Bursa iş dünyası 'sınırda karbon' vergisine hazırlanıyor

Avrupa Birliği’nin (AB) ekim ayında başlayacağı Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) özellikle ihracatçı firmaların gündemine girmeye başladı. Avrupa’daki pazarını ve rekabetçiliğini korumak isteyen pek çok firma hazırlıklara bugünden başlarken, süreç, yatırım maliyetleri nedeniyle pek çok firmanın öncelikleri arasında yer almıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bursa iş dünyası 'sınırda karbon' vergisine hazırlanıyor

Esra Özarfat
BURSA - SKDM uygulamasında raporlama çalışmaları ekim ayı itibariyle başlayacak ve 1 Ocak 2024 tarihine kadar sürecek. Bu süreç Avrupa’daki üreticilere zorunlu olsa da Avrupa dışındaki üreticiler raporlarını yetkilendirilmiş bir SKDM şirketine beyan etmek zorunda. Türkiye’de demir çelik, çimento, alüminyum, enerji ve kimyasal gübre olmak üzere 5 öncü sektörde raporlama zorunluluğu geldi. Bu 5 sektör Avrupa’ya ihracat yapıyorsa 1 Ocak’tan itibaren raporlamayı tamamlayıp Avrupa’da yetkilendirilmiş SKDM’den de beyanını yapmış olması gerekiyor. Buradan alacağı SKDM sertifikasıyla ihracata devam edebilecek. Ocak 2026 yılında ise 2024-2025 döneminde 1 ton karbondioksit için çıkacak vergi miktarı Euro cinsinden ödenecek. Avrupalı büyük firmalara sürdürülebilirlik raporu açıklama zorunluluğu getirilince onlarla çalışan Türk tedarikçiler de bu konuda hızlı şekilde data oluşturmak zorunda kaldı. Bursa’da bu süreçte özellikle otomotiv endüstrisi öne çıkarken onu Bursa’nın geleneksel sektörü tekstil takip ediyor.

Tekstilde hareketlilik yaşanıyor

Yeşim Grubu CEO’su Şenol Şankaya, ‘Yeşil fabrika’ kimliğiyle yol alan küresel bir oyuncu sorumluluğuyla sürdürülebilirlik politikalarına odaklandıklarını vurgulayarak, yılsonuna kadar kullandıkları suyun yüzde 70’ini geri dönüştürmeyi hedeflediklerini duyurdu. Şankaya, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) sahibi olduklarını ve 2022 yılında tükettikleri elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ederek karbon ayak izini azalttıklarını aktardı. Yatırımlarının yanı sıra Ar-Ge çalışmalarını da sürdürülebilirlik odaklı yaptıklarını belirten Rabek Tekstil CEO’su Sarper Hamzagil de, “Prosesleri kısaltarak karbon ayak izimizi yüzde 25 azalttık. Devreye aldığımız GES santrali ile de bu oranı çok daha iyi bir noktaya taşıdık” dedi. Son 5 yıldır geri dönüşümlü ipliklerden kumaş ürettiklerini söyleyen Dilek Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kayaoğlu ise, sürdürülebilirlik çalışmalarının yeni yatırımlarla doğru orantılı olduğunu kaydetti. Kayaoğlu, “Ne yazık ki tekstil sektöründe eski karlılıklar kalmadı. Özellikle finansmana erişim problemi çok ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Kredi ile dönen şirketlerin varlığı bir gerçek, finansman olmadan yeni yatırım yapamayacak durumda olanlar da karşımızda duruyor” diye konuştu.

Finansmana erişim sıkıntıları yaşanabilir

Taşımacılık sektöründe bir ilki hayata geçirerek tüm lojistik süreçlerinin karbon emisyonunu hesaplayarak denkleştirilmesi yönünde inisiyatif alan Lima Green, hizmet verdiği firmaların emisyonlarının da karbon piyasasında denkleştirilmesini sağlıyor. Lima Logistics Kurucu Ortağı Sinan Türel, önümüzdeki süreçte karbon ayak iziyle ilgili önlem alınmadığı takdirde firmaların finansmana ulaşmalarında da bir takım sıkıntıların yaşanabileceğini ifade etti. Kredi süreçlerinde bankalara verilmesi gereken belgelerden birinin de karbon ayak izinin nasıl denkleştirildiği ile ilgili olacağını belirten Türel, “Gönüllülükten zorunluluğa geçen bir piyasayla karşı karşıyayız. Yatırımların yeniden yeşil enerjiye döndürülmesi öngörülüyor” dedi.

Bursa Çimento Genel Müdürü Osman Nemli, Türkiye’nin en çevreci çimento fabrikası olmak için yatırımlarını hızlandırdıklarını, bu kapsamda geçen yıl BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni de imzaladıklarını hatırlattı. Her yıl şirkette yapılan sürdürülebilirlik ilerleme raporlarını paylaşacaklarını duyuran Nemli, devam eden 110 milyon euroluk teknoloji yatırımının tamamlanmasıyla da enerji ve su tüketimi, hammadde kullanımı, toz ve NOX emisyonlarında tasarruf sağlayacaklarına işaret etti.

“SKDM, firmaların öncelikleri arasında henüz yok”

Mavi Yeşil Danışmanlık Sahibi Makbule Çetin, SKDM sürecine hazır olan firma sayısının azınlıkta olduğunu, ana sanayilerle çalışan firmaların ise süreci hızlı bir şekilde yaşayarak öğrendiğini söyledi. Çetin, “Yaptırımlar sert, yapılacaklar ise net. Yeni duyan ve kendini konumlandırmaya çalışan firmalarımız var, ancak henüz bilgi boşlukları çok fazla. Ana tedarikçiyle çalışmayan firmaların bu konudaki bilgisi, süreçle ilgili çalışmaları ve hazırlıkları neredeyse yok. SKDM, firmaların öncelikleri arasında henüz değil. Ancak bu öyle bir süreç ki fark ettiğinizde artık çok geç kalmış olabiliyorsunuz” dedi.

Bursa’da ana tedarikçinin zorlaması dışında süreci araştırarak fark eden birçok firmayla çalıştıklarını belirten Makbule Çetin, “2026 için hazırlıklarını şimdiden yapanlar bulunuyor. HES, GES yatırımları, finans kaynakları ve hibe destekler araştırılıyor. Pazardan düşmek istemeyen bazı firmalar zorunlu olmamalarına rağmen hazırlıklarına bugünden başladı. Bunlar ağırlıklı olarak ihracat yapan firmalar. Ancak ihracatı olmayanlar ise biraz daha geride durabiliyor” diye konuştu.