Verimliliğin ‘verimi’ için TAD şart

BARIŞ SEDEF

Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı (ISKAV) Başkanı Sarven Çilingiroğlu, binalardaki sistem verimliliğinin de ölçülebilir olması ve bunun yönetmeliklerle güvence altına alınması gerektiğini ifade ederek, Test Ayar ve Dengeleme (TAD) konusunda çalışma yaptıklarını söyledi.

Akıllı binaların yaygınlaşması, binaların enerjiyi etkin kullanımı ve artan enerji maliyetleriyle birlikte iklimlendirme alanında tasarruf sağlayan sistemlere yönelim artış gösteriyor.

Enerjinin etkin kullanımı konusunun sektöre 70’li yıllardaki petrol krizi ile girdiğine dikkat çeken ISKAV Başkanı Sarven Çilingiroğlu, “Tüketim tarafına baktığımızda ise Türkiye’deki enerjinin yüzde 37’si binalarda, yüzde 38’i sanayide, yüzde 17’si ulaşımda, yüzde 5’i tarımda ve yüzde 3’ü de enerji dışı tüketim tarafında tüketiliyor” diye konuştu.

Sektör olarak enerji tüketiminin yüzde 75’ine hitap ettiklerini kaydeden Çilingiroğlu, “Özellikle iklim krizini tetikleyen ana etmenlerden birisi de enerji tüketimi” diye konuştu.

Termik santrallerde çıkan enerjinin bölgesel ısıtma veya soğutma süreçlerinde kullanılması gerektiğine işaret eden Çilingiroğlu, bu sürecin verimlilik açısından önemli olduğunu belirtti.

Mekanik sistemlerdeki tüketimi azaltıyor

Akıllı binalardaki sistemlerin de ölçülebilmesi gerektiğini kaydeden ISKAV TAD Komisyon Başkanı Işık Yücesoy, “Buralardaki sistemleri faaliyet halindeyken ölçümlememiz gerekiyor. Ancak bu şekilde sağlıklı veriler ortaya koyabiliriz. Verimliliği eğer ölçümleyemezsek neye göre veya hangi parametrelere göre tasarruf sağlandığını da net şekilde ortaya koyamayız. Aksi halde rakamlar kâğıt üzerinde kalacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Çilingiroğlu da sistem verimliliğinin temel alınması gerektiğini kaydederek, “Binalarda bir de işin havalandırma ve santral kısmı var. Binanın yaklaşık yüzde 60’ını mekanik sistemler tüketiyor, yüzde 40’lık kısım ise aydınlatma vb. oluşturuyor.  TAD sistemiyle yüzde 60’lık oranı yüzde 40’lara kadar indirebiliyorsunuz” bilgisini verdi. İlave olarak otomasyon ve set değerlerinin de sistem içerisinde yer alması gerektiğini ifade eden Çilingiroğlu, “Otomasyonla birlikte tüketimleriniz de ona göre ayarlanıyor." açıklamalarında bulundu.

İyi bir sistemde yüzde 30’lara kadar tasarruf sağlanabiliyor

Kapalı ortamlardaki iç havanın da denetlenmesi gerektiğine dikkat çeken Çilingiroğlu, buna bağlı olarak verimliliğin de artacağını kaydetti. Diğer yandan vakfın faaliyetleri kapsamında TAD  konusunda da çalışmalar yaptıklarına işaret eden Çilingiroğlu, “Isıtma ve soğutma sistemleri konusunda iyi tasarlanmış ve yapılmış bir binada TAD sayesinde yaklaşık yüzde 15 ila 30 arasında tasarruf elde edebiliyorsunuz. Bu rakam malzemenin kalitesi ve tasarım alandaki süreçlere bağlı olarak yüzde 50’lere kadar çıkıyor” dedi.

Pandemiyle birlikte sektörün önemi arttı

Pandemiyle birlikte iklimlendirme sektörünün öneminin artığının altını çizen Çilingiroğlu, “İç ortamda hava kalitesinin ölçümüne yönelik özel bir çalışma gerçekleştirdik. Hastaneler dışında tüm binalarda iç hava kalitesinin ölçümü ve denetimi konusunda ciddi bir çalışma yaptık. Sisteme bina otomasyonunu da dahil etmiştik. Küçük maliyetler olmasına rağmen alışveriş merkezlerinin birçoğu bu projeye dahil olmak istemedi” ifadelerini kullandı. 

Işık Yücesoy, yaptıkları oluşturulan sistemle hem hava denetimin hem de AVM’lerde iklimlendirmeyle ilgili sistemlerin denetiminin de yapıldığına vurgu yaparak, “Ancak, birçok kurum, özellikle alışveriş merkezleri, projemize katılmayı tercih etmedi çünkü bu durum onların öncelikleri arasında yer almıyordu. Biz, vakıf ve sektör olarak sürecin tüm prosedürlerini oluşturduk” şeklinde konuştu.