İthalatta ödenen KDV’nin indirim hakkı kalktı mı?

24 Kasım 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 7846 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ithalatta gözetim ve korunma önlemleri kapsamında hesaplanan katma değer vergisinin indirim hakkı kaldırıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İthalatta ödenen KDV’nin indirim hakkı kalktı mı?

Karar yayımı tarihi itibariyla yürürlüğe girdiği için dış ticaret camiasında oldukça büyük yankı yarattı. Söz konusu regülasyonun gümrük ve vergi mevzuatı bakımından ne anlam ifade ettiğini ve olası sonuçlarını ASSET Global Logistics Integration Yönetim Kurulu Üyesi Gümrük Müşaviri Fatih Uzun ile konuştuk.

■ Öncelikle hemen herkesin merak ettiği soru ile başlayalım. İthalatta ödenen KDV’nin indirim hakkı bu karar ile kaldırıldı mı?

O zaman ben de hemen şöyle cevaplayayım. İthalatta ödenen KDV’nin indirim hakkının tamamen kaldırılması gibi bir durum söz konusu değil. Ancak ithalatta gözetim ve korunma önlemleri kapsamında ödenen ithalat vergilerine tekabül eden KDV’nin indirim hakkı kaldırıldı.

■ O zaman soruyu belki şöyle sormamız gerekiyor. İthalattaki gözetim ve korunma önlemleri neler?

Bu soruyu kısaca cevaplayabilmek gerçekten oldukça zor. Gözetim uygulamasını en basit haliyle devletin bazı eşyanın belli bir eşik kıymetin altında ithal edilmemesi amacıyla uygulamaya koyduğu bir önlem olarak tanımlamamız mümkün. Yasal dayanağını Ticaret Bakanlığı'nın çıkartmış olduğu tebliğler oluşturuyor. Elbette, siz ithalatçı olarak kıymet yönünden gözetime tabi olan bir eşyayı ilgili tebliğlerde belirlenen kıymetin altındaki bir kıymet üzerinden de ithal edebilirsiniz. Ancak bunun için Ticaret Bakanlığı’ndan gözetim belgesi almanız gerekiyor. Bu belgeyi almak yoğun bir dokümantasyon sürecini gerektiriyor. O yüzden çoğu ithalatçı pratikte eşyasının ithalat kıymetini, gerçekte ihracatçıya ödemiş olduğu birim bedeli tebliğlerde belirtilen gözetim fiyatına yükseltmek suretiyle ithalat işlemlerini gerçekleştiriyor. Sonuçta ithalat kıymeti fiktif bir şekilde yükseltildiği için ithalatta ödenmiş gümrük vergilerinin tutarı da, gözetim farkına tekabül eden tutar kadar artmış oluyor. İthalatta Korunma Önlemleri ise biraz daha farklı. Yasal dayanağını 2004/7305 sayılı Karar oluşturuyor. Bu regülasyona göre ise korunma önlemleri gümrük vergisinde artış yapılması, ek mali mükellefiyet getirilmesi, miktar/değer kısıtlaması, tarife kontenjanı uygulaması veya bunların birlikte uygulanması şeklinde olabilmekte. Bir de ithalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin mevzuatımız var. Bu mevzuata göre de bazı eşyanın ithalat işlemlerinde anti-damping vergisi ve telafi edici vergi gibi yerli üreticiyi korumak amacıyla alınan ithalat vergileri bulunuyor. İşte 7846 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile saydığımız ithalatta fiilen ödenen tüm bu unsurlara denk gelen KDV’nin indirim hakkı ortadan kaldırılmış bulunuyor.

■ Vergi mevzuatı açısından getirilen bu Kararın anlamı nedir?

Şimdi bu soruya KDV’nin kendi işleyiş mantığını açıklayarak cevap vermeye çalışalım. Katma Değer Vergisi’nin kendi içindeki işleyiş sistematiği, ithalat veya dahili satınalma nedeniyle yüklenilen KDV’nin, satışta tahsil edilen KDV’den indirilmesi esasına dayanır. Eğer ki, yüklendiğiniz KDV, tahsil ettiğiniz KDV’den fazla ise bu bir sonraki aya devreder. Ve muhasebe kayıtlarınızda da devreden KDV olarak görünür. Satışlarınızdan tahsil ettiğiniz KDV, yüklendiğiniz KDV’den fazla ise aradaki farkı firmalar vergi dairesine beyan edip ödemektedirler. Bu süreç vergi mevzuatına göre aylık olarak yürütülür.İthalatta gözetim ve korunma önlemleri kapsamında ödenen vergi ve mali yüklerin tamamı, ithalatta KDV’nin matrahına dahil olmaktadır. Dolayısıyla daha önceki durumda firmalar ithalatta gözetim ve korunma önlemlerine tekabül eden KDV’yi indirebiliyorlardı. Ancak artık bunu yapamayacaklar.

■ İthalatta gözetim ve korunma önlemleri kapsamında hesaplanan KDV’nin indirim hakkının kaldırılmasının piyasada olası etkileri neler olabilir?

İthal edilen eşyanın muhasebeleştirilme sürecinde rutinde eşyaya ilişkin KDV hariç tüm katlanılan giderler malın maliyetine yansıtılır. İthal edilen malın maliyetine dahil edilen unsurlar arasında ithal edilen eşyaya ilişkin ödenen ithalat vergileri de yer almaktadır. Yani gözetim farkı nedeniyle ödenen ithalat vergileri, anti damping vergisi, telafi edici vergi ve ek mali yükümlülük gibi önlemlerin tamamı genel kabul görmüş muhasebe prensipleri gereği ithal edilen malın maliyetine dahil edilerek muhasebeleştirilmektedir. İthalat vergilerinden malın maliyetine atılmayan tek unsur ise KDV’dir. İthalde ödenen katma değer vergisi daha önceki bölümlerde ifade ettiğimiz gibi indirilecek KDV olarak ayrı bir hesap altında kayıtlara alınır ve kendi sistematiği içinde işler. 7846 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ithalatçı firmalar açısından şöyle bir durum oluştu. Gözetim ve korunma önlemlerine tabi olan eşyayı ithal eden firmalar, bu önlemlerden kaynaklı KDV’yi gümrük idaresine ithalat sırasında ödeyecek ancak bunu indiremeyecek. Böyle bir durumun ithalatçıların ithalat maliyetini arttırıcı etki yapması kuvvetle muhtemel. Zira indiremediği KDV’yi ister istemez malın maliyetine dahil edecek ve ürünün satış fiyatını da buna göre hesaplayacak. Yani getirilen yeni regülasyonun bu ürünlerin satış fiyatının artmasına yol açacağını öngörmek hiç de zor değil. Kaldı ki söz konusu kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ithalat yapan müşterilerimizden veya bu önlemlere tabi eşyayı yurt içinde satın alan firmalardan aldığımız duyumlara göre, piyasada bunun fiyatlaması da yapılmış durumda.

■ Bu anlamda ithalatları olan firmalara, getirilen bu mevzuata uyum noktasında önerilerinizi öğrenebilir miyiz?

İthalatta gözetim ve korunma önlemlerine tekabül eden KDV’nin bundan böyle indirilemeyecek olmasının KDV’nin işleyiş mantığına ne kadar uygun olup olmadığı, çok eski bir maliyeci olarak ifade edeyim ki, vergi camiasında çok tartışma konusu olacaktır. Bu arada söz konusu Karar’ın gümrük operasyon süreçleri ile gümrük idaresine ithalatta ödenecek vergiler bakımından herhangi bir değişiklik yaratma durumunun bulunmadığını ifade etmek isterim. Ancak bu durum elbette belirtilen kapsamda ithalatı olan firmaların stok maliyet kayıtlarını, KDV hesaplarına dair muhasebe kayıtlarını, vergi idaresine aylık olarak verilecek KDV beyannamelerinin içeriğini doğrudan etkileyecek bir durumu doğuracak gibi görünüyor. Dolayısıyla neresinden bakarsanız bakın stok, vergi ve KDV yönünden ciddi implikasyonları olacak bir regülasyondan bahsediyoruz. Firmaların KDV beyannameleri uygulamada çoğunlukla birlikçe çalıştıkları mali müşavirler tarafından aylık olarak vergi idaresine veriliyor. Bundan böyle aylık verilen KDV beyannamelerinin getirilen bu mevzuata uygun olarak düzenlenmesi ve vergi idaresine verilmesi şart. Doğrudan mali mevzuatın uygulanmasına yönelik teknik bilgi sahibi olan mali müşavirlerin, herhangi bir gümrük beyannamesinden hangi KDV’nin indirilebileceği hangi KDV’nin ise indirilemeyeceğini bilebilmelerinin teknik olarak mümkün olduğunu düşünmüyorum. Bu noktada gerekli teknik bilgi ve uzmanlığı, firmalara sağlayacak birimlerin firmaların birlikte çalıştığı gümrük müşavirliği şirketleri olacağı kanaatindeyim. Sonuç olarak her ne kadar mali müşavir tarafından imzalanıp vergi idaresine verilen bir KDV beyannamesi söz konusu olsa da, ithalat işlemlerinde hangi KDV’nin indirileceği, hangi KDV’nin indirilemeyeceği yönündeki teknik bilginin alınabileceği tek birim şu anda gümrük müşavirliği firmaları olarak görünüyor. ASSET GLI olarak hizmet gösterdiğimiz iki ana faaliyet alanından biri olan gümrük müşavirliği alanında hali hazırda müşterilerimizden bu konudaki hesaplama taleplerini yoğun şekilde almaya başladığımızı söylemek isterim. Ancak bu konu özelinde esas yapılması gerekenin gümrük beyannameleri içinde indirilecek ve indirilmeyecek KDV olmak üzere iki ayrı vergi kodu adı altında ilgili tutarların hesaplanmasın temin edilmesi olduğunu ifade etmem gerek. Bunun için ise hem Hazine ve Maliye Bakanlığının hem de Ticaret Bakanlığı'nın ilgili sistem altyapılarında gerekli düzenlemeleri vakit kaybetmeksizin yapmaları gerekiyor. Aksi takdirde Aralık ayının 26’ncı günü sonuna kadar verilecek bu mevzuat kapsamındaki ilk işlemlerin yer alacağı KDV beyannamelerinde hatalı veya eksik beyanların olması kuvvetle muhtemel. O yüzden bu kapsamda ithalat yapan işletmelerin ithal ettikleri eşya ile ilgili ithalat sürecinde ödemiş oldukları katma değer vergilerinin hangilerinin indirilebileceği hangilerinin ise indirilemeyeceği noktasında doğru bilgiye sahip olmalarının son derece önemli olduğu kanaatindeyim.

(ADVERTORIAL)

Ekonomi