Yemek siparişi verirken ‘Yeşili Koruyalım’ diyenler %94’e ulaştı

Yemeksepeti CEO’su Mert Baki’ye göre gezegenimiz için atılan küçük adımlar dev sonuçlara dönüşebiliyor. Baki, ‘Yeşili Koruyalım’ uygulamaları sayesinde plastik çatal-bıçak istemeyen, kullanıcıların oranının yüzde 94’e ulaştığını söylüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yemek siparişi verirken ‘Yeşili Koruyalım’ diyenler %94’e ulaştı
Fotoğraf: Mehmet Bars

Handan Sema CEYLAN

Türkiye’nin 81 ilinde ve KKTC’de 30 milyonu aşkın kullanıcısı olan Yemeksepeti, “Yeşili Koruyalım” seçeneğinin ilk meyvelerini almaya başladı. Günde binlerce siparişin verildiği platformda “plastik çatal-bıçak istemiyorum” diyenlerin oranı yüzde 94’e ulaştı. Uygulama sayesinde hem tonlarca plastik atık oluşmuyor hem de tassarruf sağlanıyor. Önümüzdeki günlerde israfı azaltacak yeni projeler de gündeme gelecek.

Yemeksepeti CEO’su Mert Baki ile sohbet etmek üzere ofislerine gidiyoruz. “Yemeksepeti Park” adını verdikleri ofislerinin girişinde bizi Hollywood Şöhret Yolu benzeri yıldızlı bir geçit karşılıyor. Yıldızların üzerinde isimler ve seneler var. Öğreniyoruz ki yıllara göre en çok sipariş veren isimler, Yemeksepeti’nin “şöhret”leri olarak binanın girişine isimlerini yazdırmış.

Yemeksepeti CEO’su Mert Baki, sohbete sadece siparişleri değil, yeni teknolojilere uyumu ve gezegene faydayı da odağa alan bir büyüme modeli geliştirmek istediklerini söylerek başlıyor. Baki, 2001’de Türkiye’nin ilk online yemek siparişi sitesi olarak kurulduklarını anımsatarak, “81 ilde ve KKTC'de varız. 30 milyonu aşkın kullanıcımız bulunuyor. 90 bin iş ortağı restoranımızdan ve Yemeksepeti Mahalle ile de esnafımızdan alışveriş yapılabiliyor. Yemeksepeti Market’te hızlı gidiyoruz. Tüm bunlar nedeniyle tüm ekosistemimize, Türkiye’ye ve gezegenimize sorumluluğumuz var” diyor. Baki, “Sorumluluğumuz için adım atmak zorundaydık. Sürdürülebilirlik ekseninden hareketle, hizmetlerimizi çok daha çevreci ve teknolojik hale getiriyoruz. Yemeksepeti siparişlerinde bulunan ‘Yeşili Koruyalım’ seçeneği sayesinde teslimatta plastik çatal, bıçak ve kağıt peçete istemeyenlerin oranı yüzde 94’lere ulaştı. Küçük adımlar, dev sonuçlar doğurabiliyor. Böylelikle yüzlerce ton plastiğin doğaya karışması engellemiş olduk” diyor.

Ayrıca Mert Baki, “Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından desteklenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefl eri (SDGs) doğrultusunda bize uygun üç adımı öncelikli hedefimiz olarak belirledik” şeklinde konuşarak, “Anketler de gösteriyor, biz ‘yemek’ deyince akla gelen ilk markayız. Kendimize uygun üç hedefi seçtik. Bunlar, açlığı azaltma yani gıdaya erişim, bilinçli üretim-tüketim ve son olarak iklim değişikliği ile mücadele” ifadelerini kullanıyor.

Depremzede 1000 öğrenci 'yemek bursiyeri' oldu

Baki, “Gıda tarafını ikiye bölüyoruz. Hem gıdaya erişim kısmında etkin olmak istedik hem de gıda israfı konusunda hareket etmeyi arzuladık” diyerek, şöyle devam ediyor: “Gıdaya erişim tarafı bizim güçlü alanımız, herkesi birleştiren bir noktadayız. Gıda üreten tedarikçilerimiz ve restoranlarımız var, gıdayı tüketen kullanıcılarımız var. Biz de tam olarak bunun ortasındayız. Gıdaya erişime destek olmak isteyen restoranlarla, bu konuda desteğe ihtiyacı olan kullanıcıları birleştirdiğimiz anlamlı projemiz oldu. İsmini de ‘Birlikten lezzet doğar’ koyduk. Ayrıca gıdaya erişimi artırmak için STK’larla çalışıyoruz. Mesela geçtiğimiz Ramazan ayında hem İstanbul’da hem deprem bölgelerinde iftar çadırları, gıda çadırları kurduk, Ramazan kolileri dağıttık. Adıyaman’da TOBB’la çalıştık. İstanbul’da pek çok STK ile çalıştık. Çorbada Tuzum Olsun’la birlikte işler yaptık. Platform içinde özel, kullanıcılarımızın destek olabileceği mutfaklar açtık. Kullanıcılarımızın menü satın alarak bağış yapmasını sağladık. Özel destek restoranları oluşturduk. Yaraların sarılmasına bir nebze olsun katkıda bulunmak amacıyla afet bölgesi ilan edilen 11 ilde, depremin il gününden itibaren hizmet bedeli almayarak, deprem bölgesi için yarattığımız fon, yeni destek paketiyle birlikte toplam 34 milyon TL'yi buldu. TEV’in depremden sonra 1000 öğrencilik ek bir bursiyeri oldu. Biz de onların yılsonuna kadar yemek sponsoru olduk. Onlar bizim yemek bursiyerlerimiz.”

Hedefimiz çok sayıda STK’yla çalışmak

İsrafın önlenmesi tarafında ise daha çok market operasyonlarıyla ilgili çalışmalar yapılmış durumda. Baki, “Hala kullanılabilir haldeyken, ürünlerin bozulmadan ihtiyacı olanlara gitmesini sağladık. Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) ile bu projede birlikte hareket ettik. İsrafın engellenmesi için restoranlara eğitimler verdik, yine kullanıcıları bilinçlendirme çalışması yapıyoruz. Sürdürülebilirlik hedefl erimizden biri de daha çok iş ortağıyla çalışmak. O yüzden çok fazla sayıda STK ile çalışıyoruz” diyor.

“Karbon sertifikası aldık çöpleri kaldırdık"

Sektörde karbon emisyonunu dengeleyen ilk şirket olduklarının bilgisini veren Baki, “2020’ den beri bu böyle. Karbon ayak izimizi dengelemek için, 14 bin tonluk VCS (Verified Carbon Standard) sertifikalı karbon kredisi aldık” diyor. Ofislerinin de karbon nötr olduğunu anlatan Baki, “Ayrıca Yemeksepeti ormanlarımız var, onlarla gurur duyuyoruz. Yemeksepeti’nin kişilere özel yaptığı doğumgünü videoları var. Şimdi bir de bu sürprize fidan hediyesini ekledik. Videoda onlar için diktiğimiz fidanları da gösteriyoruz. Onun dışında ‘sıfır atık’ belgemizi aldık. Ofisimizde çöp kutularını kaldırdık. Her katta geri dönüşüm kutularımız var. Bu inanılmaz bir bilinç sağladı. Eskisi kadar çöp çıkarmıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Gel-Al ile hem müşteri hem restoran tasarruf ediyor

Baki, ayrıca, “Yeni hizmetleri de devreye alıyoruz. “Gel-Al” uygulamamızı başlattık. Kullanıcılar, Yemeksepeti üzerinden sipariş veriyorlar, sonra kendileri gidip alıyorlar. Müşteriler mutlu, sıra beklemiyorlar, indirim alıyorlar. Restoranlar mutlu, maliyetlerini düşürüyorlar. Hem yenilikçi hem çevreci oldu” bilgilerini veriyor.

Yapay zeka menüleri ‘açıkladı’

Yapay zekayı işlerine entegre ettiklerini de anlatıyor Mert Baki. “OpenAI'nin teknoloji dil modeli Chat- GPT'yi kullanarak menülerdeki yemek açıklamalarını genişletme yoluna gittik. Bu projeyle 50 binin üzerinde ürün daha anlaşılır hale geldi ve genel açıklama kapsama oranımız yüzde 85,6'ya yükseldi” diyerek, şunları söylüyor: “Müşteri sadakat programımız Yemeksepeti Club da, ödül dükkanında indirim kuponuna dönüştürebiliyor.” Öte yandan Baki, E-ticaret Kanunu'nunu da değerlendirerek, “Kanunun rekabeti artırıcı etkisini olumlu buluyoruz” diyor.

“Sadece teslimat için 4 start-up’la çalışıyoruz”

Mert Baki, yenilikçi teslimat modellerini denediklerini söyleyerek, şunları anlatıyor: “Hem iç mekan robotlarımız hem dış mekan robotlarımız var. İç mekan robotları, Akmerkez ve Akasya AVM’de çalışıyor. Dış mekanda da Caddebostan’da. Bunların adı ‘YeBo’. Yemek robotunun kısaltması. YeBo’larımız epey ilgi çekiyor, insanlar robotlarımızla fotoğraf çektirip sosyal medyada yayınlıyor. Denizde Jet ski’yle de teslimatımız oldu, çevreci değil belki ama yenilikçi. Drone’la teslimatı denedik. İstanbul Boğazı’ndaki bir tekneye drone’la teslimat yaptık. Elektrikli motorla teslimatı da ilk biz denedik. Hem araçların gelişimi ile ilgili bir süreçten geçiyoruz hem de regülasyonlarla ilgili adımlar atılması lazım. Ama şimdi denemezsek, geride kalırız. Bu yüzden Türk start-up’larla yakından çalışıyoruz. Robotlar konusunda iki, drone konusunda başka bir start-up’la çalışıyoruz. Sadece teslimat konusunda 4 start-up’la işbirliği yapıyoruz. Onlar da bizim sayemizde görünür olup, yatırım alıyorlar. Elektrikli araçların yükselişi, sürdürülebilir ulaşım alanında önemli bir dönüşümü beraberinde getiriyor.”