Kritik görüşme sonrası Biden'dan Çin lideri Şi'ye: Hâlâ diktatör olarak görüyorum

ABD Başkanı Biden, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD'de bir araya geldi. Biden, görüşme sonrası yapılan basın toplantısında, Şi’yi diktatör olarak nitelendirdi. Biden iki ülke arasındaki askeri iletişimin yeniden tesis edilmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Çin'den yapılan açıklamada ise, "Tayvan'ı desteklememe" ve "Çin'in kalkınmasını engellememe" mesajı verildiği bildirildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kritik görüşme sonrası Biden'dan Çin lideri Şi'ye: Hâlâ diktatör olarak görüyorum

ABD Başkanı Joe Biden, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ABD’nin California eyaletinde görüşme gerçekleştirdi.

Görüşme sonrasında basın toplantısı düzenleyen Biden, görüşmenin şimdiye kadar yaptıkları en verimli görüşmelerden biri olduğunu ifade etti. İki ülke arasındaki askeri iletişimin yeniden tesis edilmesi konusunda görüş birliğine vardıklarını açıklayan Biden, "Kazaların olmasının nedeni yanlış anlaşılmalardır. Dolayısıyla yeniden doğrudan, açık ve net iletişime dönüyoruz" ifadelerini kullandı. Uyuşturucu ile mücadelede iş birliği yapacaklarını belirten Biden, "Çin'den Batı'ya doğru uyuşturucu madde transferinin kesilmesi için adım atıyoruz. Bu, hayat kurtarıcı bir adım" şeklinde konuştu. Şi ile görüşmesinde Filistin ve Ukrayna gibi küresel meseleleri de masaya yatırdıkları bilgisini paylaşan Biden, Hamas'ın Gazze'deki Şifa Hastanesi’nin altına "silah ve militan yerleştirerek savaş suçu işlediğini" iddia etti. Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve savaş kabinesine tek nihai çözümün "iki devletli çözüm olduğunu" da açıkça ifade ettiğini söyledi. Biden, bunun için İsraillilerin öncelikle "Hamas'ın saldırmaya devam edeceğinden endişe duymayacak bir noktaya gelmesi gerektiğini" belirtti.

"Şi diktatör"

Biden, bir gazetecinin "Şi Cinping’i hala diktatör olarak tanımlıyor musunuz?" sorusuna ise, "Şöyle ki, o bizimkinden tamamen farklı bir hükümet biçimine dayanan komünist bir ülkeyi yöneten biri olması bakımından bir diktatör." yanıtını verdi.

Beyaz Saray'dan açıklama

Biden-Şi görüşmesine ilişkin Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada ise liderlerin potansiyel iş birliği alanları da dahil olmak üzere ikili ve küresel konular üzerinde samimi ve yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiği, farklılıklar hakkında görüş alışverişinde bulunduğu kaydedildi. Biden'ın görüşmede dünyanın ABD ve Çin'den rekabetin çatışmaya veya yeni bir Soğuk Savaş'a sürüklenmesini önlemek için sorumlu bir şekilde davranmasını beklediğini ifade ettiği belirtildi. Açıklamada, "İki lider bir dizi önemli konuda ilerleme kaydetti. Liderler, fentanil gibi sentetik uyuşturucular da dahil küresel yasa dışı uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığıyla mücadelede ikili iş birliği ve narkotikle mücadelede kolluk kuvvetleri koordinasyonu için bir çalışma grubunun kurulmasını memnuniyetle karşıladı" ifadeleri kullanıldı.

Üst düzey askeri iletişim yeniden başlayacak

Liderlerin üst düzey askeri iletişimin yeniden başlaması konusunda mutabık kaldığı belirtilen açıklamada, tarafların ABD-Çin Savunma Politikası Koordinasyon Görüşmeleri ve ABD-Çin Askeri Denizcilik İstişare Anlaşması toplantılarının yapılmasını da memnuniyetle karşıladığı aktarıldı. Biden ve Şi’nin ABD-Çin hükümeti görüşmeleri yoluyla gelişmiş yapay zeka sistemlerinin risklerini ele alma ve yapay zeka güvenliğini artırma ihtiyacını da doğruladığı kaydedildi. Açıklamada, "İki lider, temel bölgesel ve küresel zorluklar hakkında görüş alışverişinde bulundu" denildi.

Özgür ve açık Hint-Pasifik vurgusu

Açıklamada, Biden'ın özgür ve açık Hint-Pasifik vizyonuna verdiği desteğin altını çizdiği vurgulandı. ABD'nin Hint-Pasifik bölgesindeki müttefiklerini savunma konusundaki kararlılığını yineleyen Biden’ın, ülkesinin seyrüsefer ve uçuş özgürlüğü, uluslararası hukuka bağlılık, Güney Çin Denizi ve Doğu Çin Denizi'nde barış ve istikrarın korunması ile Kore Yarımadası'nın tamamen nükleer silahlardan arındırılması konusundaki kalıcı kararlılığını vurguladığı ifade edildi. Biden’ın ayrıca Rusya'ya karşı Ukrayna'ya yönelik desteğini yinelediği ifade edildi. Biden'ın İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin olarak ise ABD'nin İsrail'in kendisini savunma hakkına verdiği desteği yinelediği, çatışmanın tırmanmasını ve yayılmasını önlemek için tüm ülkelerin nüfuzlarını kullanmasının önemini vurguladığı kaydedildi. Biden’ın Sincan, Tibet ve Hong Kong da dahil olmak üzere Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki insan hakları ihlallerine ilişkin endişelerini dile getirdiği ve Tayvan Boğazı'nda barış ve istikrardan yana olduklarını yinelediği belirtildi. Liderlerin üst düzey diplomatik temasları sürdürme konusunda mutabık kaldığı ifade edildi.

Çin'den açıklama

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, San Francisco'da Filoli Malikanesi'nde gerçekleştirilen görüşmede iki lider, Çin-ABD ilişkilerinin doğrultusunu ve dünyada barış ile istikrarı etkileyen kapsamlı ve stratejik meselelerde görüş alışverişinde bulundu.

Şi, görüşmede, dünyanın en büyük ekonomilerine sahip iki ülkenin ilişkilerinin sağlıklı doğrultuda yürütülmesine ilişkin ilkelerin yanında, başlıca anlaşmazlık konuları olan Tayvan sorunu ve teknolojik rekabet üzerinde durdu.

"ABD, Çin ile Tayvan'ın barışçı birleşmesini desteklemeli"

Tayvan sorununun, Çin-ABD ilişkilerinde en önemli ve hassas mesele olduğunun altını çizen Şi, Washington'dan, Tayvan konusunda Biden ile geçen yıl Endonezya'nın Bali Adası'nda yaptıkları görüşmede verilen sözlerin tutulmasını istedi.

Şi, "ABD, Tayvan'ın bağımsızlığını desteklemeyeceğine dair taahhüdünü yerine getirecek somut adımlar atmalı, Tayvan'ı silahlandırmaya son vermeli ve Çin ile barışçı birleşmesini desteklemeli." dedi.

Çin lideri, Ada ile yeniden birleşmeyi gerçekleştirmekte kararlı olduklarını, bunun engellenemeyeceğini vurguladı.

"Teknolojik gelişimi engellemek, Çin halkını kalkınma hakkından mahrum bırakmaktır"

ABD'nin son dönemde çip sektöründeki ihracat kısıtlamaları, yarı iletkenler, kuantum ve yapay zeka gibi ileri teknolojilerinde yatırım kontrollerinin ve tek taraflı yaptırımların Çin'in meşru çıkarlarına zarar verdiğine işaret eden Şi, "Çin'in teknolojik gelişimini engellemek, yüksek nitelikli kalkınmayı bastırmak ve Çin halkını kalkınma hakkından mahrum bırakmaktır." ifadesini kullandı.

Şi, Çin'in kalkınmasının ve büyümesinin kendi iç mantığında ilerlediğini ve dış güçlerce durdurulamayacağını belirterek, ABD'den bu konudaki kaygılarını ciddiye almasını, tek taraflı yaptırımları kaldırarak Çin işletmelerine eşit, adil ve ayrımcı olmayan şartlar sağlayacak somut adımlar atmasını istedi.

"Çin-ABD ilişkileri için iki yol var"

Dünyanın yüzyıldır görülmeyen değişimlerden geçtiği bir dönemde, büyük güç rekabetinin ne Çin'in ne de ABD'nin ne de dünyanın karşı karşıya olduğu problemleri çözemeyeceğini vurgulayan Şi, "Dünya, ABD ve Çin'e yetecek kadar büyük. Bir ülkenin başarısı diğeri için fırsattır." diye konuştu.

Şi, Çin-ABD ilişkisinin "dünyanın en önemli ikili ilişkisi olduğunun" altını çizerek, "Çin ve ABD gibi büyük ülkeler için birbirine sırtını dönmek seçenek olamaz. Bir tarafın diğerini kendi modeline göre biçimlendirmesi gerçekçi değil. Çatışma ve cepheleşme her iki taraf için de katlanılmaz sonuçlar doğuracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

İki ülke liderleri olarak ilişkilerini sorumlu şekilde yönetilmesi konusunda kendi halkları, dünya ve tarih önünde büyük sorumluluk taşıdıklarına dikkati çeken Şi, şunları kaydetti:

"Çin-ABD ilişkilerinde iki yol var. Biri dayanışma ve işbirliği içinde küresel güvenliği ve refahı teşvik etmek, diğeri, 'sıfır toplamlı oyun' mantığına saplanarak düşmanlığı ve cepheleşmeyi kışkırtmak, dünyayı kargaşaya ve bölünmeye sürüklemek. Bu iki yol, insanlığın ve gezegenin geleceğine karar verecek iki farklı doğrultuya işaret ediyor."

"Çin, ABD'yi yerinden etmeyi amaçlamıyor"

Çin modernleşmesinin ve kalkınmasının kendi mantığı ve dinamikleri içinde geliştiğini, stratejik hedefinin Çin ulusal her cephede canlanması olduğunu vurgulayan Şi, "Çin, ne eski sömürgeciliği ve yağma yolunu izleyecek ne de güçlendikçe hegemonya arayışında olacak. İdeoloji ihraç etmeyecek, hiçbir ülkeyle ideolojik çatışmaya girmeyeceğiz. Çin, ABD'yi geçmeyi veya onun yerini almayı amaçlamıyor. ABD de Çin'i bastırma ve çevreleme planı kurmamalı." dedi.

Çin Devlet Başkanı Şi, iki ülkenin ilişkilerini karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği temelinde sürdürmesi gerektiğini, büyük ülkeler olarak sorumluluklarının farkında olarak insanlığın karşı karşıya olduğu sorunlara birlikte çözüm bulmaya çalışması gerektiğini sözlerine ekledi. (İHA-AA)