dünyanın birçok önemli markası tarafından akredite edildiklerini belirten Art Transfer Yönetim Kurulu Başkanı Suat Özdemir, “Kumaş üzerine baskı konusunda uzmanlığımız bulunuyor. Sumlime baskı dediğimiz tekniği kullanıyoruz. Kısaca anlatacak olursak; bu teknik kağıt üzerine yapılan bir baskı çeşidi. Kağıda yapılan baskı sonraki aşamada kumaş üzerine uygulanarak, kağıt üzerindeki baskının kumaş üzerine işlenmesi. Polyester kumaşların yanı sıra bir süredir pamuklu kumaşlar üzerine de baskı yapmaya başladık. Bu sayede daha küçük alanlarda sektörün bu konudaki ihtiyacını karşılarken %80 su, %70 enerji ve %80 zamandan tasarruf sağlıyoruz. Analog baskı sistemlerinde ve dijital reaktif baskılarda, boyanın kumaşa tutunabilmesi için ön işlem kimyasalları ve baskı sonrasında kumaş üzerindeki kimyasalları temizlemek için yapılan yıkama işlemlerini ortadan kaldırdık. Bu da ekolojik sistemin korunması adına birçok büyük firmanın dikkatini çekti” ifadelerini kullandı.
2019 yılında önemli bir Ar-Ge projesi tamamladıkların söyleyen Özdemir, “Çalışmalar sonucunda dünyanın önde gelen makine ve boya firmalarıyla yaptığımız iş birliği sayesinde organik (GOTS sertifikalı) boyalar kullanıp, tamamen çevreci bir üretim yapıyoruz. ABD, Çin, İspanya ve İtalya gibi ülkelerle temas halindeyiz. Bir yandan bu alanda kendimizi daha da geliştirmek isterken diğer yandan Art Transfer’in kapasitesini yıllık 4 milyon metre baskıya çıkarmak için yatırım yapmaya devam ediyoruz” dedi.

“Farklılık yaratmamız gerekiyor”

Tekstil sektörünün ülke ekonomisindeki bozulmaların yanı sıra dünyadaki gelişmelerden de etkilendiğini, belirten Özdemir, “2001 krizinde üretim ve ihracat devam ettiği için bu kadar zorlanmamıştık. Ama hem üretimin yavaşladığı hem de ihracatın azaldığı 2023’te zor bir dönem geçirdik. Bu süreçte bürokraside alınan bazı yanlış kararlar ile sektörün yetkinliklerini doğru kullanamaması yaşananların zeminini hazırladı. Zor şartlar farklılık yaratmak için en doğru zamanlardır. Bizim ülke olarak farklılık yaratmamız gerekli. Şu anda da daha nitelikli ve özel işler yapan firmaların ön plana çıktığını görüyoruz. Bu şekilde hareket etmezsek ne yazık ki sektörün geleceği nokta ortada. Ayrıca bugün 1 tişörtün üretim aşamaları için 2 bin 900 litre civarında su tüketimi yapılıyor. Bizim bu alanda da var olmamız gerekli. Su ve çevre sadece Bursa için değil bütün dünya için önemli. Bu konuyu ihmal etmeden ve proseslerimizi de o yönde geliştirerek kullanmalıyız” ifadelerini kullandı.

“Doğal boyalı ürünlerle ihracat yapacağız”

İhracatın sektörün kriz döneminde kalkınması adına en büyük seçenek olduğunu belirten Özdemir, “Biz de bu yolda özel ürünler geliştirerek hem katma değerimizi yükseltiyor hem de yeni ihracat kanalları için çalışıyoruz. 2024 yılı itibarıyla ihracattaki payımızı artırmak için ‘Woyera’ markası altında çocuk tekstilinde geliştirdiğimiz ürünleri partner firmalarımız aracılığıyla mamul ürüne dönüştürdük. Çocuk kıyafetlerinin yanı sıra doğal baskı olan müslin kumaşlar, çok daha uygun maliyetlerle üretilmiş duş perdeleri gibi birçok ürün hazırladık. 2024-2025 yıllarında coğrafyaların ihtiyaçlarına göre bu Avrupa pazarının yanı sıra ABD ve Afrika kıtasında da ihracat yapacağımız bir sürece başlayacağız” diye konuştu.