ABD, Türk ambalajcıları yatırıma çağırıyor
Kişi başına tüketimin ve süper market sayısının artmasıyla içeride yabancı şirketlerin yoğun ilgisi ile karşılaşan Türk ambalaj sektörü, ABD’den de ‘bize üretim yapın’ talebi alıyor. Türk şirketlerinin kaliteli ve hızlı üretimini değerlendirmek isteyen ABD’li firmalar, Türk şirketler başta olmak üzere Hintli ve Meksikalı şirketleri de yatırıma davet ediyor.
İMAM GÜNEŞ / İSTANBUL
Türkiye ambalaj sektörünün hacmi 30 milyar dolara ulaşırken, sektördeki yaklaşık 3 bin şirket de 100 bin kişilik istihdam sağladı. 2022 yılını 7,5 milyar dolar seviyesinde ihracatla tamamlayan sektör, 2023 yılını da yaklaşık 8 milyar dolarla kapattı. Dünyada 180 ülkeye direkt ve dolaylı olarak ihracat yapan sektör, geçen yıl 1,9 milyar dolar da cari fazla vermeyi başardı.
Kalite ve hızlı teslimat avantajları nedeniyle Avrupa ve ABD’den tedarik talebini artıran Türkiye’ye özellikle ABD’den yatırım çağrısı gelmeye başladı. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, bu talebi şöyle değerlendirdi: “ABD’nin Çin ile arası bozuldukça kendine yeni imalat yeri aramaya devam ediyor. Bizim sektörümüzün büyümesinde Avrupa’nın rolü büyük ama ABD de bizden alımlarını artırdı. Türkiye’den daha fazla ürün almak istiyorlar, hatta üreticilerimizi yatırıma davet ediyorlar. Radarlarında kaliteli ürün yapacak Hindistan, Meksika, Türkiye ve AB’nin bazı ülkeleri var. Ancak Türk şirketlere ‘bize üretim yapın’ diyorlar. ABD’ye ihracatımızı artırmak için de otomasyona daha fazla odaklanmamız gerekiyor.”
“Ambalajın enflasyona çok fazla etkisi yok”
Ambalajlı ürünün gelişmişlik sembolü olduğunu belirten Sarıbekir, bu nedenle AB ülkeleri, ABD ve Japonya’nın kişi başına ambalaj tüketiminin daha fazla olduğunu kaydetti. Her ürünün ambalaja girmesini istediklerini dile getiren Sarıbekir, kişi başına düşen ambalaj tüketiminin artmasının süpermarket sayısının artması ile de doğru orantılı olduğunu aktardı.
Enflasyonda ambalajın etkisinin çok fazla olmadığına dikkat çeken Sarıbekir, “Ambalaj, bir ürünün sadece yüzde 3 ila 5 maliyetini oluşturuyor. Gıda gibi temel ürünlere baktığınızda ambalajın etkisi budur. Ürünün fiyatı artsa da ambalajın maliyeti yüzde 5’i geçmez. Su, kozmetik gibi ürünler ise istisnadır. Bu ürünlerde üründen çok ambalaj satıyorsunuz” diye konuştu.
2022 yılında 7,5 milyar dolar ihracat yaptıklarına, 2023 yılını da 8 milyar dolarla kapattıklarına değinen Sarıbekir, ihracatla ilgili şu bilgileri verdi: “İhracatımızın 5,5 milyar dolarlık kısmını Avrupa’ya yaptık. Herkes zengin pazarlara ulaşmaya çalışıyor ancak hemen yanımızda Avrupa var, Kapıkule var. İki üç günde TIR’la ulaşamayacağımız ülke yok. Türk ihracatçısı olarak dünyanın her yerine ulaşalım ama Avrupa’ya daha fazla nasıl ürün satabiliriz diye düşünmeliyiz. Hâlâ Avrupa’nın ihtiyacının yüzde 10’unu karşılıyoruz. Gidilecek çok yol var. Kalite, renk, tasarım bilincini geliştirmemiz lazım. Avrupa’ya ticaretimizi daha fazla artırmaya, sonrasında dünyaya satmaya odaklanmalıyız. Çin bile Avrupa’ya mal satmaya çalışıyor.2024 yılında ihracatta 10 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz.”
■ Türk şirketlere yabancı yatırımcı ilgisi
Türkiye’deki süper market sayısının artmasıyla kişi başına ambalaj tüketiminin 320 dolara yükseldiğini belirten ASD Başkanı Zeki Sarıbekir, şunları söyledi: “Türkiye’de kişi başına düşen ambalaj tüketimi halen potansiyelinin artında. Bu oran Avrupa’da 450-500 dolar, ABD’de 550 dolar seviyesindeyken, Japonya’da 600 dolar civarında. Türkiye’de artan süper marketleşme atağı ve ihracat talebi sektörü büyütüyor. Bugün sadece indirim marketlerin sayısı 40 bini aşmış durumda. Dolayısıyla yabancı şirketlerin de büyük ilgisi var. Kâğıt ambalaj sektörünün yüzde 50’den fazlasını yabancı şirketler yönetiyor. Flexible ambalaja da ilgi çok. İlginçtir ki, Çin’den hiç yatırım yok ama Avrupa ülkelerinin yatırımı fazla. Şirketlerimizin büyüme potansiyeli yüksek olduğu için yabancılar da yatırım yapma iştahına sahip.”
■ Demir yolu ve lojistik merkezlerine odaklanma çağrısı
ASD Başkanı Zeki Sarıbekir’den diğer satır başları şöyle oldu:
▶Demir yolu ve lojistik merkezlerine odaklanmalıyız. Bizim de trenlerimiz Avrupa’ya gitsin, Türk şirketleri malını oradan alsın ve dağıtsın. Trakya’daki trafik yoğunluğunu demir yolu hayata geçtiğinde çözeriz.
▶Maalesef savaşlarda ambalaj daha fazla tüketiliyor. Bölgeye gönderilen yardımlarının dayanıklı olması için ambalaj kullanılıyor. Filistin’e bir yardım kampanyası da yapıyoruz.
▶Ambalajda hafifleme dönemi başladı. 30 gramlık bir ürünü nasıl 25 grama indirebileceğimizi, hammadde kullanımını azaltabileceğimizi konuşmalıyız.
▶Türkiye’nin 7 tane daha PETKİM’e ihtiyacı var. Metal ambalajda cari fazlamız var, cam ambalajda artıya geçtik, ama plastikte açık veriyoruz. Yatırımlar arttıkça cari açık da azalacaktır.