“Al, yap, sat modelinden, ‘azalt, yeniden kullan, dönüştür’ modeline geçmeliyiz”
Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda önemli bir adım olan IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası, “Döngüsel Ekonomi ile Dönüşüm Zamanı” temasıyla Denizli Sanayi Odası'nın (DSO) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
DUYGU GÖKSU / DENİZLİ
Döngüsel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik A.Ş. (DCube), Hedefler için İş Dünyası Platformu (B4G), İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), Nordic Council of Ministers iş birliği ve AB Türkiye Delegasyonu katkılarıyla, Denizli Sanayi Odası'nın (DSO) ev sahipliğinde düzenlenen IV. Türkiye Döngüsel Ekonomi Haftası’nda, döngüsel ekonominin Türkiye'nin geleceğindeki kritik rolü ele alındı.
DSO Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, döngüsel ekonomi artık sadece çevresel zorunluluk değil aynı zamanda iş dünyası için rekabet avantajı sağlayan bir ekonomi modeli olduğunu vurgulayarak, “Küresel pazarların, tüketici beklentilerinin, iş yapma modellerinin değiştirdiğini görüyoruz. Daha az kaynakla daha fazla verim elde etmek zorunluluk haline geldi. Bir yılda 2 milyar tondan fazla atık üretiliyor. Bu şekilde giderse atık miktarının 2050’de 3 buçuk tona yaklaşması ön görülüyor. Bu nedenle ‘al, yap, at’ modeli yerine ‘azalt, yeniden kullan, geri dönüştür’ prensibini benimseyen döngüsel ekonomiye geçiş tek yol olarak görülüyor” diye konuştu.
Avrupa Yeşil Mutabakatının sürdürülebilir gelecek inşa etmeyi amaçladığını, Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın da Türkiye'nin döngüsel ekonomiye geçişini hızlandırmayı hedeflediğini söyleyen Kasapoğlu, “Yeşil Mutabakat Eylem Planı, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması açısından büyük önem taşıyor. Denizli, Türkiye'nin en önemli ihracat merkezlerinden biri. Bu bağlamda yeşil mutabakat anlamında önemli çalışmalar yapıyor. DSO olarak da üyelerimizin bu surecine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Kentimizin temiz üretim merkezi haline gelmesi için mücadele ediyoruz. Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu ve oda çalışanlarımızın emek verdiği sürdürülebilirlik yeşil dönüşüm biriminin açılmasıyla odamız daha sürdürülebilir bir kimlik kazandı. Üyelerimizin yeşil dönüşüm sürecine nitelikli katkılar sağlıyoruz. Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA) işbirliğinde 13 milyon TL'lik hibe destek sağlanan Güney Ege Tekstil Yeşil Dönüşüm ve Verimlilik Test Merkezi, üyelerimize büyük destek olacak” dedi.
Jurgis Vilcinskas: “Türkiye, döngüsel ekonomiye geçiş bölgesi olabilir”
Dünyada ‘al, yap, at’ modeline bir başkaldırı olduğunu dile getiren AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilcinskas, “Sanayi 4.0 in düzenlenmesi gerekiyor. Ürünleri tasarlarken, kararlar alırken, yapay zekayı nasıl kullandığımızda dahi yeşil dönüşümü desteklemek temel ilke haline geliyor. Avrupa için, yeşil dönüşümü desteklemekten başka alternatif yok. Bu da büyük yatırımlar yapmamızı gerektirecek. Bu konuda bir başka planımız yok” dedi.
Türkiye’nin muazzam bir döngüsel ekonomiye geçiş bölgesi olabileceğini dile getiren Vilcinskas, “Türkiye’nin iş gücü Avrupa'dan 11 yıl daha genç. Z kuşağı ile yaratıcı bir ekonomi ülkesi olmak için her şeye sahip. Ancak bölge ve ülke olarak hızla değişmesi ve dönüşmesi gerekir. Bunu da Avrupa ile beraber yapmalı, çünkü tedarik zincirleri ile sıkı bir şekilde entegreyiz. Gümrük Birliği’nin de modernize edilmesine doğru gidiyoruz. AB, bu dönüşümü desteklemeye ve yatırım yapmaya hazır” diye konuştu.
Gülcan Ergün: “2025’e döngüsel ekonomi alanında hızlı başladık”
Sürdürülebilir kalkınma için en önemli modelin döngüsel ekonomi olduğunu söyleyen DCube Sürdürulebilirlik ve Döngüsel Ekonomi Aş Kurucu Ortağı Gülcan Ergün, “Bu modelin yaygınlaşmasını sağlayabiliriz. Türkiye bu anlamda itici bir güç, rol model ve strateji belirleyen kuvvetli oyunculardan biri olabilir. Döngüsel ekonomi konusunda 2025’e de geçtiğimiz birkaç yılda olduğu gibi oldukça hareketli başladık. Türkiye'nin ilk ulusal döngüsel ekonomi eylem planı açıklanacak. Bu bir pusula görevi görecek. Takip etmemiz gereken bir süreç. Bir yandan da iklim kanun mecliste görüşülmeye başlanıyor. Emisyonların azaltımı odağında bir kanun içeriği olsa da iklim krizinin diğer boyutlarının da değerlendirilmesi açısından çok önemsiyoruz” diye konuştu.
Döngüsel ekonominin sanayi devriminden bu yana olan süreç için ezber bozan bir mantık olduğunu söyleyen Ergün, “Hızlı hareket etmemiz lazım. Meşakkatli bir süreç bizi bekliyor. Çeşitli sektörlerde son 7 yılda döngüsellik algısının daha anlaşılır hale geldiğini gözlemliyoruz” dedi.
Canberk Mersin: “Denizli dönüşüm yolculuğunda özel bir yere sahip”
2019 yılından bu yana dönüşümün bir parçası olarak çok yol kat ettiklerini söyleyen Hedefler İçin İş Dünyası Yönetim Kurulu Üyesi Canberk Mersin, “2020 de ilk döngüsel ekonomi buluşmamızı düzenledik. Tarım, gıda, tekstil, mimari gibi sektörlerle özel buluşmalar gerçekleştirdik. Sonuç olarak döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde 2021’de çabalar meyvesini vermeye başladı. Türkiye'nin ilk döngüsel ekonomi haftasını yaptık. Aynı yıl işletmelere yol göstermek için bir rehber yayınladık. 2025’e geldiğimizde ekonomi haftasının dördüncüsünü gerçekleştirdik. Denizli, bu yolculukta özel bir yere sahip. Burası, tekstilden tarıma, sanayiden ticarete Türkiye’nin gücünü yansıtan bir şehir. Türkiye’nin dönüşümde küresel bir oyuncu olmasına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Döngüsellik bize uzak değil, yüzyıllardır kültürümüzde var. Kültürümüzde bozulan şeyler atılmaz, tamir edilir. Bugün, bu anlayışı modern ölçekli uygulamalıyız. AB Yeşil Mutabakatı, SKDM gibi gelişmeler bizi buna zorluyor. Geri kalmamak için iş dünyası, kamu ve sivil toplum olarak el ele vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.